Cumhurbaşkanı Erdoğan Açıklaması (5)

'(Yurt dışındaki vatandaşlara) Hangi engeli koyarlarsa koysunlar, sizler, sizler için ilan edilen tarihler içerisinde sandığınıza giderek oylarınızı muhakkak kullanın. Kullanacağınız oylar Batı'daki tüm ülkelere, dünyadaki tüm ülkelere en güzel cevap olacaktır. Sizin iradenizi kimsenin ketmetmeye, kimsenin engellemeye hakkı yoktur. 16 Nisan inşallah Batı'da, tüm dünyada önüne engel konulan vatandaşlarımın da sevindiği günler olacaktır' 'Birçok yerde ben patinaj yaptım. Özellikle bürokratik oligarşi birçok yerde önümüzü kesti. Bürokratik oligarşi ile inanıyorum ki mevcut sistemle çok daha fazla ileri gidemeyiz ama reisi cumhurluk sistemiyle bu bürokratik oligarşiyi çok daha farklı şekilde tanzim etmek mümkün. Bunu başardığımız anda Türkiye o zaman gerçek sıçramasını yapacaktır' '(Avrupa'da yaşayan Türklerle ilgili) Biz orada hangi kapalı salona gitsek, stadyuma gitsek oraları biz tıklım tıklım doldurduk. Bunu bildikleri için de engellemenin yolunu arıyorlar. Ama bizim Avrupa'da olsun, tüm dünyada olsun vatandaşlarımızla gönül bağımızı kimse koparamaz'

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, yurt dışındaki vatandaşlara hitaben, 'Hangi engeli koyarlarsa koysunlar, sizler, sizler için ilan edilen tarihler içerisinde sandığınıza giderek oylarınızı muhakkak kullanın. Kullanacağınız oylar Batı'daki tüm ülkelere, dünyadaki tüm ülkelere en güzel cevap olacaktır. Sizin iradenizi kimsenin ketmetmeye, kimsenin engellemeye hakkı yoktur. 16 Nisan inşallah Batı'da, tüm dünyada önüne engel konulan vatandaşlarımın da sevindiği günler olacaktır.' dedi.

Erdoğan, TRT ortak yayınındaki 'Cumhurbaşkanı Özel' programında gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, soruları yanıtladı.

Anayasa değişiklik paketiyle yargının bağımsızlığının tarafsızlıkla da güçlendirileceğini belirten Erdoğan, 'Bu da yargıya ayrı, şu anda ayrı bir öz güven getirecek. Bağımsız olur ama tarafsız olmaz. Hem bağımsız olacak hem tarafsız olacak. Buna rağmen bağımsızlık ve tarafsızlık ilkesini çiğniyorsa bir yargıç, artık bizim diyecek bir şeyimiz yok. Bizim görevimiz parlamentoda bu tür yasaları düzenlemektir. Şimdi anayasa bunu düzenliyor.' ifadesini kullandı.

16 Nisan'ın aslında gençliğin seçimi olacağını vurgulayan Erdoğan, 'Biz bunu 30'dan aldık, 25'e indirdik. Şimdi de 25'ten 18'e indiriyoruz. Bazıları, 18 yaşla ilgili 'bunlar kendi yakınlarını oralara koymanın gayreti içindeler' diyor. Ben şuna inanıyorum, gence ufuk vermek şart. Bu da gence değer vermekle, onun önünü açmakla olur. Eğer biz gençliğimizin önünü açarsak işte o zaman bu gençlik inanıyorum ki dağlara taşınan gençlik olmayacak. Bu gençlik kalemi, kitabı ve bilgisayarıyla haşır neşir olan bir gençlik olacak. Sosyal ve siyasi hayatın içerisinde aktif bir gençlik olacak ki 7 milyonu aşkın 18 ila 25 yaş arası gençlik bu seçimde oy kullanacak. Bunlar aynı zaman seçilme hakkına da sahip olacak.' diye konuştu.

