SETA Avrupa Araştırmaları Direktörlüğünden İnat Açıklaması

'Almanya'nın Türkiye'ye yönelik son dönemde sergilediği tutum paranoyaya dönüştü'.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) Avrupa Araştırmaları Direktörlüğünden Kemal İnat, Almanya'nın Türkiye'ye yönelik son dönemde sergilediği tutumun 'paranoyaya' dönüştüğünü ifade etti.

SETA bünyesinde hazırlanan Kriter dergisinin mart sayısında, 15 Temmuz darbe girişiminden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın Köln'de düzenlenen mitinge telefonla bağlanarak konuşma yapmasına engel olan Almanya'nın, son olarak Adalet Bakanı Bekir Bozdağ'ın ülkedeki Türk vatandaşlarıyla bir araya gelmesine izin vermemesiyle gerilen iki ülke ilişkileri ele alandı.

Kemal İnat, dergideki yazısında, Türkiye'nin Avrupa Birliği (AB) üyeliği konusunda Berlin'in olumsuz tavrının iki ülke ilişkilerinin bozulmasının temel nedeni olduğunu vurguladı.

Almanya'daki Türkiye kökenli ve Türkiye karşıtı lobinin özellikle medya ve siyaset dünyasındaki etkili faaliyetlerinin de Türk-Alman ilişkilerini ipotek altına aldığını vurgulayan İnat, Almanya'nın Türkiye ile eşit ortaklığa dayalı dengeli bir ilişki kurmadığını bildirdi.

İnat, Almanya'nın Türkiye'yi 'gerektiğinde iç siyasetine yapılacak ince müdahalelerle yönlendirilebilecek bir ülke' olarak değerlendirdiğini savunarak, son yıllarda ekonomik, askeri ve diplomatik kapasitesinde yaşanan dönüşümle Türkiye'nin Almanya'ya geçmiş dönemlere göre daha sert tepkiler verebildiğini dile getirdi.

Almanya'nın Türkiye ile karşılıklı egemenliğe saygılı bir ilişki geliştirme zamanının geldiğini henüz fark edemediğini aktaran İnat, bu ülkenin Türkiye'ye yönelik son dönemde sergilediği tutumun 'paranoyaya' dönüştüğünü ifade etti.

Kemal İnat, 'Berlin'in, siyasi gerekçelerle ortaya atılmış birtakım soykırım iddialarını Ankara'ya karşı bir koz olarak kullanma gibi alışkanlıklarını, FETÖ ve PKK gibi örgütlere verdiği doğrudan ya da dolaylı desteği, gizli servisine Türkiye'yi dinletmeyi ve 15 Temmuz'daki tutumuna rağmen Türkiye'ye demokrasi dersi vermeyi bir kenara bırakması gerekir.' yorumunu yaptı.

- 'Almanya Erdoğan ile gurbetçi bağından rahatsız'

Kriter dergisi yazarlarından Taceddin Kutay ise Almanya'da Türkiye karşıtlığının zirveye ulaşmasının en önemli sebebinin AK Parti iktidarıyla birlikte bu ülkede yaşayan Türklerin kültürel öz güvenlerinin yükselmesi olduğunu ifade etti.

Cumhurbaşkanı Erdoğan ile gurbetçiler arasındaki güçlü bağın Almanya'da rahatsızlığa sebep olduğunu aktaran Kutay, 'Türk halkını 15 Temmuz'da olduğu gibi bir araya toplamak gücüne sahip Erdoğan, Almanya açısından kabul edilebilir bir figür değil.' değerlendirmesini yaptı.

Zeynel Yaman da Alman vakıflarının bu ülkenin Türkiye'ye yönelik nüfuz politikaları içinde önemli bir yeri olduğuna dikkati çekti.

Kriter Genel Yayın Yönetmeni Fahrettin Altun ise Cumhurbaşkanlığı sisteminde somutlaşan yeni hükümet sistemi talebinin Türkiye'nin demokratik siyasetinin en güçlü projelerinden biri olduğunu belirterek, ülkenin daha önce pek çok kez kaçırdığı treni bu kez yakalayacağını dile getirdi.

Derginin söyleşi sayfalarının konuğu olan Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Şükrü Karatepe ise Cumhurbaşkanlığı sisteminin statükoya karşı değişim anlamına geldiğini ifade etti.

Kriter'de, Cumhurbaşkanlığı sistemine yönelik referandum gündemini ve partilerin kampanyalarını İsmail Çağlar ve İhsan Aktaş yazdı.

SETA'nın Şubat ayında Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın katılımıyla düzenlediği Türkiye'de Siyasal Sistemin Dönüşümü ve Cumhurbaşkanlığı Sistemi Sempozyumu'nun izlenimlerini Mehmet Akif Memmi aktardı. Şenol Göka ise lider-millet uyumunun önemine dikkati çekti.

Kriter'in dosya bölümünde Türkiye-ABD ilişkilerinin güvenlik boyutunu Veysel Kurt, Mustafa Kibaroğlu, İsmail Sarı ve Ragıp Soylu irdelendi. Yeni dönemde ABD'nin İran politikasını ise Mustafa Caner kaleme aldı.

Türkiye'nin Suriye'de Bab sonrası planlarını Abdullah Erboğa değerlendirirken, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın Körfez ülkelerine yaptığı geziyi İsmail Numan Telci analiz etti.

Erdal Tanas Karagöl ve Sadık Ünay güçlü Türkiye için ekonomideki yeni fırsatlara dikkati çekti. Son yıllardaki ekonomik performansıyla önce çıkan Brezilya ile Türkiye'nin benzerliklerini Tarık Dağlı karşılaştırdı.

Mahmut Özer Türkiye'nin nitelikli eğitim ihtiyacına işaret ederken, Bahar Albayrak da yeni kitapların tanıtımını yaptı.
Kaynak: AA