Ülkü Ocakları Eğitim Ve Kültür Vakfı Eski Genel Başkanı Alaattin Aldemir Açıklaması
Ülkü Ocakları Eğitim ve Kültür Vakfı Kurucu eski Genel Başkanı Alaattin Aldemir, referandum için evet dediğini açıkladı.
Türkiye’nin kaos kusan bir coğrafyada bulunduğunu ifade eden Aldemir, “Bu kaos coğrafyasının içinde güzel ülkemiz Türkiye’yi bir istikrar adası olarak muhafaza edip ileriye götürmek mecburiyetimiz var.
Aksi halde kızlarımız post modern cariyeler, oğullarımız post modern köleler olacaklar. Fütüvvet ruhunu yeniden canlandırarak toplumsal dinamizmin merkezine almalıyız" dedi.
Siyaset yapmanın küfür ve hakareti gerektirmediğini anlatan Aldemir şunları kaydetti;
“Siyasetçi iletişim kurar, köprüler kurar, gönüller inşa eder, çözümler üretir; küfür cümleleri değil, Siyasette her şeyin izahı vardır ama başarısızlığın yoktur. Kifayetsiz muhterisler başarısızlıklarını örtmek için ya kutsallara ya da hakarete sığınıyorlar.
Kendi korku ve kaygılarını ülkenin ve ülkünün refleksleri haline getiriyorlar. Toplumun bir kısmını negatif politikalarla etkileyerek günü, kazanımlarını belki kurtarıyorlar ama geleceğimizi karartıyorlar.
Tanzimat ve cumhuriyet döneminde oluşan elit, üzerinden Türk ve İslam korkusunu atmalıdır. Anadolu mayasına güvenmelidirler. Bununla beraber özgüvenleri de artacaktır. Dalımızı kırabilirler, yemişlerimizi toplamak için bizi eğebilirler ama onlar bilmez biz biliriz ki gelecek yıla daha çok meyve verecek şekilde daha sıkı sarılırız Anadolu toprağına, Çelişki ne kadar derinse çözüm o kadar yakındır. Değişimden yana olmak ve yeni değişimlere kapı aralamak gerekir.”
(EÖ-SK)
.
Kaynak: İHA
Aksi halde kızlarımız post modern cariyeler, oğullarımız post modern köleler olacaklar. Fütüvvet ruhunu yeniden canlandırarak toplumsal dinamizmin merkezine almalıyız" dedi.
Siyaset yapmanın küfür ve hakareti gerektirmediğini anlatan Aldemir şunları kaydetti;
“Siyasetçi iletişim kurar, köprüler kurar, gönüller inşa eder, çözümler üretir; küfür cümleleri değil, Siyasette her şeyin izahı vardır ama başarısızlığın yoktur. Kifayetsiz muhterisler başarısızlıklarını örtmek için ya kutsallara ya da hakarete sığınıyorlar.
Kendi korku ve kaygılarını ülkenin ve ülkünün refleksleri haline getiriyorlar. Toplumun bir kısmını negatif politikalarla etkileyerek günü, kazanımlarını belki kurtarıyorlar ama geleceğimizi karartıyorlar.
Tanzimat ve cumhuriyet döneminde oluşan elit, üzerinden Türk ve İslam korkusunu atmalıdır. Anadolu mayasına güvenmelidirler. Bununla beraber özgüvenleri de artacaktır. Dalımızı kırabilirler, yemişlerimizi toplamak için bizi eğebilirler ama onlar bilmez biz biliriz ki gelecek yıla daha çok meyve verecek şekilde daha sıkı sarılırız Anadolu toprağına, Çelişki ne kadar derinse çözüm o kadar yakındır. Değişimden yana olmak ve yeni değişimlere kapı aralamak gerekir.”
(EÖ-SK)
.