- 'Parlamento bu gensoru belasından kurtuluyor'

Cumhurbaşkanlığı ve milletvekilliği seçiminin yeni düzenlemeyle 5 yılda bir olacağını anımsatan Erdoğan, anayasa değişikliği halk oylamasına ilişkin, şu değerlendirmelerde bulundu:

'Meclisin, Bakanlar Kuruluna Kanun Hükmünde Kararname çıkartma yetkisi verebilmesi iptal ediliyor. Güvenoyu uygulaması da kaldırılıyor. Bu da önemli bir yeniliktir. Artık parlamento bu gensoru belasından kurtuluyor. Asıl gensoru sahibi kimdir, millettir. Millet diyecek ki '5 sene sonra bana gelecek ben gensorumu veririm. Eğer bu hükümete ben dur diyorsam gönderirim, devam dersem devam eder.'

Bir diğer konu da cumhurbaşkanı vatana ihanetten yargılanıyordu, bunun dışında hiçbir sorumluluk yoktu. Şimdi ise hangi suç olursa olsun hepsinde yargılama mümkün olacak. Bir başka olay da cumhurbaşkanı hükümet kurarak tamamen kendisine karşı sorumlu olan cumhurbaşkanı yardımcısını ve bakanları kendisi atıyor. Eğer birse o aynı zaman da vekildir. Yurt dışına seyahate mi gidiyor. İkisinden bir tanesini kendi yerine vekil olarak tayin edebilir. Meclis üye tam sayısının beşte üçüyle seçimlerin yenilenmesine karar verebilir, bu geliyor. Mesela, halen Bakanlar Kurulunda olan OHAL ilanı yetkisi, cumhurbaşkanına veriliyor.'

Erdoğan, düzenlemeyle sıkıyönetim uygulamasının da tamamen kaldırıldığını belirterek, konuşmasını şöyle sürdürdü:

'Disiplin mahkemeleri dışında askeri mahkemeler kaldırılıyor. Artık askeri mahkeme yok. Onlar da aynen normal, sivil mahkemelerde yargılanacak. Hakimler Savcılar Kurulunun üye sayısı 22'den 13'e düşürülüyor. Üyelerin görev süreleri 4 yıl olarak belirleniyor. Kurulun 4 üyesini cumhurbaşkanı, 7 üyesini Meclis seçiyor, diğer 2'si zaten kabineden geliyor. Cumhurbaşkanının hazırladığı bütçe, Meclisin onayıyla kabul ediliyor. Başbakanlık, Bakanlar Kurulu, sıkı yönetim, askeri mahkemeler gibi ifadeler kanunlardan ayıklanıyor, yerine yeni sisteme uygun ifadeler konuluyor. Askeri yargı temsilcileri çıktığı için anayasa mahkemesi üye sayısı da 17'en 15'e iniyor, süreleri dolduğu zaman. Şu anda işleyen süreleri var. Halk oylaması yürürlük ve seçim tarihlerine ilişkin hükümleri de içeriyor.'

- 'Başardığımız anda 2023 yılında ilk 10'a gireriz'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, her zaman halka daha iyi hizmeti nasıl verebileceklerinin gayreti ve derdi içerisinde olduklarına işaret ederek, şu görüşlere yer verdi:

'Güçlü bir sisteme ihtiyacımız var. Lider ülke Türkiye, anlayışına ihtiyacımız var. Bunu başarabilmemiz için de çok daha güçlü yasal zemine sistemi oturtmamız lazım. Bunun yanında da tabii lider, gerçekten o güçlü yasal zeminde icraatlarını yapması gerekiyor. Birçok yerde ben patinaj yaptım. Özellikle bürokratik oligarşi birçok yerde önümüzü kesti. Bürokratik oligarşi ile inanıyorum ki mevcut sistemle çok daha fazla ileri gidemeyiz ama reisi cumhurluk sistemiyle bu bürokratik oligarşiyi çok daha farklı şekilde tanzim etmek mümkün. Bunu başardığımız anda Türkiye o zaman gerçek sıçramasını yapacaktır. Çünkü bizde o potansiyel var, Türkiye'de o güç var. Bunu başardığımız anda inanın 2023 yılında biz ilk 10'a gireriz.'

