İzmir'de Esnaf Buluşması

Başbakan Yıldırım: (1) 'Türkiye'nin güçlü olması lazım, güçlü olmanın yolu da engelleri ortadan kaldırmaktır. 15 yıldır iş yapıyoruz, çok iş yaptık. Mütevazi olmaya gerek yok. Ama şeytan taşlamaktan vakit buldukça iş yaptık. Şimdi artık bu engelleri teker teker kaldıracağız. Pazar günü sandığa gideceğiz, bütün vesayet odaklarını tarihe gömeceğiz' 'Niye Türkiye'ye bu kadar saldırıyorlar düşündünüz mü? Herkes Türkiye'ye, Recep Tayyip Erdoğan'a saldırıyor. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan söylenmesi gerekeni söylüyor. 'Bölgede Türkiye var, Türkiye'ye rağmen bölgede operasyon yapamazsınız' diyor. Türkiye bunu geçmişte söyleyemedi. Çünkü Türkiye'nin gerekli gücü yoktu. Kabiliyetleri sınırlıydı. Ama bugün Allah'a şükür savunma sanayisinde yüzde 24'ten yüzde 65 yerlilik oranına gelmiş bir Türkiye'den bahsediyoruz'

Başbakan Binali Yıldırım, Türkiye'nin güçlü olması gerektiğini belirterek, 'Güçlü olmanın yolu da engelleri ortadan kaldırmaktır. 15 yıldır iş yapıyoruz, çok iş yaptık. Mütevazi olmaya gerek yok. Ama şeytan taşlamaktan vakit buldukça iş yaptık. Şimdi artık bu engelleri teker teker kaldıracağız. Pazar günü sandığa gideceğiz, bütün vesayet odaklarını tarihe gömeceğiz.' dedi.

Yıldırım, Kaya Termal Otel'de düzenlenen AK Parti İzmir İl Başkanlığı Esnaf Buluşmasında yaptığı konuşmada kendisinin de esnaflık yaptığını, 1978'de şehirler arası otobüsünün olduğunu bildirdi.

'İlk Mercedesler çıktığında bir otobüs aldık babamla otobüsçülük yaptık.' diyen Yıldırım, şöyle devam etti:

'Esnaflığın ne demek olduğunu iyi bilirim. Esnaflık alınteri demek, çile demektir, dişinle, tırnağınla kazanmak demektir. Havada bulut, tavada yemek değildir. Esnaflık gerçek hayattır, rantiyecilik değildir, her kuruşu kazanmak için hem akıl terini hem alın terini koymak demektir. Onun için sizin kazançlarınız, çabalarınız en helal, en makbul kazançlardır. Memleketi ayakta tutan sizlersiniz. Bazılarının gürültüleri çok çıkar ama memlekete bıraktıkları katma değer o kadar değil.'

İstihdamın yüzde 90'ını, ihracatın yüzde 60'ını yapan esnafın ekonominin belkemiği olduğuna işaret eden Yıldırım, esnafın kanaatkar, ufak bir olumsuzlukta hemen isyan etmediğini, 'bu da geçer yahu' diyerek daha çok çalıştığını ifade etti.

- 'Başkalarının uydusu olmamak için...'

Para kazanmayan, kaybetmeyen, hayatı bilmeyen insanların siyasette ve diğer alanlarda doğru kararları veremeyeceğini vurgulayan Yıldırım, 'Masa başında bulunup ülkeyi yönetmeye kalkanların geçmişte bu ülkenin başına neler getirdiğini hep beraber gördük, doğru karar vermek için sahadan gelecek, damdan düşeceksiniz. Esnafın yaşadığını bizzat yaşamış olacaksınız. Bunu yapamazsanız o zaman yaptığınız iş kimsenin derdine derman olmaz.' dedi.

