FETÖ Devleti Ele Geçirmek İçin Her Yola Başvurmuş

Van'ın Çaldıran ilçesinde, FETÖ/PDY'nin 15 Temmuz darbe girişimine destek verdikleri gerekçesiyle tutuklanan eski ilçe jandarma komutanı binbaşı Vedat Kandır ile eski yüzbaşı Rıdvan Yıldırım hakkında 4'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15'er yıla kadar hapis istemiyle dava açıldı İddianamede, terör örgütü FETÖ/PDY'nin kurulduğu günden bu yana devletin askeri ve stratejik olarak etkin kurumlarına, soruların çalınması, önemli makamlarda bulunan kişilerin hukuka aykırı şekilde şantaj ve tehditle uzaklaştırılması, görev verilirken kişinin liyakatinden ziyade örgütün yakınlığının gözetilmesi gibi 'sızma' yöntemleriyle devleti ele geçirmeye çalıştığına yer verildi.

CEMAL AŞAN - Van Cumhuriyet Başsavcılığının darbe girişimine ilişkin yürüttüğü soruşturma kapsamında hazırlanan iddianamede, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) eleman temini ve devletin stratejik kurumlarını ele geçirmek amacıyla kişilerin hukuksuz olarak özel hayatının gizliliğini ihlal etmek ve gerekirse iftira atmak gibi hukuksuz yollara başvurduğu belirtildi.

Başsavcılık, 15 Temmuz kalkışmasına destek vererek Çaldıran ilçesinde kaymakam ve tabur komutanını kışlaya çağıran eski ilçe jandarma komutanı binbaşı Vedat Kandır ile eski yüzbaşı Rıdvan Yıldırım hakkında yürüttüğü soruşturmayı tamamladı.

Hazırlanan iddianame, Van 4. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edildi.

FETÖ/PDY'nin yapısı ve işleyişi hakkında bilgilerin yer aldığı iddianamede, tutuklu sanıkların 'Anayasal düzeni ortadan kaldırmaya teşebbüs etme', 'TBMM'yi ortadan kaldırma veya görevini engellemeye teşebbüs etmek', 'Türkiye Cumhuriyeti hükümetini ortadan kaldırmaya veya görevini yapmasını engellemeye teşebbüs etmek', 'Silahlı terör örgütüne üye olmak', 'Askeri komutanlıkların gasp edilmesi' suçlarından 4'er kez ağırlaştırılmış müebbet ve 15'er yıla kadar hapisle cezalandırılmaları istendi.

İddianamede, FETÖ/PDY mensuplarınca gerçekleştirilmek istenen 15 Temmuz darbe girişiminin başta vatandaşlar olmak üzere emniyet ve silahlı kuvvetlerdeki darbe karşıtı kesimlerin mücadelesi sonucu başarısız kılındığı vurgulandı.

- Yetkilerini toplum üzerinde baskı kurmak için kullanmışlar

FETÖ/PDY mensuplarının 'terör örgütü ile mücadele' adı altında yetkilerini, görevlerinin gereklerine aykırı şekilde, örgütün amacına ulaşmak için toplum üzerinde baskı, korkutma, sindirme ve yıldırma yöntemi olarak kullandığına yer verilen iddianamede, söz konusu örgütün emniyet ve askeri kurumlar içinde yıllarca süren yapılanma sonucunda silahlı darbe teşebbüsü gerçekleştirdiği anımsatıldı.

Terör örgütünün devletin içerisinde ayrı bir hiyerarşi oluşturduğu kaydedilen iddianamede, devlet hiyerarşisinde daha üst konumda olan kişinin memuru olan kişiden veya memuriyetle hiçbir bağlantısı bulunmayan kişilerden alınan emirlerin uygulanması hususu devletin otoritesini zaafa uğratmak amacı taşıdığı aktarıldı.

- Eleman temini için her türlü yola başvurmuşlar

FETÖ/PDY mensuplarının devleti ele geçirmek amacıyla hakkı olmadığı halde kopya çekmek ve bunun gibi hukuka aykırı yollarla devlet kurumlarına yerleşmek, makam sahibi olmak amacıyla o makamda bulunan kişilerin hukuksuz olarak özel hayatının gizliliğini ihlal etmek ve gerekirse iftira atmak, delil oluşturmak suretiyle kendilerine yarayacağını düşündükleri makamı ele geçirmek gibi yöntemlere başvurduğu belirtilen iddianamede, şu ifadelere yer verildi:

'Örgütün kurulum aşamasından günümüze kadar yaptığı devletin askeri ve stratejik olarak etkin kurumlarına örgüt yönetiminin tabiriyle 'sızma' suretiyle (soruların çalınması, önemli makamlarda bulunan kişilerin hukuka aykırı şekilde şantaj ve tehditle uzaklaştırılması, görev verilirken kişinin liyakatinden ziyade örgüte yakınlığının gözetilmesi gibi) devleti ele geçirmeye yönelik faaliyetler özellikle 2008 yılı ve sonrasında örgüt elemanlarının devletin etkin olduğunu düşündükleri birimlerinde yoğun şekilde kadrolaşmaya gitmeleri, terör örgütü tanımının 'süreklilik unsurunu' da gerçekleştirdiği sonucuna varılmıştır. Örgütün üye sayısı, terör örgütünün maddi desteğini legal çalışmalardan sağlayabileceği, sermaye şirketleri göz önünde bulundurularak ekonomik gücü, devlet kademelerinde, silahlı birimler olan emniyet ve silahlı kuvvetler birimlerine yerleşmeye çalışması nazara alındığında araç ve gereç yönünden de terör örgütünün 'elverişlilik' unsurunu taşımaktadır.'

- Millete ait silahı millete karşı kullanmışlar

İddianamede, FETÖ/PDY'nin terör örgütünün bütün unsurlarını taşıdığı, silahlı bir terör örgütü olup olmadığına ilişkin tartışmaların ise 15 Temmuz darbe girişimi neticesinde nihayete erdiği vurgulandı.

Terör örgütünün, devlet ve cumhuriyetin varlığını tehlikeye düşürmek, devletin otoritesini zaafa uğratmak, devletin iç ve dış güvenliğini bozmak için resmi organlar da dahil olmak üzere tüm kurumlarda gizli şekilde yapılaştığı aktarılan iddianamede, bu amaç uğruna devlete, dolayısıyla millete ait silahları yine millete karşı kullanmakta bir an bile tereddüt etmeyen FETÖ/PDY'nin silahlı terör örgütü olduğu konusunda en küçük bir tereddütün kalmadığı değerlendirmesinde bulunuldu.

İddianamede, 669 sayılı Kanun Hükmünde Kararname ile görevlerinden ihraç edilen şüphelilerin devlet terbiyesi ve hiyerarşisine aykırı davrandıkları bildirilerek, şöyle denildi:

'Şüpheliler, mülki idare amiri olan ilçe kaymakamı ile tabur komutanını İlçe Jandarma Komutanlığına davet etmiştir. Müşteki tabur komutanı alt rütbeli şüphelilerin kendisini İlçe Jandarma Komutanlığına çağırmasını içerleyerek 'beni İlçe Jandarma Komutanlığına çağırıyorlar' diye veryansın etmiş, ilçe kaymakamı da şüphelilerin davetine uymamıştır. Tüm dosya kapsamında şüphelilerin iştirak idaresi halinde darbeye teşebbüs ettikleri anlaşılmaktadır. Açıklanan gerekçelerle şüphelilerin ilgili sevk maddelerince cezalandırılmaları talep olunur.'
Kaynak: AA