'Hayır cephesinin yürüttüğü kampanya tarzını nasıl değerlendirdiğinin' sorulması üzerine Cumhurbaşkanı Erdoğan, şu yanıtı verdi:

'Biz bunların cemaziyelevvellerini biliriz. Bunların eline zamanı geldi, imaj makerları saz tutturmuşlardır, zamanı gelmiş bunlara şarkı türkü çaldırmışlardır, zamanı gelmiş bazı ifadeleri bunlara kullandırtmışlardır. Yine biliyoruz ki bunların bu yaklaşımlarıyla beraber, bunların asılları neyse bugünleri, yarınları da aynı olacaktır. Çünkü can çıkar, huy çıkmaz. Şu anda ana muhalefetin liderinin 'kan gövdeyi götürür' dediği toplantılarını biliyoruz. Bunları söyleyen insan, 'Eğer böyle bir netice çıkarsa sokaklarda şu olur, bu olur' bunu diyen. 7 Haziran seçimlerinden sonra olanları görmediniz mi? 7 Haziran seçimlerinden sonra Diyarbakır'da 53 kardeşimizin nasıl öldürüldüğünü görmedik mi? Bunları nasıl unuturuz. Bunların hepsini biliyoruz.

Şunu da da yine göreceksiniz, tehditler ardı adına gelecektir. Bunlar sadece buz dağının bir yüzüdür. Gerçek yüz o değil, gerçek yüz çok farklı. Çünkü bunlar bugüne kadar korku imparatorluğu üzerinden işlerini yürütmüşlerdir. Halkın kalkıp gönlünü alarak veya halka hizmet ederek değil. Biz ise tam aksini bugüne kadar savunduk. Biz ise bu millete efendilik etmeye değil, hizmetkar olmaya geldik. Onun için 14-15 yıllık bu süreç hep hizmetkar olarak geçti, bundan sonraki süreç de böyle olacak. Çünkü biz biliyoruz ki halka hizmet, hakka hizmettir. Bu anlayışla yürüyeceğiz. Biz ülkemizin barış ve sevgi potansiyelini nasıl arttırırız, bunun gayreti içerisindeyiz. Bunun için de tabii 7'den 70'e bu güveni biz halkımıza vermemiz lazım. Bunun gayreti içerisinde olacağız. Eğitimde, sağlıkta, adalette, emniyette, ulaşımda, tarımda kısacası her alanda bunu yapmamız lazım. Muasır medeniyetler seviyesinin üstüne çıkmamız lazım.'

- 'Onlarla bir araya gelmeyi çok arzu ediyorum'

Erdoğan, Almanya'da bazı bakanların yapacağı toplantıların iptal edilmesinin anımsatılıp, 'Orada ne oluyor?' şeklindeki soru üzerine, şunları ifade etti:

