Şanlıurfa'da 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' Paneli
AB Bakan Yardımcısı Şahin: 'Eğer yanı başımızdaki Suriye'ye dönüşmek istemiyorsak bu çürümüş sistemi ortadan kaldırıp yerine, istikrar üreten gürbüz bir yeni sistemi yürürlüğe koymak zorundayız.'
Avrupa Birliği (AB) Bakan Yardımcısı Ali Şahin, 'Eğer yanı başımızdaki Suriye'ye dönüşmek istemiyorsak, bu çürümüş sistemi ortadan kaldırıp, yerine istikrar üreten gürbüz bir yeni sistemi yürürlüğe koymak zorundayız.' dedi.
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Şanlıurfa'ya gelen Şahin, Sivil Dayanışma Platformu tarafından DSİ Konferans Salonu'nda düzenlenen, 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' konulu panelde, dünyada farklı gelişmelerin yaşandığına dikkat çekerek, Türkiye'nin bu anlamda yen bir sisteme ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Şahin, 16 Nisan'da gerçekleştirilecek olan halk oylamasının ülkenin geleceği için önemini vurgulayarak, 'Türkiye'nin bundan yüz yıl önce kurulmuş ve daha çok darbelerle şekillenmiş yönetim sistemiyle, krizler, istikrarsızlık, çatışma, ötekileşme üreten bir sistemle yola devam etmemiz mümkün değil. Şuna karar vermek zorundayız eğer önümüzdeki yüz yılı, geçtiğimiz yüz yıl gibi çatışma, istikrarsızlık, ekonomik ve siyasi bunalımlar içerisinde geçirmek istemiyorsak, son 15 yıldaki istikrar süreci gibi güçlü bir yönetim sistemi gibi bir sistemi bu ülkeye bundan sonra kurumsallaştırmalı ve kalıcı hale getirmek zorundayız.' diye konuştu.
Türkiye'nin güçlü bir iktidarla yönetilmesi sayesinde son yıllarda büyük sıkıntıları atlattığını anlatan Şahin, şöyle devam etti:
'Dünyanın yeniden şekillendiği ekonomik, siyasi dalgalanmaların, savaşların, katliamların, kaosların, istikrarsızlıkların yaşandığı bu süreçte çok güçlü bir iktidar, lider yönetimi olmasaydı, bu iktidardan hemen önceki anayasa kitapçığıyla darmadağın olan bir zayıf yönetim olsaydı bugün sınırlarımızın ucundaki Suriye olmaktan kendimizi kurtaramazdık. Eğer bugün Türkiye bir Suriye'ye dönüşmemişse, bu bundan sonra kurguladığımız ve 16 Nisan'dan sonra da bu ülkeye hakim kılmak istediğimiz bir sistem var olduğu için o duruma düşmedi. Eğer önümüzdeki yüz yılı tıpkı son 15 yılda yüz yıllık devrimler inşa ederek sürdürmek istiyorsak mutlaka bu sistemi değiştirmek zorundayız. Eğer yanı başımızdaki Suriye'ye dönüşmek istemiyorsak bu çürümüş sistemi ortadan kaldırıp yerine, istikrar üreten gürbüz bir yeni sistemi yürürlüğe koymak zorundayız.'
Hak-İş Konfederasyonu Başkanı Mahmut Arslan da emekçilerin kriz dönemlerinde kaybettiğini, istikrar dönemlerinde kazandığını belirterek, '18 maddelik anayasa değişikliğinin sağlayacağı faydalar düşünüldüğünde, bu anayasa değişikliği ücretliler için, emeği ile geçinenler için önemlidir.' dedi.
Mevcut sistemin istikrarı sağlanamayacağını ve Türkiye'nin bununla ileri götürülemeyeceğini ifade eden Arslan, 'Türkiye bu mevcut sistemle daha fazla ileriye gidemez. Bu sistem kriz üretiyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yönetim krizlerini ortadan kaldırıyoruz. İstikrarın devamını sağlıyoruz. 16 Nisan'dan sonra sağlanacak istikrar ile ekonomimiz güçlenecek, milli gelirimiz artacaktır.' ifadesini kullandı.
