'Üretim Reform Paketi' 16 Nisan'dan Sonra Mecliste

Maliye Bakanı Naci Ağbal, “16 Nisan’dan sonra çok hızlı bir şekilde ‘Üretim Reform Paketi’ olarak adlandırdığımız önemli bir yasal düzenlemeyi Meclise getireceğiz. Biz üretimin Türkiye’nin gücü olduğuna inanıyoruz” dedi.

'Üretim Reform Paketi' 16 Nisan'dan Sonra Mecliste
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “istihdam seferberliği” çağrısı üzerine Ankara Sanayi Odası (ASO) en çok istihdam sağlayan üyelerine ödüllerini takdim etti. ASO 1. Organize Sanayi Bölge Müdürlüğü Konferans Salonu’nda düzenlenen programa Maliye Bakanı Naci Ağbal ve ASO Başkanı Nurettin Özdebir de katıldı.

Bakan Ağbal, ödül töreni öncesi yaptığı konuşmada, “İş adamlarımızın, Ticaret ve Sanayi Odalarımızın bu meseleye sahip çıkması sayesinde çok kısa bir sürede istihdam artışı yakaladık” ifadelerini kullandı.

Son 14 yıl içerisinde birçok alanda önemli gelişmelerin yaşandığını kaydeden Bakan Ağbal, “Ekonomi ile ilgili meseleleri gündemimizin en önüne koyduk. Çünkü ister siyaset, ister sosyal alanda ne derseniz deyin bütün alanlarda daha ileri gitmek istiyorsanız, güçlü ve sağlam bir ekonomiye sahip olmanız lazım. Ekonomimizin temelleri sağlam olacak, üretken bir ekonomiye sahip olacaksınız. Büyüyen bir ekonomiye sahip olacaksınız. Bunu sürdürülebilir kılacaksınız” şeklinde konuştu.

Bakan Ağbal, Türkiye’nin son 14 yıl içerisindeki ortalama büyüme oranının yıllık olarak önceki dönemlerin üzerinde olduğunu kaydetti.

Ağbal, “Son 14 yıldır potansiyel büyüme oranı olarak ifade ettiğimiz yüzde 5-6 aralığının üzerinde bir büyüme oranı yakaladık. 2009 global ekonomik krizini bir kenara bırakırsak ki bu global bir krizdir. Türkiye bu dönemde kendi içsel nedenleri ile daralan yolda düşen bir ülke olmaktan kurtuldu” diye konuştu.



“Türkiye’nin 2010-2013 yılları arasında yakaladığı büyüme oranı bütün gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranı ortalamasından daha yukarı”

TÜİK’in büyüme rakamlarına ilişkin yapmış olduğu güncellemeye değinen Bakan Ağbal, “Türkiye ekonomisinin uluslararası standartlarda büyümesi ile ilgili bir ölçümleme yapılarak kamuoyu ile paylaşıldı. Bu yeni rakamlardan bakıldığında küresel kriz sonrası dönemde Türkiye ekonomisi sanılanın aksine küresel kriz öncesi dönemden daha kötü değil, daha iyi performans sergilemiş. Özellikle çarpıcı olan dönem 2010-2013 arası dönem. Türkiye ekonomisi 2003-2008 arası dönemde 6.2 oranında büyümüş. Potansiyel büyümenin üzerinde bir oran ama 2010-2013 arasında Türkiye ekonomisi ortalama yıllık 8.2 büyümüş. Olağanüstü bir başarı. Türkiye’nin 2010-2013 yılları arasında yakaladığı büyüme oranı, bütün gelişmekte olan ülkelerin büyüme oranı ortalamasından daha yüksek” açıklamasında bulundu.

2014-2016 yılları arasında Türkiye’nin büyüme oranının 4.7’ye düştüğüne vurgu yapan Bakan Ağbal, 15 Temmuz darbe girişimi sonrasında Türkiye ekonomisinde yavaşlamanın yaşandığına dikkat çekerek, “Türkiye ekonomisi 1.3 daraldı ve hükümet olarak daha ilk andan itibaren ekonomide oluşabilecek sıkıntıları aşmak üzere ardı ardına kararlar aldık. Bankacılık sisteminde, kredi sisteminde piyasayı rahatlatacak, kredi hacmini genişletecek, ekonominin talep tarafında tüketici kredilerini arttıracak düzenlemeleri en başta uygulamaya koyduk” değerlendirmesinde bulundu.

Ağbal, alınan tedbirlere yönelik mobilya, beyaz eşya gibi sektörler için geçici vergi indirimleri sağladıklarını, bu düzenlemelerin hem bu sektörlere hem de ilişkili alanlara canlılık getirdiğini kaydetti.

