Halk Oylamasına Doğru
Gazeteci yazar Abdurrahman Dilipak, halk oylamasıyla ilgili tartışmaların toplumda ciddi şekilde takip edildiğini belirtti.
Dilipak, bir etkinliğe katılmak için geldiği Niğde'de, AA muhabirine yaptığı açıklamada, halk oylaması ile ilgili değerlendirmelerde bulundu.
CHP'nin kaybedeceğini ve kazanma şansının olmadığını öne süren Dilipak, 'Bu siyasetin bir matematiği var. Nasıl kazanacak, nereden, ne kadar oy alacak. Ama onların bütün hedefleri daha az bir oranla bu referandumun geçmesi.' dedi.
CHP'nin, bu sayede muhalefetliğini sürdüreceğini, AK Parti'yi sıkıştırmaya, MHP'yi cezalandırmaya çalışacağını ifade eden Dilipak, şunları söyledi:
'Yoksa referandumun sonucuna ilişkin bir kuşku yok, bütün güçleriyle daha düşük oranda bir 'evet' ile bu dönemi kapatmak. Yani dostlar alışverişte görsün kabilinden, yine öfkesi aklından büyük kalabalıkların, maalesef Türkiye'de her AK Parti hükumetinin çağrısı karşında 'hayır' diyen, 'hayır' demeyi alışkanlık haline getiren bir siyasi kadronun yeni kampanyasına tanık oluyoruz.'
Dilipak açıklamasında ayrıca, Türkiye'nin yurt dışı mitinglerinin engellenmesine ilişkin olarak Avrupa ülkelerine eleştirilerde bulundu.
Türkiye'de yapılacak gösteri veya toplantılar için beyanda bulunmanın yeterli olduğunu, silahsız, saldırısız, kamu güvenliğine ve genel ahlaka aykırı olmamak şartıyla herkesin istediği yerde toplantı yapabildiğini belirten Dilipak, Avrupa'nın bu konuda eskiye döndüğünü ifade etti.
Bazı ülkelerin Türkiye'nin miting yapmasını öfkelerinden dolayı engellediğini savunan Dilipak, şunları kaydetti:
'Büyüyen bir Türkiyeyi istemiyorlar. Kendileri için ucuz asker deposu, işçi gönderen, sıçrama tahtası olan, kendilerinin güvenlikleri için kalkan olan bir Türkiye istiyorlardı. Daha sonra bunu Türkiye üzerinden, İslam dünyasını da kontrol etmek üzere FETÖ'yü örgütlemişlerdi. Ama artık bunları kabullenmeyen bir Türkiye karşında paniklediler. Türkiye'ye karşı savaş ilan eden, terör ve darbe planları yapan, planları yapmanın ötesinde fiilen darbeyi gerçekleştirmek için askeri harekat düzenleyen, meclisi vuran kadroları himaye ediyorlar. Teröristleri himaye ediyorlar. Amerika PYD'ye silah ve eğitim veriyor. Hatta Marksist olduğunu söyleyen bir terör örgütünün karargahına Amerikan bayrağı çekilebiliyor. Amerikan askeri omzuna, PYD'nin armasını takabiliyor. Bunları anlamak mümkün değil.'
Kaynak: AA
CHP'nin kaybedeceğini ve kazanma şansının olmadığını öne süren Dilipak, 'Bu siyasetin bir matematiği var. Nasıl kazanacak, nereden, ne kadar oy alacak. Ama onların bütün hedefleri daha az bir oranla bu referandumun geçmesi.' dedi.
CHP'nin, bu sayede muhalefetliğini sürdüreceğini, AK Parti'yi sıkıştırmaya, MHP'yi cezalandırmaya çalışacağını ifade eden Dilipak, şunları söyledi:
'Yoksa referandumun sonucuna ilişkin bir kuşku yok, bütün güçleriyle daha düşük oranda bir 'evet' ile bu dönemi kapatmak. Yani dostlar alışverişte görsün kabilinden, yine öfkesi aklından büyük kalabalıkların, maalesef Türkiye'de her AK Parti hükumetinin çağrısı karşında 'hayır' diyen, 'hayır' demeyi alışkanlık haline getiren bir siyasi kadronun yeni kampanyasına tanık oluyoruz.'
Dilipak açıklamasında ayrıca, Türkiye'nin yurt dışı mitinglerinin engellenmesine ilişkin olarak Avrupa ülkelerine eleştirilerde bulundu.
Türkiye'de yapılacak gösteri veya toplantılar için beyanda bulunmanın yeterli olduğunu, silahsız, saldırısız, kamu güvenliğine ve genel ahlaka aykırı olmamak şartıyla herkesin istediği yerde toplantı yapabildiğini belirten Dilipak, Avrupa'nın bu konuda eskiye döndüğünü ifade etti.
Bazı ülkelerin Türkiye'nin miting yapmasını öfkelerinden dolayı engellediğini savunan Dilipak, şunları kaydetti:
'Büyüyen bir Türkiyeyi istemiyorlar. Kendileri için ucuz asker deposu, işçi gönderen, sıçrama tahtası olan, kendilerinin güvenlikleri için kalkan olan bir Türkiye istiyorlardı. Daha sonra bunu Türkiye üzerinden, İslam dünyasını da kontrol etmek üzere FETÖ'yü örgütlemişlerdi. Ama artık bunları kabullenmeyen bir Türkiye karşında paniklediler. Türkiye'ye karşı savaş ilan eden, terör ve darbe planları yapan, planları yapmanın ötesinde fiilen darbeyi gerçekleştirmek için askeri harekat düzenleyen, meclisi vuran kadroları himaye ediyorlar. Teröristleri himaye ediyorlar. Amerika PYD'ye silah ve eğitim veriyor. Hatta Marksist olduğunu söyleyen bir terör örgütünün karargahına Amerikan bayrağı çekilebiliyor. Amerikan askeri omzuna, PYD'nin armasını takabiliyor. Bunları anlamak mümkün değil.'