Başbakan Yıldırım, mücadele etmeden, yorulmadan, terlemeden yaşamanın mümkün olmadığına değinerek, şu görüşlere yer verdi:

'Başkalarının güdümü altına girersiniz, biz bu mücadeleyi veriyoruz. Başkalarının uydusu olmamak için, kendimiz olmak için bölgemizde güvenin, istikrarının teminatı olmak için onurlu bir mücadele veriyoruz. Niye Türkiye'ye bu kadar saldırıyorlar düşündünüz mü? Herkes Türkiye'ye, Recep Tayyip Erdoğan'a saldırıyor. Çünkü Recep Tayyip Erdoğan söylenmesi gerekeni söylüyor. 'Bölgede Türkiye var, Türkiye'ye rağmen bölgede operasyon yapamazsınız' diyor. Türkiye bunu geçmişte söyleyemedi. Çünkü Türkiye'nin gerekli gücü yoktu. Kabiliyetleri sınırlıydı. Ama bugün Allah'a şükür savunma sanayisinde yüzde 24'ten yüzde 65 yerlilik oranına gelmiş bir Türkiye'den bahsediyoruz.'

Türkiye'nin bugün savunması için gerekli olan her türlü mühimmatı, aracı gereci yapabilecek durumda olduğunu belirten Yıldırım, birçok alanda dışa bağımlılığı azalttıklarını vurguladı.

Ülkelerin borç alabileceğini, önemli konunun sürdürülebilirlik olduğuna işaret eden Yıldırım, 'Şartlar olumsuza dönüştüğünde elinin tersiyle itebilmen lazım. Bu da birlik beraberliğe, daha güçlü olmaya bağlı. Onun için bir, beraber, iri, diri olacağız, birlikte Türkiye olacağız.' ifadesini kullandı.

- 'Büyük eserler, işler yapıyoruz'

'Bizim başka vatanımız yok, başka bayrağımız yok.' diyen Yıldırım, şu değerlendirmelerde bulundu:

'Bölge zor bölge ama Allah'a şükür 15 senedir her türlü olumsuzluğa rağmen dünyanın gıpta ile izlediği büyük eserler, işler yapıyoruz. Bugün dünyanın en büyük havalimanını yapıyor Türkiye. En büyük derken biraz büyük değil şu anda en büyüğü ABD, Atlanta'da 90 milyon, biz 200 milyon kapasiteli havalimanı yapıyoruz. Bu da birilerini rahatsız ediyor. 'Ne oluyor bu Türklere.'

Dünyanın en uzun köprüsünü yapıyoruz, Çanakkale 1915, en geniş köprüsünü hizmete açtık Yavuz Sultan Selim, İzmir ve İstanbul'u komşu kapısı yapacak Osmangazi Köprüsü'nü açtık, dünyanın 3. büyük köprüsü, dünyanın en derin tüneli Marmaray'dı 2013'te açtık, onun rekorunu kıran Avrasya 106 metre derinden giden onu da geçen yıl hizmete açtık.'

Yıldırım, Türkiye'nin güçlü olması için engelleri ortadan kaldırmak gerektiğini belirterek, '15 yıldır iş yapıyoruz, çok iş yaptık. Mütevazi olmaya gerek yok. Ama şeytan taşlamaktan vakit buldukça iş yaptık. Şimdi artık bu engelleri teker teker kaldıracağız. Pazar günü sandığa gideceğiz, bütün vesayet odaklarını tarihe gömeceğiz.' diye konuştu.

- 'Bu ne perhiz bu ne lahana turşusu'

Gazi Mustafa Kemal ve arkadaşların bugüne güzel bir ülke bıraktıklarını, bunu nasıl ileri götüreceğine bakılması gerektiğine dikkati çeken Yıldırım, bunun için dünyadaki değişimi görmenin ve buna göre kendini yenilemenin şart olduğunu bildirdi.

Başbakan Yıldırım, geçmişe takılıp bozuk plak gibi aynı şeylerin tekrarlanması halinde değişimin, geleceğin yakalanamayacağına işaret ederek, şunları kaydetti:

'(Bu sistem niye değişiyor). Bunu söyleyen Sayın Kılıçdaroğlu diyor ki gururlanarak 'Ben 82 Anayasası'na hayır verdim diyor.' Ben de hayır verdim, çünkü o anayasa yapılırken kimseye sorulmadı. Darbe anayasasıydı. Şimdi de 'hayır' veriyor, bu ne perhiz bu ne lahana turşusu. Biz onu değiştiriyoruz kardeşim ona hayır dediysen buna evet demek lazım. Bir yandan darbe anayasasına hayır diyeceksin bir yandan bu anayasayı değiştirecek bu önemli reforma 'hayır' diyeceksin.'

(Sürecek)
Kaynak: AA