Birinci önceliğin sanayi olduğuna vurgu yapan Ağbal, sanayiye de süper teşvik gibi birçok destek verdiklerini ifade etti.

Yapılan düzenlemelerin karşılığını bulduğunu, yatırım üzerinde "sıfır vergi" uygulamasını hayata geçirdiklerini, önümüzdeki dönemde bunları daha da genişleteceklerini bildirdi.

“Katma Değer Vergisi Kanunu mutlaka ve mutlaka reforma tabi tutulması gereken bir kanun”

Bakan Ağbal, üretim ve yatırım alanında önemli paketlerin devreye sokulduğuna dikkat çekerek, “En fazla şikayet edilen konulardan birisi de yatırım ve üretim üzerindeki KDV sorunu. KDV bir tüketim vergisidir, yatırım vergisi değildir ama mevcut KDV Kanunu tüketimden başka her şeyi, yatırımı, üretimi ve ihracatı vergilendiriyor. ’Bu konuya neşter vurmalıyız’ dedik ve gerek yıl içinde KDV iadesi yapma imkanı getirdik, gerekse ihracatta ihtisas vergi dairelerini kurduk. İlk ihtisas vergi dairesini Ankara’da kurduk. Bugün Ankara’da sanayicilerimiz, işletmelerimiz çok küçük tutarlı KDV iadelerini dahi çok hızlı bir şekilde alabiliyor. Bütün süreci basitleştirdik. Daha yapılacak çok iş var, Katma Değer Vergisi Kanunu mutlaka ve mutlaka reforma tabi tutulması gereken bir kanun. İnşallah bu yolla da üretime destek vereceğiz” dedi.



“Asgari ücretle işe alınan bir kişinin yaklaşık 773 lira vergi ve prim yükü var”

Ekonomiyi canlandırmak üzere teşvikler verdiklerini kaydeden Bakan Ağbal, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Hükümet olarak çok doğru bir zamanda çok doğru bir paketle istihdama destek vermek üzere yola çıktık. Cumhurbaşkanımızın bu meseleyi ilk andan itibaren sahiplenmesi, bu meseleyi sonuna kadar takip etmesi neticesinde çok önemli bir yasal düzenlemeyi Meclisten geçiriyoruz. Dedik ki, ‘2017 yılında ilk defa yeni işe alınan her çalışanın vergi ve primleri devlet olarak bizim tarafımızdan karşılanacak.’ Burada asgari ücretle işe alınan bir kişinin yaklaşık 773 lira vergi ve prim yükü var. Tamamını devlet olarak biz karşılayacağız. Bunun bütçeye yaklaşık 12 milyarın üzerinde maliyeti var” diye konuştu.



Üretim Reform Paketi

Bakan Ağbal, referandum sürecine değinerek, “16 Nisan’dan sonra çok hızlı bir şekilde ‘Üretim Reform Paketi’ olarak adlandırdığımız önemli bir yasal düzenlemeyi de Meclise getireceğiz. Biz üretimin Türkiye’nin gücü olduğuna inanıyoruz” dedi.



“Biz 16 Nisan’ın Türkiye’yi birçok bakımdan ileriye taşıyacağına inanıyoruz”

16 Nisan’ın önemli bir tarih olduğuna dikkat çeken Bakan Ağbal, “Bir ülkede anayasa değişikliği yapmak kolay değil. O ülkenin geleceğini, gideceği istikameti belirler. Biz 16 Nisan’ın Türkiye’yi birçok bakımdan ileriye taşıyacağına inanıyoruz. Özellikle ekonomi bakımından Türkiye’ye güç katacağına da yürekten inanıyoruz. Çünkü yeni sistem hem siyasi istikrarı hem de ekonomik istikrarı ciddi anlamda güçlendirip, destekliyor” değerlendirmesinde bulundu.

“Bu treni kaçırmayalım”

Bakan Ağbal, şu anda dünyada ön sıralarda olan birçok ülkenin gerilere düşeceğini belirterek, gelişmekte olan ülkelerin de yukarı hareket edeceğini vurguladı. Ağbal, "Bütün gelişmekte olan ülkeler yukarıya doğru hareket ederken, biz bu yarış içinde üst sıralarda mı yer almalıyız, yoksa bir defa daha geri kalıp bu treni de kaçırmalı mıyız? Bu treni kaçırmayalım. Bu defa 2030’a, 2050’ye giden bu süreçte Türkiye ekonomisi yükseliş ivmesini çok daha istikrarlı bir şekilde devam ettirebilir. O zaman Türkiye ekonomisi istediğimiz sıralara da gelir. İnşallah 16 Nisan Türkiye için güzel neticelerin ortaya çıktığı, çocuklarımızın, gençlerimizin geleceklerinin kurulduğu bir dönem, gün olur” şeklinde konuştu.

Kaynak: İHA