'Bizim seçim aslında Almanya'da yapılmıyor, burada yapılıyor da... Orada tabii bizim yaşayan vatandaşlarımız var. Benim çilekeş yurt dışındaki vatandaşlarım yıllar yılı, her gidişimizde 'ben ne zaman bu demokratik hakkımı kullanacağım' diye sorardı. Ekranları başında onlar bizi izliyor. Ankara'dan tüm yurt dışındaki vatandaşlarımıza kalbi selam ve selamlarımı gönderiyorum. Artık bu hakkınızı kazandınız. Şimdi ilk kez değil, bundan önce milletvekili seçiminde de oylarınızı kullandınız. Ama bu defa cumhurbaşkanlığı seçiminde ilk kez oy kullanacaksınız. Dolayısıyla bu seçimde önünüze birçok engeller geldi. Bakanlarımızı konuşturtmadılar. Benim de arzum var. Onlarla bir araya gelmeyi çok arzu ediyorum. Şuanda arkadaşlarımız çalışmaları yürütüyorlar. Ama ekrandan sesleniyorum, hangi engeli koyarlarsa koysunlar, sizler, sizler için ilan edilen tarihler içerisinde sandığınıza giderek oylarınızı muhakkak kullanın. Kullanacağınız oylar Batı'daki tüm ülkelere, dünyadaki tüm ülkelere en güzel cevap olacaktır. Sizin iradenizi kimsenin ketmetmeye, kimsenin engellemeye hakkı yoktur. 16 Nisan inşallah Batı'da, tüm dünyada önüne engel konulan vatandaşlarımın da sevindiği günler olacaktır diye düşünüyorum.'

'Almanya başta olmak üzere Avrupa'daki Türk varlığının Avrupa ülkeleri tarafından nasıl görüldüğünün' sorulması üzerine Erdoğan, 'Kıskanıyorlar… Onların bizlerle olan gönül bağını çok iyi biliyorlar. Onu bildikleri için zaten bunu engellemek istiyorlar. Çünkü biz orada hangi kapalı salona gitsek, stadyuma gitsek oraları biz tıklım tıklım doldurduk. Bunu bildikleri için de engellemenin yolunu arıyorlar. Ama bizim Avrupa'da olsun, tüm dünyada olsun vatandaşlarımızla gönül bağımızı kimse koparamaz. Biz onları Allah için sevdik. Bu bağ kopmayacak. Cumhurbaşkanı olarak onlardan isteğim, milletim adına o iradenizi ortaya koymaları ve haklarını en güzel şekilde kullanmaları.' yanıtını verdi.

- 'En güçlü kadın potansiyeline AK Parti sahip'

'Benim siyaseten kadınlara borcum var.' sözüyle ne demek istediğinin sorulması üzerine Erdoğan, siyasi hayata aktif olarak 1989 yılındaki Beyoğlu yerel seçimleri ile adım attığını hatırlattı.

Yerel seçimlerde Beyoğlu'ndan belediye başkan adayı olduğunu, o dönemde partisinin merkez yönetim kurulu üyesi olduğunu anımsatan Erdoğan, şunları ifade etti:

'Rahmetli Erbakan Hocamıza 'Beyoğlu'ndan aday olmama nasıl bakarsınız?' dediğim zaman, Kasımpaşa çocuğuyum ya, Beyoğlu'nu da iyi bilirim, tanırım... 'Partinin en üst kademesindesin Beyoğlu ilçesinden aday olman doğru olmaz.' demişti. Ben de 'Hocam müsaade edin aday olayım.' dedim. Sonunda bana müsaade etti. Aday oldum ama orada oy oranımız yüzde 3 civarlarındaydı. 'Çok farklı bir politika uygulamamız gerekiyor' dedik. İlk defa hanımları o zaman siyasette aktif olarak sahaya sürdük. Sağ olsunlar tüm hanım kardeşlerim o zaman Beyoğlu'nun dört bir yanında, hepsi aktif bir çalışmanın içerisine girdiler.'

Erdoğan, yarısı kız yarısı erkek 75 öğrenciyle de kamuoyu araştırması yapmak üzere anlaştıklarını söyledi. Yoğun bir çalışmanın içine girdiklerini, son haftaya girildiğinde genç kızların 'Başkanım bize müsaade edersen bundan sonra yevmiye almayacağız.' talebinde bulunduğunu aktaran Erdoğan, kapı kapı dolaşarak kadınlarla beraber çalışmaya katıldıklarını bildirdi. Erdoğan, değişik oyunlarla, 1,3 gibi bir oy farkıyla Beyoğlu'ndaki seçimi kaybettiğini dile getirdi.

