Güney Avrupa Ülkeleri Geri Kabul Anlaşması'nın Genişletilmesini İstiyor
AB üyesi Güney Avrupa ülkeleri, Türkiye ve AB arasındaki anlaşmanın, 'kalıcı, tam, sürdürülebilir ve ayrımcılık olmayacak şekilde genişletilmesini' talep etti.
İspanya'nın ev sahipliğinde yapılan 3'üncü Avrupa Birliği (AB) üyesi Güney Avrupa Ülkeleri Zirvesi'ne katılan 7 ülkenin devlet veya hükümet başkanları, Türkiye ve AB arasında 2016 Mart ayında imzalanan geri kabül anlaşmasının 'kalıcı, tam, sürdürülebilir ve ayrımcılık olmayacak şekilde genişletilmesini' istedi.
Zirve sonrasında yayımlanan ortak deklarasyonda, sığınmacı krizinin Avrupa'nın kuzey ülkelerinden daha çok güneyini etkilediğine dikkat çekildi.
Göç sorununun küresel bir planlamayı gerektirdiği kaydedilen bildiride, yasa dışı göçmenlerin geri kabülünün sağlanması, Avrupa'ya geri dönüş siyasetinin teşvik edilmesi ve insan kaçakçılarına karşı yoğun mücadele edilmesi gerektiği vurgulandı.
Deklarasyonda, Türkiye ve AB arasında 2016 Mart ayında imzalanan geri kabül anlaşmasının da 'kalıcı, tam, sürdürülebilir ve ayrımcılık olmayacak şekilde genişletilmesi gerektiği ifade edildi.
- 'Brexit sırasında AB'de birlik korunsun'
Ortak deklarasyonda öne çıkan diğer bir konu ise Brexit süreci oldu.
Güney Avrupa ülkeleri, Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılma müzakereleri sırasında AB içinde 'birliğin korunması' çağrısında bulundu.
Birleşik Krallığın kararından üzüntü duyulduğu ancak desteklendiği belirtilen bildiride, 'Müzakereler parça parça ilerlemeli ve AB'nin çıkarları korunup, 27 ülkenin birliği muhafaza edilmelidir. Birleşik Krallık'ın gelecekte AB'nin sıkı bir müttefiki olacağına güveniyoruz.' ifadesine yer verildi.
AB Konseyi'nin dönem başkanlığını yapan Malta'nın Başbakanı Joseph Muscat da basın açıklamasında, 'Brexit sürecinde vatandaşların meselesine hızlı bir cevap bulmak gerekiyor. Bu sadece buradaki 7 ülke için değil 27 ülke için de geçerli. AB ve Birleşik Krallık arasında yeni bir dönemi başlatmakta kararlıyız. Avrupa projesine kimse dinamit koyamaz.' dedi.
Madrid'deki El Pardo Sarayı'nda gerçekleşen zirveye İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Kıbrıs Rum Kesimi Lideri Nikos Anastasiadis, İtalya Başbakanı Paolo Gentiloni, Portekiz Başbakanı Antonio Costa ve Malta Başbakanı Joseph Muscat katıldı.
Kaynak: AA
Zirve sonrasında yayımlanan ortak deklarasyonda, sığınmacı krizinin Avrupa'nın kuzey ülkelerinden daha çok güneyini etkilediğine dikkat çekildi.
Göç sorununun küresel bir planlamayı gerektirdiği kaydedilen bildiride, yasa dışı göçmenlerin geri kabülünün sağlanması, Avrupa'ya geri dönüş siyasetinin teşvik edilmesi ve insan kaçakçılarına karşı yoğun mücadele edilmesi gerektiği vurgulandı.
Deklarasyonda, Türkiye ve AB arasında 2016 Mart ayında imzalanan geri kabül anlaşmasının da 'kalıcı, tam, sürdürülebilir ve ayrımcılık olmayacak şekilde genişletilmesi gerektiği ifade edildi.
- 'Brexit sırasında AB'de birlik korunsun'
Ortak deklarasyonda öne çıkan diğer bir konu ise Brexit süreci oldu.
Güney Avrupa ülkeleri, Birleşik Krallık'ın AB'den ayrılma müzakereleri sırasında AB içinde 'birliğin korunması' çağrısında bulundu.
Birleşik Krallığın kararından üzüntü duyulduğu ancak desteklendiği belirtilen bildiride, 'Müzakereler parça parça ilerlemeli ve AB'nin çıkarları korunup, 27 ülkenin birliği muhafaza edilmelidir. Birleşik Krallık'ın gelecekte AB'nin sıkı bir müttefiki olacağına güveniyoruz.' ifadesine yer verildi.
AB Konseyi'nin dönem başkanlığını yapan Malta'nın Başbakanı Joseph Muscat da basın açıklamasında, 'Brexit sürecinde vatandaşların meselesine hızlı bir cevap bulmak gerekiyor. Bu sadece buradaki 7 ülke için değil 27 ülke için de geçerli. AB ve Birleşik Krallık arasında yeni bir dönemi başlatmakta kararlıyız. Avrupa projesine kimse dinamit koyamaz.' dedi.
Madrid'deki El Pardo Sarayı'nda gerçekleşen zirveye İspanya Başbakanı Mariano Rajoy, Fransa Cumhurbaşkanı François Hollande, Yunanistan Başbakanı Aleksis Çipras, Kıbrıs Rum Kesimi Lideri Nikos Anastasiadis, İtalya Başbakanı Paolo Gentiloni, Portekiz Başbakanı Antonio Costa ve Malta Başbakanı Joseph Muscat katıldı.