2 Haftadan Uzun Süren Ses Kısıklığına Dikkat!

Sesteki anormal değişimleri tanımlayan, oldukça genel bir terim olan ses kısıklığının tek başına bir hastalık değil, farklı hastalıkların bir belirtisi olabileceği belirtildi.

2 Haftadan Uzun Süren Ses Kısıklığına Dikkat!
Sorunun basit bir enfeksiyondan kaynaklanabileceği gibi, hızlı müdahale edilmesi gereken bir hastalık grubunun içinde de olabileceğini söyleyen Acıbadem Eskişehir Hastanesi Kulak Burun Boğaz Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Faruk Ildız, bu yüzden 2 haftanın üzerinde devam eden ses kısıklıklarında mutlaka bir uzmana başvurulması gerektiğine dikkat çekiyor. Ses kısıklığı, her ne kadar sesin hiç olmaması veya sesin azalması olarak düşünülse de, aslında sesteki tüm ses değişiklikler, çatallaşma ya da boğukluk da ses kısıklığının kapsamında yer alıyor.

Acıbadem Eskişehir Hastanesi KBB Uzmanı Prof. Dr. Faruk Ildız’ın verdiği bilgiye göre, ses kısıklığı en fazla üst solunum yolu enfeksiyonları nedeniyle yaşanıyor, bunu yanlış kullanıma bağlı sebepler izliyor. Nedenlerin çoğu basit ve geçici olmakla birlikte, bazı ses kısıklıklarının ciddi hastalıkların işaretçisi olabileceğini söyleyen Prof. Dr. Faruk Ildız, yüksek tonda uzun süre konuşması gereken öğretmen, avukat, çağrı merkezi çalışanları ve pazarcı gibi meslek gruplarının risk altında olduğuna işaret ediyor. Prof. Dr. Faruk Ildız, ses kısıklığını ortaya çıkaran 10 farklı nedeni sıraladı.

“Enfeksiyonlar, en yaygın neden”

Grip, nezle, sinüzit gibi üst solunum yolu enfeksiyonları, ses tellerinin yer aldığı bölgede kızarıklığa ve ödeme neden olarak ses kısıklığı yaşanıyor. Ayrıca, enfeksiyonlara bağlı geniz akıntısına bağlı ortaya çıkan, larenjit denilen tabloda ses telleri üzerinde oluşan ödem ses kısıklığını ortaya çıkarıyor. Bazen de geniz akıntısının boğazda yarattığı gıcıklanmalara bağlı yoğun öksürük refleksi de travmatik ses kısılmaları yaratıyor. Enfeksiyonlara ve şiddetine bağlı olarak sorunun şiddeti de değişiyor. Üst solunum yolu enfeksiyonlarının tedavi edilmesiyle ses kısıklğı sorunu da ortadan kalkıyor.

“Nodüller, sesini yoğun kullananlarda daha sık görülüyor”

Her iki ses telinde titreşim yerinde nasırlaşma şeklinde kabarıklıklara nodül deniyor. İyi huylu kitleler olan nodüller sıklıkla sesini uzun süre yanlış kullanan ve sigara içen kişilerde görülüyor. Özellikle sesini yoğun kullanan, avukat, öğretmen gibi meslek gruplarında daha yaygın olarak görülen nodüller ses tellerinin titreşimini olumsuz yönde etkiliyor. Küçük nodüller konuşma terapisti tarafından tedavi edilebiliyor. Ancak nodül büyükse cerrahi olarak mikroskop altında striping yöntemiyle ya da lazer ile ses telinin nodüllerden sıyrılması şeklinde tedavi edilebiliyor. Rahatsızlığın şiddeti ve kişide yarattığı rahatsızlık göre tedavi şeklinde belirleyici oluyor.

“Ses tellerindeki kitle ve polip ağrı oluşturmuyor”

Ses tellerinde, ani bağırma gibi, sesin yanlış kullanımına bağlı gelişen kanamalar polipe sebep oluyor. Sigara kullanımı da ses tellerinde hasara neden olarak polip oluşumunu kolaylaştırabiliyor. Hasta, herhangi bir ağrıya neden olmayan bu durumu, öksürükle birlikte kan gelmesiyle fark ediliyor. Görünüş olarak ses teline ince bir sap ile bağlı olan nodülleri bir, iki hafta içinde düzelmediği takdirde cerrahi ile temizlenmesi gerekiyor.

