'Lübnan'daki Mardinliler, Türkiye-Lübnan Dostluğunu Pekiştirebilir'

25. Dönem AK Parti Hatay Milletvekili Alğan: 'Lübnan'da şu an 30 bine yakın Mardinlinin yaşadığı tahmin ediliyor. Bu insanların Türkiye ile bağları halen devam ediyor' 'Lübnan'da yaşayan Mardinlilerin önemli sorunları var ve Türkiye'den bu sıkıntıları çözmesini istiyorlar' 'Lübnan'da yaşayan Mardinliler sayesinde, Türkiye ve Lübnan dostluğunun arttırılması ve derinleştirilmesi konusunda büyük bir fırsat oluşturulabilir'

MUHAMMED ALİ AKMAN - FURKAN GÜLDEMİR - Lübnan'da yaşayan Mardinliler hakkında belgesel çekimi için Beyrut'a gelen 25. Dönem AK Parti Hatay Milletvekili Mehmet Alğan, 'Şu an Lübnan’da kayıtlı 18 bine yakın Türkiye vatandaşı var. Kayıtlı olan bu kişilerin yüzde 90-95'i Mardinli. Herhangi bir vatandaşlığı bulunmayanları ve sadece Lübnan ve Suriye vatandaşlığı olanları da eklediğimiz zaman, Lübnan'da şu an 30 bine yakın Mardinlinin yaşadığı tahmin ediliyor. Bu insanların Türkiye ile bağları halen devam ediyor.' dedi.

Alğan, Lübnan'da yaşayan Mardinliler üzerine çektiği belgesel çalışması hakkında, AA muhabirine yaptığı açıklamada, Mardinlilerin 1920'li yıllarda Lübnan'a göç etmeye başladıklarını söyledi.

Alğan, 'Osmanlı Devleti'nin yıkılıp cumhuriyetin kurulmasıyla beraber o dönemde askeri hizmetin 4-5 yıl yapılması ve Mardin'in içinde yer aldığı bölgenin ekonomisinin kötü olması, başlıca göç nedenleri arasında yer alıyor. Asıl göç ise 1950 ile 1970 arasında yoğun olarak gerçekleşiyor. O yıllarda, Lübnan'daki Mardinlilerin sayısının 60-70 binlere ulaştığı söyleniyor.' ifadelerini kullandı.

Alğan, Lübnan'a gelen Mardinlilerin uzun yıllar kimlik alma mücadelesi verdiklerini ve 1994'te dönemin Lübnan Başbakanı Refik Hariri'nin 15 bine yakın Mardinliye Lübnan vatandaşlığı verdiğini aktardı.

- 'Lübnan iç savaşına yakından şahitlik ediyorlar'

Lübnan'da iç savaşın yaşandığı 1975-1990 yılları arasında binlerce Mardinlinin, Almanya ve İsveç'e gittiğini ancak çoğunluğunun Beyrut'ta kaldığını ifade eden Alğan, 'Ellerinden geldikçe iç savaşta tarafsız kalmaya çalışıyorlar. Ama o dönemlerde herkes kendi bölgesini koruduğu için Mardinliler de Beyrut şehir merkezinde kendi yaşadıkları mahallelerini koruyup kollama kaygısı güdüyorlar. Bazıları ilk başta Kemal Canbolat'ın Sosyalist Parti'sine katılıyor ve onlarla beraber bir takım silahlı mücadelelere giriyorlar. Daha sonra Sünnilerin oluşturduğu milis hareketi Murabitun içinde görüyoruz bir kısmını. Sonrasında ise Filistinlilerle beraber Yaser Arafat ile birlikte hareket ettiklerini görüyoruz.' şeklinde konuştu.

Lübnan'da yaşayan Mardinlilerin toplumun en alt tabakasında yer aldıklarına dikkati çeken Alğan, 'İlk geldikleri andan itibaren, erkekler limanda ve sebze hallerinde hamallık, binalarda kapıcılık yapıyor. Kadınlar da evlere temizliğe gidiyor. Lübnan'da yaşam şartları ve eğitim çok pahalı olduğu için çocuklarını okutamıyor. Ancak Mardinliler arasında bireysel başarı hikayeleri görüyoruz. Şu an 5 muhtar ve Beyrut Belediyesinde iki belediye meclis üyesi Mardinli var.' diye konuştu.

- 'Bu insanlar kendilerini Türkiyeli hissediyor'

Mardinlilerin, Türkiye ile bağlarının artarak devam ettiğini söyleyen Alğan, şunları kaydetti:

'Bu insanlar kendilerini Türkiyeli hissediyor. Yunus Emre Enstitüsü gibi kurumlar sayesinde bu bağlar daha da güçleniyor. Özellikle seçim dönemlerinde ülkesine aidiyetini hissetme ve devam ettirme adına oy vermeyi çok seviyorlar. Ülkeleri ile bağlarını güçlendirme fırsatı olarak görüyorlar ve ülkelerini temsil etme düşüncesi ile hareket ediyorlar. Önümüzdeki referandum, şimdiden burada heyecan ile bekleniyor. Türkiye'den ciddi talepleri var.'

- 'Kimlik sorunları devam ediyor'

Alğan, Lübnan'da yaşayan Mardinlilerin önemli sorunlarının devam ettiğini ve Türkiye'den bu sıkıntıları çözmesini istediklerini vurgulayarak sözlerine şöyle devam etti:

'Halen kimliği olmayan Mardinliler var. Ya da kendisine almış ancak çocuğuna veya eşine alamamış. Kimlik başvuru süreci ve mahkeme işlemlerinin çok uzun sürdüğünden şikayetçiler. Suriye'den Lübnan'a gelmek zorunda kalan ve ve burada kimlik sorunu yaşayan Mardinliler var. Türkçe öğrenmeyi çok istiyorlar ve bu imkanların artırılmasını talep ediyorlar. Çocuklarını okutabilecekleri Türkçe eğitim veren bir okul istiyorlar. Lübnan'da kurdukları veya kuracakları sivil toplum kuruluşları için Türkiye'den destek bekliyorlar. Lübnan'da faaliyet yürüten birçok etnik ve dini grup, farklı ülkelerden aldıkları destekler ile önemli çalışmalar gerçekleştiriyor. Dünyada artık diaspora politikaları çok önemli. Lübnan'da yaşayan Mardinliler sayesinde, Türkiye ve Lübnan dostluğunun arttırılması ve derinleştirilmesi konusunda büyük bir fırsat oluşturulabilir.'

Alğan, 'Ben de Beyrut doğumluyum. Babam 50 yıla yakın burada kapıcılık yaptı ve Türkiye'ye geri döndü. Yurt Dışı Türkler ve Akraba Topluluklar Başkanlığı tarafından desteklenen bir belgesel çekimi için buradayım. Bu belgeseli, Lübnan'da yaşayan Mardinlilerin yaşam hikayelerini anlatmak ve Türkiye'de onları daha bilinir yapmak için hazırlıyoruz.' şeklinde sözlerini tamamladı.

Kaynak: AA