Etkinlikte konuşan Sivil Dayanışma Platformu Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Şahin, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu, Kadın ve Demokrasi Derneği Temsilcisi Av. Pınar Kandemir ve Kırıkkale Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Adnan Küçük de halk oylamasının önemine değinerek, yeni sistemin gerekli olduğunu kaydetti.
Konuşmaların ardından panelistler katılımcıların sorularını yanıtladı.
Kaynak: AA
Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Şanlıurfa'ya gelen Şahin, Sivil Dayanışma Platformu tarafından DSİ Konferans Salonu'nda düzenlenen, 'Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi' konulu panelde, dünyada farklı gelişmelerin yaşandığına dikkat çekerek, Türkiye'nin bu anlamda yen bir sisteme ihtiyaç duyduğunu belirtti.
Şahin, 16 Nisan'da gerçekleştirilecek olan halk oylamasının ülkenin geleceği için önemini vurgulayarak, 'Türkiye'nin bundan yüz yıl önce kurulmuş ve daha çok darbelerle şekillenmiş yönetim sistemiyle, krizler, istikrarsızlık, çatışma, ötekileşme üreten bir sistemle yola devam etmemiz mümkün değil. Şuna karar vermek zorundayız eğer önümüzdeki yüz yılı, geçtiğimiz yüz yıl gibi çatışma, istikrarsızlık, ekonomik ve siyasi bunalımlar içerisinde geçirmek istemiyorsak, son 15 yıldaki istikrar süreci gibi güçlü bir yönetim sistemi gibi bir sistemi bu ülkeye bundan sonra kurumsallaştırmalı ve kalıcı hale getirmek zorundayız.' diye konuştu.
Türkiye'nin güçlü bir iktidarla yönetilmesi sayesinde son yıllarda büyük sıkıntıları atlattığını anlatan Şahin, şöyle devam etti:
'Dünyanın yeniden şekillendiği ekonomik, siyasi dalgalanmaların, savaşların, katliamların, kaosların, istikrarsızlıkların yaşandığı bu süreçte çok güçlü bir iktidar, lider yönetimi olmasaydı, bu iktidardan hemen önceki anayasa kitapçığıyla darmadağın olan bir zayıf yönetim olsaydı bugün sınırlarımızın ucundaki Suriye olmaktan kendimizi kurtaramazdık. Eğer bugün Türkiye bir Suriye'ye dönüşmemişse, bu bundan sonra kurguladığımız ve 16 Nisan'dan sonra da bu ülkeye hakim kılmak istediğimiz bir sistem var olduğu için o duruma düşmedi. Eğer önümüzdeki yüz yılı tıpkı son 15 yılda yüz yıllık devrimler inşa ederek sürdürmek istiyorsak mutlaka bu sistemi değiştirmek zorundayız. Eğer yanı başımızdaki Suriye'ye dönüşmek istemiyorsak bu çürümüş sistemi ortadan kaldırıp yerine, istikrar üreten gürbüz bir yeni sistemi yürürlüğe koymak zorundayız.'
Hak-İş Konfederasyonu Başkanı Mahmut Arslan da emekçilerin kriz dönemlerinde kaybettiğini, istikrar dönemlerinde kazandığını belirterek, '18 maddelik anayasa değişikliğinin sağlayacağı faydalar düşünüldüğünde, bu anayasa değişikliği ücretliler için, emeği ile geçinenler için önemlidir.' dedi.
Mevcut sistemin istikrarı sağlanamayacağını ve Türkiye'nin bununla ileri götürülemeyeceğini ifade eden Arslan, 'Türkiye bu mevcut sistemle daha fazla ileriye gidemez. Bu sistem kriz üretiyor. Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile yönetim krizlerini ortadan kaldırıyoruz. İstikrarın devamını sağlıyoruz. 16 Nisan'dan sonra sağlanacak istikrar ile ekonomimiz güçlenecek, milli gelirimiz artacaktır.' ifadesini kullandı.
Etkinlikte konuşan Sivil Dayanışma Platformu Yönetim Kurulu üyesi Mehmet Şahin, Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Ahmet Selim Köroğlu, Kadın ve Demokrasi Derneği Temsilcisi Av. Pınar Kandemir ve Kırıkkale Üniversitesi öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Adnan Küçük de halk oylamasının önemine değinerek, yeni sistemin gerekli olduğunu kaydetti.
Konuşmaların ardından panelistler katılımcıların sorularını yanıtladı.