Burundi'deki Şiddet Olayları
Ülkedeki 20'ye yakın sivil toplum kuruluşu, BMGK'yı, bazı Burundili yetkililere yaptırım uygulamaya çağırdı: 'Kendi halkına zulmeden yetkililere seyahat yasağı getirilmeli ve banka hesapları dondurulmalı'.
Burundi'de sivil toplum kuruluşları, bazı Burundili yetkililerin cezalandırılması gerektiğini savundu.
Yaklaşık 20 sivil toplum kuruluşunca hazırlanan ortak bildiride, ülkede insan haklarını ihlal eden bazı yetkililerin bulunduğu ileri sürülerek BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) bu kişilere yaptırım uygulamasının şart olduğu belirtildi.
Bildiride, 'Kendi halkına zulmeden yetkililere seyahat yasağı getirilmeli ve banka hesapları dondurulmalı.' ifadesi kullanılarak hükümetin, muhalif gazetecileri ve sivil toplum kuruluşu üyelerini hedef aldığı öne sürüldü.
BM Soykırımın Önlenmesi Özel Danışmanı Adama Dieng, kısa bir süre önce, ülkede ağır şiddet olaylarının yaşanabileceğine ilişkin BMGK'ya bir mektup yazmıştı.
Dieng, müdahale edilmezse Burundi'nin ağır şiddet olaylarına sahne olabileceğini vurgulamış, BMGK'yı da bu risklere karşı önlem almaya davet etmişti.
Adama Dieng, barış, güvenlik ve uzlaşma perspektiflerinin ülkede Kasım 2015'ten bu yana kısıtlandığına işaret ederek güvenlik görevlilerinin de insan haklarını ihlal ettiğini belirtmişti.
Burundi'de 10 yıldır iktidarda bulunan Devlet Başkanı Pierre Nkurunziza'nın, hükümetle silahlı gruplar arasında Ağustos 2000'de imzalanan Aruşa Anlaşması'nda yer alan 'Devlet başkanının yalnızca iki kez seçilebileceğine' ilişkin maddeye rağmen, Nisan 2015'te üçüncü kez devlet başkanlığı için adaylığını açıklamasının ardından ülkede siyasi kriz ve şiddet olayları başlamıştı.
Resmi verilere göre, ülkede son 1,5 yılda yaşanan şiddet olaylarında binden fazla kişi yaşamını yitirdi, 300 binden fazla kişi güvenli bölgelere göç etmek zorunda kaldı.
Kaynak: AA
Yaklaşık 20 sivil toplum kuruluşunca hazırlanan ortak bildiride, ülkede insan haklarını ihlal eden bazı yetkililerin bulunduğu ileri sürülerek BM Güvenlik Konseyinin (BMGK) bu kişilere yaptırım uygulamasının şart olduğu belirtildi.
Bildiride, 'Kendi halkına zulmeden yetkililere seyahat yasağı getirilmeli ve banka hesapları dondurulmalı.' ifadesi kullanılarak hükümetin, muhalif gazetecileri ve sivil toplum kuruluşu üyelerini hedef aldığı öne sürüldü.
BM Soykırımın Önlenmesi Özel Danışmanı Adama Dieng, kısa bir süre önce, ülkede ağır şiddet olaylarının yaşanabileceğine ilişkin BMGK'ya bir mektup yazmıştı.
Dieng, müdahale edilmezse Burundi'nin ağır şiddet olaylarına sahne olabileceğini vurgulamış, BMGK'yı da bu risklere karşı önlem almaya davet etmişti.
Adama Dieng, barış, güvenlik ve uzlaşma perspektiflerinin ülkede Kasım 2015'ten bu yana kısıtlandığına işaret ederek güvenlik görevlilerinin de insan haklarını ihlal ettiğini belirtmişti.
Burundi'de 10 yıldır iktidarda bulunan Devlet Başkanı Pierre Nkurunziza'nın, hükümetle silahlı gruplar arasında Ağustos 2000'de imzalanan Aruşa Anlaşması'nda yer alan 'Devlet başkanının yalnızca iki kez seçilebileceğine' ilişkin maddeye rağmen, Nisan 2015'te üçüncü kez devlet başkanlığı için adaylığını açıklamasının ardından ülkede siyasi kriz ve şiddet olayları başlamıştı.
Resmi verilere göre, ülkede son 1,5 yılda yaşanan şiddet olaylarında binden fazla kişi yaşamını yitirdi, 300 binden fazla kişi güvenli bölgelere göç etmek zorunda kaldı.