CHP'li Tanrıkulu'dan Kadın Cinayetlerine İlişkin Kanun Teklifi

Teklifte, kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet saiki ile işlenen suçlarda, takdiri indirimlerin uygulanmaması ve ceza artırımına gidilmesi yer alıyor.

CHP İstanbul Milletvekili Sezgin Tanrıkulu, 'kadına yönelik toplumsal cinsiyete dayalı şiddet' saiki ile işlenen suçlarda, takdiri indirimlerin uygulanmaması ve ceza artırımına gidilmesini düzenleyen kanun teklifi hazırladı.

Tanrıkulu tarafından hazırlanan, 5237 Sayılı Türk Ceza Kanunu ve 5275 Sayılı Ceza Ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Kanunda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi, TBMM Başkanlığına sunuldu.

Kanun teklifinin gerekçesinde, kadın cinayetlerinin Türkiye'nin en önemli gündemlerinden biri ve insan hakları ihlallerinin yaşandığı toplumsal bir sorun olduğu belirtildi.

Her geçen yıl arttığı gözlenen kadın cinayetlerinin durdurulması için harekete geçilmesi gerektiği ifade edilen gerekçede, 2013 yılında 237, 2014 yılında 294 kadın, 2015 yılında 303 ve 2016 yılında 261 kadının öldürüldüğü belirtildi.

'Kadın cinayetlerinin sürmesine sebebiyet veren esas eğilim, bu şiddeti aklama eğilimi ve cezasızlık kültürüdür.' değerlendirmesinde bulunulan gerekçede, kadın cinayeti davalarında verilen haksız tahrik indirimi ve takdiri indiriminin gerekçelendirilmeden uygulanmasının cezasızlık kültürüne elverişli bir ortam hazırladığı ve aynı zamanda toplumsal vicdan ve adalet inancını derinden zedelediği görüşüne yer verildi.

Teklifin gerekçesinde şu ifadeler kullanıldı:

'Kadın cinayetlerinde Özgecan Aslan'ın ölümünün ardından dillendirilen idam, hadım etme gibi insan haklarına aykırı önerilerin önünü, evrensel insan hakları ilkelerine uygun olarak indirimlerin hukuki metinler çerçevesinde düzenlenmesi kapatacaktır. Türkiye Cumhuriyeti, çeşitli defalar kadına yönelik açık ve öngörülebilir şiddeti engellemediği için Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi (AİHM) tarafından Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin (AİHS) pek çok maddesini ihlalden dolayı tazminata mahkum edilmiştir.

Kadınlara yönelik özel olarak yapılacak bir hukuksal düzenleme, kadın erkek eşitliğini sağlamanın en temel yöntemidir. Türkiye'nin AİHS'nin yaşam hakkına ilişkin 2. maddesini, işkence yasağına ilişkin 3. maddesini ve ayrımcılık yasağına ilişkin 14. maddesini ihlal ettiğine ilişkin AİHM kararları incelendiğinde devletin güvenlik güçlerinin kadına yönelik şiddeti engellemek ve önlemek için pasif kaldıkları, adli makamların soruşturma ve kovuşturma evrelerinde de kadına karşı şiddeti ve kadın cinayetlerini incelerken izledikleri tutumun ve verdikleri kararın kadına karşı ayrımcılığı ve eşitsizliği derinleştirerek, arttırdığı gözlemlenmektedir.'

Özgecan Aslan cinayeti davasında sanıklara ceza indirimi uygulanmayarak, emsal karar verildiği anımsatılan gerekçede, 'İstanbul Sözleşmesi'nden ve AİHM kararlarından hareketle, iç hukukta kadına yönelik şiddetle ilgili maddelerinin gözden geçirilip güncellenmesi hukuken zorunluluk haline gelmiştir. Kanun teklifi, Özgecan Aslan davasındaki gibi olumlu kararların, Türkiye Cumhuriyeti'nde öldürülen tüm kadınların davalarında uygulanmasını sağlamak amacı ile hazırlanmıştır.' bilgisi verildi.

Kaynak: AA