CHP ve sigara kutusuna yazılan talepler...

Milliyet gazetesi yazarlarından Cemil Ertem, CHP'nin geçek yüzünü ortaya çıkaran bir yazı kaleme aldı.

CHP ve sigara kutusuna yazılan talepler...
CHP ve sigara kutusuna yazılan talepler...
16 Nisan referanduma sayılı günler kala Milliyet gazetesi yazarlarından Cemil Ertem çok çarpıcı bir yazı kaleme aldı. 

Ertem, 'Sigara kutusuna yazılan talepler...' başlıklı yazıda dedesi Ragıb öğretmenin başından geçen bir olayı okuyucularıyla paylaştı.

1948 yılının yaz aylarında yaşanan olaya göre dönemin Milli Eğitim Bakanı, Ragıp öğretmenin eğitim konusundaki şikayetlerini dinleyerek sigara paketine not alıyor. Aynı bakan köydeki sorunları dinleyek üzerine not aldığı paketi makam aracına bindikten sonra camdan dışarı atıyor. 

İşte Cemil Ertem'in köşe yazısının o bölümü:

MÜFREDAT YETERSİZLİĞİ, OKULDAKİ EKSİKLER...
....bana da bir öğretmen olan rahmetli dedem anlatmıştı: Yıl 1948, 48 yılının yazı. Yer Tekirdağ'ın Saray ilçesinin Kapaklı köyü... Dedem orada ilkokul öğretmeni; nasılsa Saray'a dönemin Milli Eğitim Bakanı gelir. Bakan, aynı zamanda bir bilim adamı ve dedem gibi batı Trakya kökenli. “Ona uzaktan bakınca kendimi gördüm ve bundan cesaret alarak yanına gittim” diye anlatmaya başlamıştı dedem. 1948 yılında bir köy öğretmeni bakanı karşısında görürse ne söyler; önce müfredat yetersizliği sonra eğitim araçlarının ve okulun eksiklikleri... Ragıp öğretmen de bunları, aynı zamanda, bir öğretim üyesi olan bakana anlatmış.

NOT ALDIĞI PAKETİ ATMIŞ
O bakan da dedemin söylediklerini elindeki sigara kutusunun kapağına not almış. Sonra makam arabasına binmiş ve tozlu köy yolunda araba hızlandığında arabanın sağ arka camı açılmış ve o sigara kutusu camdan atılmış. Dedem, işte demişti bana, işte... “Sigara kutusunu atan o eli gördükten sonra bir daha CHP'ye hiç oy vermedim. CHP'nin de halkın, milletin partisi olduğuna inanmadım ve bu tespitim sonraki yıllarda da beni haklı çıkardı.”

ÇOK ŞEY DEĞİŞMEYECEKTİ...
Esasında işin garip yanı, o bakan, köy öğretmenin söylediklerini yazdığı o sigara kutusunun kapağın atmasaydı da cebine özenle koyup, gereğini yapmaya çalışsaydı yine çok şey değişmeyecekti. Saray'ın Kapaklı köyü... “Sıra oraya gelene kadar” denecek ve eski tas eski hamam öylece gidecekti. Çünkü sistem, en alttakileri daha da alta itmek ve en üstekilerin böylece refahını artırmak üzerine kurulmuştu. Kaynakları en üstekilere ayırmak ve harcamak sistemin gereği idi. Belki o bakan da bunu bildiği için o sigara kutusu kapağını camdan dışarı atmıştı.

Köşe yazısının tamamını okumak için tıklayınız