Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Şanlıurfa konuşması

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ''16 Nisan'da 'evet'le sandıklar patladığı takdirde hemen ardından parlamentoya idamla ilgili karar taslağı inşallah gelecek. Sayın Bahçeli 'evet' diyor, Sayın Yıldırım aynı, Kılıçdaroğlu da 'Ben de desteklerim' dedi. Desteklemezse ne olur? Bir referandum da onun için yaparız'' ifadelerini kullandı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Şanlıurfa konuşması
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Şanlıurfa konuşması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 11 Nisan Meydanı'nda düzenlenen 'Şanlıurfa Buluşması'nda mahşeri kalabalığa seslendi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, idam cezasının geri getirilmesine CHP destek vermezse, bunun için de referanduma gidilebileceğini söyledi.

Erdoğan, Fırat Kalkanı Harekatı'nda Türkiye'nin 67, Özgür Suriye Ordusu'nun ise 500'ün üzerinde şehit verdiğini belirterek, 'Bu, bin yıldır omuz omuza verdiğimiz mücadelede ödediğimiz son bedeldir. Şayet terör örgütleri, Urfa'nın, Mardin'in, diğer şehirlerimizin sınır bölgelerinden tamamen çekilip her şehri kendi halkına bırakmazsa bu operasyonlar devam edecektir' dedi.

Erdoğan'ın açıklamalarından satır başları şöyle:

''15 Temmuz'da bu ülkeyi FETÖ'ye bırakmayan Urfalı, yanı başında DEAŞ'ı ile PKK, YPG'si ile terör örgütlerinin cirit atmasına izin vermez değil mi? Urfa meydana terör örgütlerine bırakmıyor değil mi? Bugün üzme üzülme günü değil bugün sevda aşk günü. Aman ezmeyelim birbirimizi. Urfa terör örgütlerini kullanarak yeniden topraklarına namusuna göz dikenlere dersini veriyor mu? Urfa, 16 Nisan'da 'evet' demeye hazır mı? Bunca zamandır Urfa'ya gelir giderim ama bugün Şanlıurfa başka değil bambaşka.

''ADI İSTER DEAŞ, İSTER PKK/PYD OLSUN...''
Birecikli, Suruçlu kardeşlerimiz için Cerablus kendi canlarından bir parça değil mi? Harranlı, Akçakaleli kardeşlerimiz için Tel Abyad, Rakka kendi canlarından bir parça değil mi Ceylanpınar'la Resulayn'ın, Haseke'nin ayrı düşünülebilmesi mümkün mü? Öyleyse buraları asla terör örgütlerine terk edemeyiz. Adı ister DEAŞ, ister PKK/PYD olsun hiçbir terör örgütünün sınırlarımızın dibinde bayrak sallamasına izin veremeyiz.

İDAM AÇIKLAMASI

16 Nisan'da 'evet'le sandıklar patladığı takdirde hemen ardından parlamentoya idamla ilgili karar taslağı inşallah gelecek. Sayın Bahçeli 'evet' diyor, Sayın Yıldırım aynı, Kılıçdaroğlu da geçenlerde eğer yanlış duymadıysam o da 'Ben de desteklerim' dedi. Herhalde destekler değil mi? Desteklemezse ne olur? Bir referandum da onun için yaparız. Demokraside bu işin sahibi millet. Burada milletin evladı şehit oldu bunları bizim affetme yetkimiz var mı? Yok. Parlamento kararını verecek ondan sonra da idam çıkacak. AB ne der? George Hans Helga ne derse desin benim için önemli olan Ayşe Hasan Hüseyin ne der o önemli. Hiçbir terör örgütünün sınırlarımızın dibinde bayrak sallamasına izin veremeyiz.

''O TERÖRİSTLERİ, O ÇUKURLARA GÖMDÜK, GÖMÜYORUZ, GÖMECEĞİZ''

Türkiye'nin büyümesinden, zenginleşmesinden, huzurunun ve güvenliğinin artmasından rahatsız olanlar yok mu? Var. Birinci derecede Batı, FETÖ acayip rahatsız, PKK bundan rahatsız. PKK'nın destek verdiği belediyeler vardı değil mi? Ne yaptılar? Benim Kürt kardeşlerime hizmet mi verdiler? Hendek, çukur kazdılar. Ama şimdi o teröristleri, o çukurlara gömdük, gömüyoruz, gömeceğiz.

''YAZIKLAR OLSUN''

Biz bu ülkeye efendi olmaya gelmedik hizmetkar olmaya geldik. Biz bu milletin hizmetkarıyız efendisi değil. DEAŞ, DHKP-C gibi marjinal çeteler bundan rahatsız. Hadi bunları anladık. Peki Avrupa ülkeleri niye rahatsız? Türkiye'nin yönetim sisteminin şu veya bu olması onları niye ilgilendiriyor? Çoğu monarşi ile idare ediliyor. İster kral ister kraliçe olsun kendi tercihleridir. Biz de ülke olarak böyle bir karar aldık. Size ne oluyor? Diyelim bunların da tarihin derinliklerine uzanan hazımsızlıkları var. Peki ana muhalefet partisine ne oluyor? 12 Eylül darbesine 'hayır' dedik diyor Kılıçdaroğlu işte mademki 12 Eylül darbesine 'hayır' dedin şimdi biz onu tersine çeviriyoruz yeni modern sistem getirelim diyoruz. Bu partinin genel başkanınını milletvekillerinin ağızlarından çıkanlara bakıyoruz hakaret küfür gırla gidiyor. Urfalı böyle lafını sözünü bilmeden konuşanlara ne der söyleyeyim 'Densiz deve girmez eve.' Bu Urfalı'nın sözü bunlarında yaptıkları da densizliktir. Evet diyenleri İzmir'de denize dökmekten hayır çıkarsa düşmanı İzmir'den denize dökmüş kadar sevineceğini söylüyor Baykal gibi birisi. Yazıklar olsun. Bir milletvekili de otobüsün üzerinden millete öyle hakaret ediyor ki burada tekrarlamaktan hicap duyarım.

''BU İŞ YÜREK İSTER YÜREK''
15 Temmuz akşamı saat 23.15 ey Kılıçdaroğlu tanklar orada seni ışıldaklı bir araba geliyor tankların önünden alıyor. Sen orada darbecilerle görüşüyorsun o arabaya atlayıp Bakırköy Belediye Başkanı'nın evine gidiyorsun. Hani sen tankın önünde dururdun ya ne oldu? Bu iş yürek ister yürek. Bunlarda o yok. Bu iş öyle kolay iş değil. Bunlar bu tür şeyleri görmemişler yaşamamışlar.''