“Reflüye bağlı nedenler de ses kısıklığı oluşturuyor”

Mideden gelen asit içeriği, ses telleri bölgesinde ödeme, toksik etkiye yol açarak ses kısıklığına neden olabiliyor. Bu durumda hasta sürekli olarak sesini temizlemek ihtiyacı duyuyor. Genellikle sabah saatlerinde sesin daha kötü olduğu ve gün içinde düzeldiği görülüyor. Yemek yeme alışkanlıkları, çay, kahve ve asitli içeceklerin tüketilmesi ve sigara kullanımıyla birlikte artan reflü şikayetleri, ses kısıklığında da artışa neden oluyor. Reflünün tedavisine paralel olarak ses kısıklığı sorunu da ortadan kayboluyor.

“Alerjenler ses tellerinde ödem yaratıyor”

Özellikle polenlerin arttığı mevsim dönmelerinde, alerjik yapılı kişilerde oluşan ödemden dolayı ses kısıklığı görülebiliyor. Alerjinin ortaya çıkmasına neden olan etkenlerden uzak durarak olası ses kısıklığının önüne geçilebiliyor.

“Geçmişe ait nedenler”

Çocukluk çağında görülen ya da doğumsal nedenlere bağlı bazı hastalıklar da ses kısıklığıyla belirti gösterebiliyor. Ses tellerinin ön kısmının perde şeklinde yapışık olup, birbirinden ayrılmamasıyla oluşan bu hastalıklara çok nadir rastlanıyor.

“HPV’nin tekrar etme potansiyeli var”

Human Papilloma Virüs (HPV) de ses kısıklığının nedenlerinden biri olabiliyor. Virüs, genelde doğum sırasında genital floradan gırtlak bölgesine yerleşiyor ve hastalık oluşmasına neden oluyor. Virüse bağlı oluşan kitle lazerle alınsa da, hastalığın en büyük dezavantajı tekrar etme potansiyelinin yüksek olması. Bu nedenle lazer cerrahi tedavisi de tekrarlanabiliyor.

“Sesin yanlış kullanımı ve sigara en büyük etken”

Genelde günde bir paketten fazla sigara içen ve reflüsü olan hastalarda görülen ‘Reinke ödemi’, ses tellerinin titreşiminden sorumlu olan “Reinke boşluğu” içinde sıvı toplanmasına bağlı olarak ortaya çıkıyor. Sesin yanlış kullanımı ve hormonal değişiklikler de sorunu ortaya çıkarabiliyor. Sigaranın bırakılması, reflüye neden olan etkenlerin ortadan kaldırılması ve sesin aşırı ve yanlış kullanımının önüne geçilerek hem hastalığın, hem de beraberinde oluşabilecek ses kısıklığı engellenebiliyor.

“Kötü huylu kitlelere dikkat!”

Kötü huylu kitleler de ses kısıklığının en önemli etkenlerden birini oluşturuyor. Bu nedenle özellikle sigara içen kişilerde, tekrarlayan ses kısıklıkları ya da sesin kalitesinde değişikler görüldüğünde gırtlak kanserinden şüphe edilmesi ve bir uzmana başvurulması gerekiyor. Sigara tek başına ses kısıklığı için bir neden oluşturduğu için çoğu zaman yaşanan ses kısıkarına yeterli önem verilmiyor. Bu da kanserin tanısının gecikmesine neden olabiliyor. Erken dönemde tanı konulan gırtlak kanserinde uygun tedavi ile son derece başarılı sonuçlara ulaşılabildiği için erken tanı için zaman kaybetmemek gerekiyor.

“Östrojen ses tellerini kurutuyor”

Tansiyon ilaçları, östrojen içerikli doğum kontrol hapları bazı kişilerin ses tellerinde kurumaya yol açarak sesin kısılmasına ve çatallaşmasına neden olabiliyor. Özellikle son yıllarda kadınlarda da sıklıkla görülen, tekrarlayan ses kısıklıkları ya da sesin kalitesindeki değişiklik durumunda gırtlak kanserinden şüphe edilerek ve bir KBB uzmanına başvurulması gerekiyor.
Kaynak: İHA