NEÜ'de 'Geçmişten Günümüze Kadın' Farklı Açılardan Bilimsel Olarak Anlatıldı

8 Mart Dünya Kadınlar Günü dolayısıyla Necmettin Erbakan Üniversitesi (NEÜ) Aile ve Gençlik Uygulama ve Araştırma Merkezi, Meram Tıp Fakültesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı iki farklı bilimsel etkinliğe imza attı.

NEÜ'de 'Geçmişten Günümüze Kadın' Farklı Açılardan Bilimsel Olarak Anlatıldı
“Geçmişten Günümüze Kadın” panelinde konuşmacılar, katılımcıları kendi uzmanlık alanları ile ilgili bilgilendirdi. “Mindfulness - Bilinçli Farkındalık” konferansı da büyük ilgi gördü. Ahmet Keleşoğlu Eğitim Fakültesi Erol Güngör Konferans Salonunda düzenlenen panel müzik dinletisiyle başladı.

Daha sonra Meram Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ruhuşen Kutlu, “Kadınlarda Sık Görülen Kanserler, Risk Faktörleri ve Erken Tanının Önemi” konusunda katılımcıları bilgilendirdi. Sigaranın bütün kanser türlerinde önlenebilir ve değiştirilebilir en önemli faktörlerden bir tanesi olduğunu söyleyen Kutlu, “Şişmanlık, obezite de kanseri tetikliyor. Radyasyona maruz kalma, ileri yaş, genetik faktörler kanserin başlıca sebepleri arasında yer alıyor. Özellikle meme kanserinde teyze ve annesinde meme kanseri olanların bu hastalığa kapılma riski yüksek. Dengesiz, aşırı ve yağlı beslenme de kansere sebep olabilir” şeklinde konuştu.

Adalet Meslek Yüksekokulu Müdürü Doç. Dr. Nuran Koyuncu ise, “Osmanlıdan Günümüze Kadın” başlıklı bir sunum gerçekleştirdi. Eski Türk geleneklerine göre kadının devlet yönetiminde söz sahibi olabilen, önemli siyasi haklara sahip olabilen bir vatandaş durumunda olduğunu belirten Koyuncu, kadınların İslam hukukunda kendilerine tanınan ayrıcalıkları Osmanlı’da da kullanabildiğini belirtti.

“İslam’da Kadın” başlıklı sunumda ise Uzman Vaize Ayşe Betül Balıkçı, “Peygamber Efendimiz döneminde kadınlar gerçekten çok mutluydular ayrıca toplumun içerisinde sosyal hayata aktif bir şekilde katılıyorlardı” ifadelerini kullandı. Bebeğin cinsiyetini belirleyenin Allah olduğunu hatırlatan Balıkçı, her doğan bebeğin eşit haklara sahip olduğunu vurguladı.

Suriyeli Psikolog Amani Kabri, Türkiye’ye uzunca bir süre misafir olmaya geldiklerini söyledi.

“Bu misafir aç, yorgun, çaresiz. En önemli sıkıntılardan biri olan maddi imkansızlıklar nedeniyle Suriyeli çocuklar erken yaşta evlendiriliyor. Hatta bu yaş bazen 12’ye kadar düşüyor. Bu çocuklar geleceğin mutsuz anneleri oluyor. Herhangi bir mesleği olmayan kadınlar da ikinci eş olmayı kabul ediyor” ifadelerini kullandı. Kabri, bu tür durumların kadınların mağduriyetini artırdığını söyledi.



Konuşmaların ardından kürsüye gelen Rektör Yardımcısı Prof. Dr. Tahir Yüksek, kadınlarla ilgili farklı konuları aydınlatan birbirinden güzel sunumların olduğunu belirtti ve konuşmacılara teşekkür etti.

“Mindfulness - Bilinçli Farkındalık” konferansı ise Sosyal Eğitim ve Saygı Topluluğu tarafından gerçekleştirilen bir etkinlikle başladı.

Ağızları bantlı olarak sahneye çıkan topluluk üyelerinin üzerindeki kıyafetlerde kadınlarla ilgili önemli mesajlar yer aldı. MEF Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zümra Atalay kaygı, stres gibi zorlayıcı durum ve duygularla baş etmede bilinçli farkındalık terapisinin uygulandığını aktardı. Yöntemin özünde mevcut anı algılamak üzerine inşa edildiğini aktaran Atalay, salondakilere de bunu yapabilmeleri için egzersizler yaptırdı.
Kaynak: İHA