O gece seçim koordinasyon merkezinde üniversiteli genç kızların çok üzüldüğünü, ağladığını anlatan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

'Emek vermek, hele hele bunu heyecanla aşkla vermek başka bir şey. Onunla başlayan süreç gelişerek, genişleyerek arttı. Mensubu bulunduğum o zamanki partide de kadın hareketini çok geliştirdik. AK Parti'yi kurduğumuz zaman da bu işe çok önem verdik. Şu anda Türkiye'de kadın hareketi noktasında en güçlü kadın potansiyeline de AK Parti sahip, yaklaşık 4,5 milyonu aşkın üyesi var, bildiğim kadarıyla. Kadın hakları noktasında iktidarımız döneminde, başbakanlığım döneminde olsun, benden sonra olsun kadınlara istihdamda çok ciddi kapılar açtık. Yüzde 20 iken kadın istihdamı, şu anda yüzde 33'e falan ulaştı. Eğitim öğretimde çok ciddi noktaya şu anda ulaşmış vaziyette. Bu artış hala da devam ediyor. Babaanne ücretleri veriliyor artık, evlerde bakım için verilen ücretler falan... Bunlar bizim hanım kardeşlerimize olan borcumuzu inşallah yerine getirme adımlarıdır diye düşünüyorum.'

- 'Gerçek sahipleri kimse, onlar Mümbiç'e yerleşsinler'

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Rusya ziyaretinin gündeminde neler olduğunun sorulmasına karşılık, Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile yapacakları görüşmenin başbakanlığı döneminde kurulan yüksek düzeyde stratejik konsey toplantılarının devamı mahiyetinde olacağını belirtti.

Rusya-Türkiye ilişkilerinde gelinen noktanın ve bundan sonra neler yapılması gerektiğinin görüşüleceğini vurgulayan Erdoğan, enerji ve bölgedeki sorunların en önemli başlıklarını oluşturduğuna dikkati çekti.

İlk sırada Suriye'deki gelişmelerin gündeme geleceğini belirten Erdoğan, 'Suriye'de şu anda Rusya'nın, Türkiye'nin burada önemli bir konumu, yeri var. Amerika'nın başını çektiği koalisyon güçlerinin önemli bir yeri var. Bu konuları orada masaya yatırmak suretiyle üç genelkurmay başkanımızın geldiği noktayı da orada değerlendireceğiz.' dedi.

Erdoğan, Genelkurmay Başkanından gerekli bilgileri aldığını, seyahatte onun da heyette yer alacağını ifade etti.

Özellikle Mümbiç'teki gelişmelerin önemli bir yer tuttuğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle dedi:

'Olayın sadece insani yardım boyutundan bahsedemeyiz, çünkü oranın gerçek sahipleri kimse, Mümbiç'e onların yerleşmesi başından itibaren bizim tezimizdir. Ben bunu Sayın Obama'ya başkanlığı döneminde zaten defaatle söylemiştim. Oradaki işgalci güçlerin Fırat'ın doğusuna gitmesi konusunu hep işlemiştik. Şu anda da tezimiz budur, burada bir değişiklik söz konusu değil. Gerçek sahipleri kimse onlar Mümbiç'e yerleşsinler. Cerablus'taki, Rai'deki insanlar toprağına yerleşmenin huzurunu yaşıyorsa, oradakiler de bunu yaşasın diye bir tezimiz var. Üçlü görüşmeler de bu akşam Sayın Genelkurmay Başkanımdan aldığım bilgiye göre iyi geçti. Yarın detayını da kendisiyle konuşacağız. Bunu da Moskova'da Sayın Putin ile değerlendirme imkanımız olacak.'

Erdoğan, vatandaşlardan 16 Nisan'daki halk oylamasını ihmal etmemelerini isteyerek, konuşmasını 'Evet'te buluşalım' sözleriyle tamamladı.

(Bitti)

Kaynak: AA