İŞKUR'un 3 Bin Personel Alımından Önce ANAPER'den Önemli Uyarı

Anadolu Üniversitesi Personel Belgelendirme Birimi (ANAPER) Müdürü Doç. Dr. Saye Nihan Çabuk, İŞKUR tarafından Maliye Bakanlığından 3 bin iş ve meslek danışmanı alımı talebine ilişkin çıkarılan haberlerin içeriğindeki yanlış algıların açıklığa kavuşturulması gerektiğini dile getirdi.

İŞKUR'un 3 Bin Personel Alımından Önce ANAPER'den Önemli Uyarı
Hükümetin, istihdam seferberliği kapsamında 1.5 milyon kişiyi iş sahibi yapacak paketleri uygulamaya koymasından sonra önemli bir adım da Türkiye İş Kurumu (İŞKUR)’dan gelmişti. İŞKUR, 3 bin İş ve Meslek Danışmanına (İMD) kadro için Maliye Bakanlığına başvuruda bulunurken adaylara ise henüz net bir tarih verilmedi. Atama bekleyen İMD adayları çıkan haberlere sevinirken, Mesleki Yeterlilik Kurumu (MYK) tarafından yetkilendirilen kuruluşlarca yapılan sınavların, İŞKUR’un hemen işe alımı öncesinde yapıldığı ya da İŞKUR için yapılan işe alım sınavları olduğu algısının yanlış olduğu belirtildi.

“Hiçbir belgelendirme kuruluşu belge sınavı sonrasında bir istihdam güvencesi veremez”

Konuyla alakalı açıklamalarda bulunan Anadolu Üniversitesi Yer ve Uzay Bilimleri Enstitüsü Öğretim Üyesi ve Anadolu Üniversitesi Personel Belgelendirme Birimi (ANAPER) Müdürü Doç. Dr. Saye Nihan Çabuk, hiçbir belgelendirme kuruluşunun sınavlar sonrasında kişilere istihdam güvencesi vermediğini, belgelendirme sınavlarının istihdam sınavı olmadığını ifade etti.

ANAPER’in 2011 yılında yapılanmaya başladığını ve 2012 yılında da Mesleki Yeterlilik Kurumu tarafından yetkilendirildiğini aktaran Çabuk, “Biz, İş ve Meslek Danışmanı Ulusal Yeterliliği kapsamında Türkiye’de ilk akreditasyon ve ilk yetki alan kuruluşuz. Bugün itibariyle iş ve meslek danışmanlığı haricinde bilgi işlem ve turizm yeterliliklerinde de sınavlar yapmaktayız. İŞKUR’un 3 bin yeni iş ve meslek danışmanı alacağı, Maliye Bakanlığından kadro istendiği ve İMD personeli için sertifika başvurularının devam ettiği yönünde bir takım haberler var. Öncelikle mesleki yeterliliklerde İş ve Meslek Danışmanı ulusal yeterliliğinde sınav yapan hiçbir kuruluş bu belge sınavı sonrasında bir istihdam güvencesi veremez. Yapılan sınavlar bir işe alım sınavı değildir. Çıkan haberlerin içeriğinden İŞKUR’un alım yapmak için sınav yaptığı veya yaptırttığı izlenimi ediniliyor. Oysa iş ve meslek danışmanı sınavları MYK’dan alınan yetki gereği yetkili kuruluşlarca zaten yıl boyu yapılıyor. Kuruluşlar, aldıkları yetki gereği sınavı yapar, başarılı olan kişilere bu ulusal yeterlilik belgesini verir. Kişiler bu belge sonrasında istihdam şartlarını kendileri araştırmak zorundadır. İstihdam şartlarında sadece belge sahibi olmak yetmiyor. İstihdamı yapacak kurumun diğer şartlarını da yerine getirmesi gerekiyor. Örneğin ek olarak KPSS şartı koyuyorlar ya da başka şartlar getirilebilir. İstihdam ile artık bizim bir ilişkimiz kalmıyor. Bunun haricinde İş ve Meslek Danışmanları sadece kamuda değil özel istihdam büroları, bazı özel şirketlerde insan kaynakları departmanlarında da çalışabildikleri için bunun bir İŞKUR sınavı, İŞKUR’un hemen alımı öncesinde yapılan sınavlar gibi algılanması yanlış. Haberlerin içeriğinde bu yanlış algıları oluşturacak şeyleri kırmak ya da açıklığa kavuşturmak istiyoruz” dedi.



“Bu sistemin asla yanlış algılanmaması gerekir”

İş ve meslek danışmanlığı belgelendirme sınavı yapmakla yetkilendirilmiş 4 farklı kurumun olduğunu ve halihazırda ANAPER’in de başvuruları devam etmekte olan bir iş ve meslek danışmanı belgelendirme sınavının bulunduğunu belirten ANAPER Müdürü Doç. Dr. Çabuk, kısaca Ulusal Yeterlilik Sisteminden de bahsederek şunları dile getirdi:

“Ulusal Yeterlilik Sisteminde önce meslek standartları sonra bu standartları esas alarak o mesleğe ait ölçme değerlendirme ve belgelendirmelerinin nasıl yapılacağını gösteren ulusal yeterlilik dokümanları hazırlanıyor. Mesleki Yeterlilik Kurumu’nun da yola çıkış noktası, bu işin sürdürülebilir şekilde ve kalite güvencesi çerçevesinde yapılması. Şöyle ki, ulusal yeterlilikte bir kişinin o mesleği yapmak için sahip olması gereken asgari bilgi, beceri ve yetkinlikler tarif edilmiştir. Siz bu sınavı yaptığınızda bir kişiyi asgari olarak bilgi, beceri ve yetkinlik açısından ölçersiniz ve ‘Evet bu mesleği yapabilirsiniz’ diye belge verirsiniz. Örneğin inşaat sektörüyle alakalı bir sınav yaptığınızı varsayalım. Duvarcı ustası duvarı hatalı ördü, fakat ‘Sınavdan geçsin, yazıktır, belgeyi verelim’ dediniz. Siz bu andan itibaren duvar öremeyen bir kişiye ‘Sen tam anlamıyla asgari standartları sağlayan bir duvarcı ustasısın’ demiş oluyorsunuz. Verdiğiniz belgeler bu anlama geliyor. Dolayısıyla bunların kalite çerçevesinde, kalite güvencesi ve kuralları esas alınarak yapılması bizler için çok önemli. Sınava giren kişilerin o bilgi, beceri ve yetkinlikleri asgari düzeyde sahip olduklarını biz ölçmek, değerlendirmek ve sadece başarılı olanlara belge vermek durumundayız. Bu noktanın da doğru anlaşılması gerekiyor. Ülkemizde işsizlikle ilgili bir sorun var herkesi anlıyoruz ama sistemin amacı da bir işi yapmaya yetkin kişilerin o işi yapması. Nitelikli istihdam, nitelikli iş gücü. Doğru işe, doğru kişi. Sistem de bu işi kaliteli yapmayı amaçlıyor. Biz de 2011’den beri aldığımız yetki ve akreditasyon gereği bu işi elimizden geldiğince kaliteli bir şekilde yapmaya çalışıp hak edene belge veriyoruz.”
Kaynak: İHA