Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu Almanya'da

Çavuşoğlu: (1) '(Alman mevkidaşı Gabriel ile görüşmesinde) Son yıllarda ve özellikle son bir yılda Almanya'da yaşayan Türk toplumuna yönelik sistematik baskıdan rahatsız olduğumuzu ve Türk toplumunun da çok etkilendiğini, esasen Almanya'nın entegrasyon politikalarıyla da çeliştiğini söyledim' 'Türkiye'ye yönelik sistematik bir karalama kampanyası, Cumhurbaşkanımızın adeta bir nefret unsuru haline getirilmesi ve topyekun Türkiye'ye yönelik saldırılar, Almanya'da PKK ve diğer terör örgütlerinin serbestçe faaliyet göstermesi gibi rahatsız olduğumuz konuları açık bir şekilde bu sabah gündeme getirdik'.

Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, son yıllarda ve özellikle son bir yılda Almanya'da yaşayan Türk toplumuna yönelik sistematik baskıdan rahatsız olunduğunu ve Türk toplumunun da bundan çok etkilendiğini Alman mevkidaşı Sigmar Gabriel'e söylediğini belirtti.

51. Uluslararası Turizm Borsası (ITB) Fuarı'ndaki Türkiye standını ziyaret eden Çavuşoğlu burada yaptığı konuşmada, fuarın başarılı şekilde düzenlemesinden dolayı Almanya'yı tebrik etti.

Türkiye standının her zaman fuarın en güzel ve başarılı standı olduğunu dile getiren Çavuşoğlu, stantta çeşitli Türk firmalarının, işletmelerin ve şehirlerin güzel tanıtım yaptığını söyledi.

Çavuşoğlu, Almanya'daki Türkleri ve Alman dostlarını bu yıl da tatillerini geçirmek için Türkiye'ye beklediklerini kaydetti.

Dün akşam Hamburg'da Türk toplumu ve vatandaşlarla bir araya geldiklerini anımsatan Çavuşoğlu, yurt dışında yaşayan vatandaş ve soydaşlarla ilişkilerin Türk dış politikasının en önemli unsurlarından biri olduğuna dikkat çekti.

Bunun her ülke için geçerli olduğunu, yurt dışındaki diasporasına her ülkenin sahip çıktığını dile getiren Çavuşoğlu, 'Dün de bu kapsamda bir buluşma gerçekleştirdik. İsterdik ki bu buluşma daha geniş bir salonda ve istediğimiz yerlerde gerçekleşsin. Fakat, maalesef sistematik bir şekilde üç tane düğün salonu ve bir otel, dört tane toplantı yapacağımız yer iptal edildi. Bunun sebebi de Alman yetkililerinden, bu otel ve yer sahiplerine olan baskı ve hatta tehdit. Bu, bizim ilişkilerimize yakışan bir durum değildir. Biz bunun böyle olmasını da arzu etmezdik. Hatta Hamburg'da benim kalacağım otelin bile rezervasyonunu baskıyla iptal ettirdiler. Bu demokrasiye sığmaz, insan hakları, temel özgürlüklere ve Avrupa standartlarına da uymaz, çelişir.' ifadelerini kullandı.

Daha önce de Almanya'da bakanların toplantılarının değişik gerekçelerle iptal edildiğini hatırlatan Çavuşoğlu, 'Bu esasen yeni karşılaştığımız bir durum. Oysa yıllardır gerek Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, en son Başbakan Binali Yıldırım Düsseldorf bölgesinde vatandaşlarla buluştu. Biz de defalarca buluştuk, her seferinde de verdiğimiz mesajlar son derece olumludur.' diye konuştu.

Türk toplumuna ve geldikleri ülkeye yönelik hep olumlu mesajlar verdiklerini ifade eden Çavuşoğlu, 'Referandum aşamasında bu yeni uygulamayı çok garipsedik, doğru bulmadık. Ne var ki iki ülke arasında diyaloğun son derece iyi işlemesi gerekiyor.' dedi.

Bu süreçte Alman Dışişleri Bakanı Sigmar Gabriel ile üç defa telefonda görüştüklerini, bu sabah da çok samimi bir ortamda fikir alışverişinde bulunduklarını belirten Çavuşoğlu, 'Her şeyi açık açık konuştuk. Bu uygulamalardan dolayı duyduğumuz rahatsızlığı ilettik. Onun da ötesinde son yıllarda ve özellikle son bir yılda Almanya'da yaşayan Türk toplumuna yönelik sistematik baskıdan rahatsız olduğumuzu ve Türk toplumunun da çok etkilendiğini, esasen Almanya'nın entegrasyon politikalarıyla da çeliştiğini söyledim. Bundan endişe duyduğumuzu da vurguladık.' değerlendirmesinde bulundu.

İki ülke arasındaki ilişkilerin etkilenmemesi için meselelerin açıkça konuşulduğunu belirten Çavuşoğlu, bundan sonra da diyaloğun devam edeceğini söyledi.

Türkiye'nin bugüne kadar Almanya'ya karşı hiçbir zaman düşmanca tavır içinde olmadığına işaret eden Çavuşoğlu, Almanya ile ilişkilerin kötü olmasının, Türkiye ve Almanya'ya bir faydası olmadığını anlattı.

Çavuşoğlu, '(Alman mevkidaşı Sigmar Gabriel ile görüşmesinde)Türkiye'ye yönelik sistematik bir karalama kampanyası, Cumhurbaşkanımızın adeta bir nefret unsuru haline getirilmesi ve topyekun Türkiye'ye yönelik saldırılar, Almanya'da PKK ve diğer terör örgütlerinin serbestçe faaliyet göstermesi gibi rahatsız olduğumuz konuları açık bir şekilde bu sabah gündeme getirdik.' dedi.

Çavuşoğlu, Gabriel'in de görüşmede iki ülke arasındaki ilişkilerin daha iyiye gitmesi için temennilerini ve Almanya'nın beklentilerini samimi bir şekilde aktardığını kaydetti.

Bundan sonraki süreçte Sigmar Gabriel ile en kısa zamanda bir araya geleceklerini ifade eden Çavuşoğlu, kendisini Türkiye'de ağırlayacaklarını söyledi.

Türkiye'nin Almanya ile iki dost olarak yola devam etme arzusunda olduğunu vurgulayan Çavuşoğlu, Almanya'nın da kararını vermesi gerektiğini, Türkiye'nin de ona göre adım atacağını ve tavır sergileyeceğini dile getirdi.

Çavuşoğlu, Türkiye'nin iki ülke arasında ekonominin yanı sıra özellikle turizm sektöründeki iş birliğinin güçlendirilmesi noktasında iradesini ortaya koyduğunu belirterek, birçok Alman siyasetçinin de tatilini Türkiye'de geçirdiğini anlattı.

Almanya'daki sistematik Türkiye karşıtlığının bir an evvel dengelenmesi gerektiğinin altını çizen Çavuşoğlu, PKK ve FETÖ terör örgütü üyelerinin de Almanya'da serbestçe dolaşıp faaliyet göstermesinin önüne geçilmesi gerektiğini söyledi.

Bugünkü görüşmenin çok samimi bir ortamda gerçekleştiğine dikkati çeken Çavuşoğlu, bu diyaloğun gelecek dönemde aynı şekilde devam etmesi gerektiğine vurgu yaptı.

Çavuşoğlu, Türkiye'deki referandum sürecinde hayır kampanyası yürütenlerin her şekilde desteklendiğini fakat evet için kampanya yapmak ve halkla buluşmak isteyenlerin engellenmesinin demokrasiye uymayacağını belirterek, şunları kaydetti:

'Biz hiçbir zaman Almanya'daki seçimlerde taraf tutmadık. Türklere 'entegre olun, vatandaşlığınızı alın, bu ülkeye katkı sağlayın, haklarından siz de faydalanın' dedik. Tabii ki seçme ve seçilme hakkı da dahildir ama seçimlerde hiç taraf tutmadık. Almanya da Türkiye'deki hassas referandum sürecinde taraf tutmamalı ve herhangi bir 'hayır' ya da 'evet'e meyil göstermemelidir çünkü bu bizim iç işimizdir ve biz hiç kimsenin seçimine ya da başka iş işlerine karışmıyoruz. Dostlarımızdan da beklentimiz budur.'

(Sürecek)

Kaynak: AA