Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan Açıklaması

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan, 16 Nisan’ın çok büyük bir öneme sahip olduğunu ifade ederek, “Bu referanduma giderken, bazı sıkıntıları olan, kızgınlıkla, kırgınlıkla ve küskünlükle ‘ben oyumu hayır olarak kullanacağım’ diyen bazı kardeşlerimiz var. Ben o kardeşlerime sesleniyorum; arkadaşlar, bu bir genel seçim veya bir yerel seçim değil, bu bir siyasi olay da değil, bu Türkiye’nin yüzyılını ilgilendiren tarihi bir karar. O yüzden kırgınlıklarımızı, küskünlüklerimizi bu tarihi kararda bir kenara bırakmalıyız. Krizler içinde boğuşmak istemiyorsak ‘evet’ demeliyiz” dedi.

Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan Açıklaması
Hak-İş Konfederasyonu Genel Başkanı Mahmut Arslan “Anayasa Değişikliğine Tam Destek, Geleceğimiz İçin Evet” kampanyası kapsamında Malatya’da Hak-İş üyeleri ve vatandaşlarla bir araya gelerek referandumda neden ‘evet’ denilmesi gerektiğini anlattı.

Şehit Ömer Halisdemir Konferans Salonu’nda düzenlenen programa; AK Parti Genel Başkan Yardımcısı Öznur Çalık, Battalgazi Belediye Başkanı Selahattin Gürkan, Hak-İş Malatya İl Başkanı Bünyamin Geleri, konfederasyona bağlı sendika temsilcileri, şube müdürleri, üyeler ve çok sayıda vatandaş katıldı.

Programda konuşan Arslan, konfederasyonun kuruluşundan bu yana sivil, katılımcı, demokratik, özgürlükçü, toplumun geniş kesimlerinin içinde yer aldığı ve geniş bir mutabakata dayalı bir anayasa taleplerini sürdürdüklerini belirterek, “1980 darbesinden ve onun getirdiği engellerden en çok etkilenen ve birçok hakları elinden alınan sendikalardan biri olarak, biz çok mücadeleler verdik ama ne yazık ki siyasette bir uzlaşma sağlayamadığımız için yeni anayasaya ulaşamadık. Bu zamana kadar kısmi anayasa değişikliklerinin hepsine ‘evet’ dedik. Bu anayasa değişikliğine de ’evet’ derken, yeni ve daha kapsamlı anayasa talebimizden vazgeçmiş değiliz, bu konudaki kararlılığımızı devam ettireceğiz” diye konuştu.



“Bu değişikliğe ‘evet’ dememiz için kimse bizi yönlendirmedi”

Arslan, anayasa değişikliğine kendi kararları ile ‘evet’ dediklerini dile getirerek “Bu anayasa değişikliği için kimse bizden bir talepte bulunmadı. Kimse bizi yönlendirmedi. Biz bu değişiklik meclisten geçtikten sonra Yönetim Kurulu olarak bu konuyu enine boyuna konuştuk ve tartıştık, ’bu anayasa bizim için ne anlam ifade ediyor’, bunu istişare ettik. Daha sonra Başkanlar Kurulumuzu topladık. Çıkan sonuç güçlü bir ‘evet’ oldu. Hak-İş’in tarihinde ilk defa konfederasyona bağlı 22 sendikanın tümü de oy birliği ile bir anayasa değişikliğine ‘evet’ yönünde karar verdi. Hak-İş’in 500 bine yakın üyesi var ve Türkiye’nin en büyük sivil toplum kuruluşlarından bir tanesi. Biz milli ve yerli bir sendikacılık duruşunun her zaman öncülüğünü yaptık. Anayasa değişikliği gibi bir meselede kayıtsız kalamazdık, tarafsız kalamazdık çünkü bu tam da bizi ilgilendiren bir konu. Bu ülkemizin beka sorunu, darbecilerin ruhunu yansıtan bu kokuşmuş anayasayı artık değiştirmemiz, hatta mümkünse tümden kaldırıp çöpe atmamız lazım” ifadelerini kullandı.

Arslan mevcut sistemin krizler, kısır döngüler ve darbeler meydana getirdiğini vurgulayarak, “Biz 1960 darbesini ve Başbakan’ın asılması gibi bir acı tecrübe yaşadık. Bütün siyasi ve ekonomik krizler, darbeler, yönetime müdahaleler hepsi bu ülkede gerçekten emeği ile geçinen işçileri, emekçileri, çalışanları topyekun mağdur etmiştir. Millet olarak hepimiz çok mağdur edildik ama en büyük faturayı çalışanlar ödedi.

O yüzden bugünkü anayasa değişikliğinin bize yönelik getirdiği istikrar aslında bizim için en temel kazanım olarak karşımızda. Çünkü istikrarsızlıktan dolayı kaybedilmiş yıllarımız var. O yüzden istikrar için, kriz olmaması için, siyasi iktidara bir daha müdahale olmaması için bu anayasa değişikliğine sonuna kadar ‘evet’ diyoruz. Biz artık ülkemizin krizler yaşamasını istemiyoruz. Bu ülke artık bir daha kriz kaldıramaz. Bu iki başlılıkla bu ülke yürütülemez. 7 Haziran’dan sonra Kılıçdaroğlu’nun Başbakan, Erdoğan’ın da Cumhurbaşkanı olduğunu düşünün, inanın her günümüz krizle geçerdi. Biz bu krizlerle yaşamak zorunda mıyız Allah aşkına? Eğer bu sistem yürümüyorsa yeni bir sisteme geçeceksin arkadaş, bu, bu kadar basit. Rejim falan değişmiyor, sistem değişiyor. Ama maalesef bizim en büyük şanssızlığımız muhalefetin sadece ‘hayır’ demesi. Keşke önümüze bir anayasa değişikliği önerisini getirselerdi. Ama maalesef muhalefet hep algıları yönetmeye çalışıyor ve Türkiye’nin bu sistemle devam etmesini istiyorlar. Bizim gönlümüz buna razı olamaz. Biz bu sistemin devamını, bu ülkenin geleceğine yönelik en büyük engel olarak görüyoruz” değerlendirmesinde bulundu.

Arslan, 16 Nisan’ın çok büyük bir öneme sahip olduğunu ifade ederek, “Bir kesim var, daha önce AK Parti’ye ya da MHP’ye oy vermiş ama bu seçimlere gelirken sorunları çözülememiş, bazı sıkıntıları olan ve bazı beklentileri karşılanmış, kızgınlıkla, kırgınlıkla ve küskünlükle ‘ben oyumu hayır olarak kullanacağım’ diyor. Ben o kardeşlerime sesleniyorum; arkadaşlar bu bir genel seçim değil, bu bir yerel seçim de değil, bu bir siyasi olay da değil, bu Türkiye’nin yüzyılını ilgilendiren tarihi bir karar. O yüzden kırgınlıklarımızı, küskünlüklerimizi bu tarihi kararda bir kenara bırakmalıyız” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA