Darbe Girişiminin Çatı İddianamesi (8)

İddianamede, darbecilerin 'Yurtta Sulh Konseyi' adını verdikleri yapılanma içinde yer alan, 15 Temmuz'da tuğamiral rütbesiyle Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı 1. İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanlığı yapan Sinan Sürer'in, saat 21.40'da WhatsApp grubu üzerinden, yurt dışındaki askeri ataşelere, 'Arkadaşlar, TSK yönetime el koymuştur. Bunu tüm muhataplarınıza iletin' talimatı verdiği, askeri ataşelerin çoğunun bunu 'Emrederseniz' diye yanıtladığı kaydedildi İddianamede, Sürer'in 2014'ten beri FETÖ/PDY örgüt üyelerinin örgütsel haberleşme aracı ByLock'u kullandığının belirlendiği bildirildi

Fetullahçı Terör Örgütü'nün (FETÖ) 15 Temmuz'daki darbe girişimine ilişkin Genelkurmay Başkanlığındaki eylemlerle ilgili 221 şüpheli hakkında hazırlanan çatı iddianamesinde, darbecilerin 'Yurtta Sulh Konseyi' adını verdikleri yapılanma içinde yer alan, 15 Temmuz'da tuğamiral rütbesiyle Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı 1. İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanlığı yapan Sinan Sürer'in, saat 21.40'da WhatsApp grubu üzerinden, yurt dışındaki askeri ataşelere, 'Arkadaşlar, TSK yönetime el koymuştur. Bunu tüm muhataplarınıza iletin.' talimatı verdiği, askeri ataşelerin çoğunun bunu 'Emrederseniz' diye yanıtladığı kaydedildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanan iddianamede, 'Yurtta Sulh Konseyi' üyelerinden Mehmet Şahin'in, suç tarihinde 4. Ana Jet Üssü Komutanlığında Kurmay Albay rütbesiyle görev yaptığı, darbecilerin önemli güçlerinden olan Hava Kuvvetlerinin darbe planı içindeki organizasyonunu, sevk ve idaresini yapan ekibin içinde bulunduğu belirtilerek, olay günü Akıncı Üssü'nde, ülke çapında eyleme katılan uçak ve pilotlarıyönlendirmek suretiyle darbe girişimine aktif olarak katıldığı kaydedildi.

Şüphelilerden Muhsin Kutsi Barış'ın suç tarihinde Kurmay Albay olarak Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı Komutanlığı yaptığı hatırlatılan iddianamede, Barış'ın, darbe girişiminin hemen öncesinde gizli toplantılar yaptığı, görüştüğü askerlerin tamamının darbe girişiminde aktif rol üstlendikleri, bunun, şüphelinin darbe teşebbüsü öncesinde ismi geçen askerlerle planlamalar yapmak üzere bir araya geldiğinin kanıtı olduğu anlatıldı.

Barış'ın komutanı olduğu Cumhurbaşkanlığı Muhafız Alayı'nın darbe teşebbüsünde aktif rol oynadığı ifade edilen iddianamede, görevi dolayısıyla aynı zamanda kendi amiri olan Cumhurbaşkanlığı Genel Sekreteri'ni koruması gerekirken, Fahri Kasırga'nın derdest edilerek alıkonulmasına ilişkin eylemlerin planlanması dahil tüm aşamalarında bizzat yer aldığı vurgulandı.

Şüphelilerden Murat Aygün'ün, 58. Topçu Tugay Komutanı olarak tuğgeneral rütbesiyle görev yaptığı, örgüt tarafından hazırlanan atama listesinde Topçu ve Füze Okul Komutanlığına atanmasına karar verildiği bildirilen iddianamede, 6-16 Temmuz arasında izinli olmasına rağmen 10 Temmuz'da iznini keserek birliğinin başına geçtiği, ancak başlama yazısını Kuvvet Komutanlığına göndermediği anlatıldı.

İddianamede Aygün'ün, darbe girişiminin planlamalarına katıldığı, darbe girişiminde de Ankara'da 10 kavşağın trafiğe kapatılması ve kontrol altına alınması, ayrıca TÜRKSAT ile TİB'in ele geçirilmesi görevlerini üstlendiği ifade edildi.

-'27 Mayıs darbe planı üzerinde çalışmış'

Suç tarihinde kurmay albay olarak Jandarma Okullar Komutanlığında görevli Murat Koçyiğit'in, 6-9 Temmuz arasında Ankara Konutkent’teki villada Adil Öksüz liderliğinde yapılan darbe planı toplantılarına katıldığı kaydedilen iddianamede, Koçyiğit'in, Jandarma Genel Komutanlığının darbe eylemlerini organize eden ekibin içinde yer aldığı, olay günü eylemlerini darbenin harekat merkezi olan Akıncı Üssü'nde yürüttüğü belirtildi.

İddianamede, Mustafa Barış Avıalan'ın da suç tarihinde Genelkurmay Personel Plan ve Yönetim Daire Başkanlığında Şube Müdürü olarak Kurmay Albay rütbesiyle görev yaptığı aktarıldı. Avıalan'ın 6-9 Temmuz arasında Konutkent'teki villada, Adil Öksüz liderliğinde yapılan darbe planı toplantılarına katıldığına yer verilen iddianamede, Avıalan'ın, 27 Mayıs 1960 darbe planı ve atama listeleri üzerinde çalıştığı, olay günü Akıncı Üssü'ne gidip, Genelkurmay ile irtibat halinde olmak suretiyle darbe faaliyetini yönlendiren isimler arasında olduğu ifade edildi.

Şüphelilerden Muzaffer Düzenli'nin Kara Kuvvetleri Komutanlığında Kurumsal Dönüşüm Şube Müdürü olarak Kurmay Albay rütbesiyle görev yaptığı bildirilen iddianamede, şüphelinin darbe planının İstanbul organizasyonunu yaptığı, 15 Temmuz'da saat 20.00 sıralarında Murat Çelebioğlu’nu arayarak, gece saat 03.00'te başlaması planlanan girişimin erkene çekildiği ve İstanbul’da darbe faaliyetinin vakit geçirmeden başlatılması talimatını verdiği, ardından tüm gece boyunca, Akıncı Üssü’nden İstanbul’daki eylemleri yönlendirdiği anlatıldı.

- Orhan Yıkılkan'ın faaliyetleri

Şüphelilerden Orhan Yıkılkan'ın, Genelkurmay Başkanı Başdanışmanı olarak Kurmay Albay rütbesiyle görev yaptığı belirtilen iddianamede, 6-9 Temmuz arasında, Adil Öksüz liderliğinde Konutkent’te yapılan toplantılara katıldığı, yine 11 Temmuz'da Mamak’ta bulunan evde, Ali Kalyoncu, Erhan Caha, Bilal Akyüz ve Muhsin Kutsi Barış ile darbe toplantılarına iştirak ettiği kaydedildi.

Darbenin 15 Temmuz'da saat 03.00'te başlamasının belirlenmesinin ardından Yıkılkan'ın 14 Temmuz'da, saat 10.00 sıralarında Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın emir subayı Levent Türkkan'a 'darbe planladıklarını, Cumhurbaşkanı, Başbakan, bakanlar, Genelkurmay Başkanı, kuvvet komutanları ve orgenerallerin tek tek alınacağını, sessiz sedasız işinbiteceğini' söylediği anlatılan iddianamede, olay günü karargahta bulunan Yıkılkan'ın, öğleden sonra Türkkan ile birlikte Mehmet Dişli'nin odasına giderek darbeyle ilgili son ayrıntıları konuştukları ifade edildi.

Yıkılkan'ın, saat 20.51’de Mehmet Dişli ile darbe girişiminin başında yer alma teklifinde bulunacakları, reddetmesi halinde de derdest edecekleri Orgeneral Akar'ın bulunduğu komuta katına çıktığı anlatılan iddianamede, Yıkılkan'ın, bu girişimi hiçbir şekilde desteklemediğini net olarak belirten ve darbe planlarını en başından bozan Akar'ı etkisiz hale getiren ekip içinde olduğu, akabinde tüm gece boyunca, darbeyi planlayan ve icra eden ekipte yer aldığı vurgulandı.

- Darbeye hazırlık emirleri

Şüphelilerden Osman Kardal'ın suç tarihinde Genelkurmay Başkanlığı Cari Harekat Dairesinde Kurmay Albay rütbesiyle görev yaptığı bildirilen iddianamede, Kardal'ın darbe girişiminden iki gün önce aynı dairede görev yapan ve o tarihte izinli olan şüpheli Kurmay Yüzbaşı Sedat Taşkın'a 15 Temmuz'da darbe yapacaklarını söyleyerek, iznini kesmesini ve göreve dönmesini söylediği aktarıldı. Kardal'ın, şüphelilerden Erhan Metin ile 'Zırhlı Muharebe Aracı İntikali” ve “Hazırlık İkazı ve Birlik İntikali” konulu darbeye hazırlık emirlerini imzaladığı kaydedilen iddianamede, Kardal'ın, darbe girişimi sırasında başka çeşitli eylemlerde de bulunduğu belirtildi.

Şüphelilerden Osman Kılıç'ın Genelkurmay Başkanlığı Özel Kalem Müdürlüğünde Kurmay Albay rütbesiyle görev yaptığı belirtilen iddianamede, Kılıç'ın, şüphelilerden Muhsin Kutsi Barış'ın organizasyonunda darbe planıyla ilgili yapılan toplantılara aktif olarak katıldığı; Cumhurbaşkanına suikast, TÜRKSAT’a saldırı, Genelkurmay Karargahı'nın ele geçirilmesi, Özel Kuvvetler Karargahı'nın ele geçirilmesi, TRT baskını, Kara Havacılık Karargahı'ndaki faaliyetlerle ilgili planlamalar yapan ve uygulayan ekibin içinde yer aldığı bildirildi.

Kılıç'ın, olay günü saat 10.00'dan itibaren öncelikle Zırhlı Birliklere, ardından sırasıyla Genelkurmay Karargahı'na, Jandarma Okullara, yeniden Genelkurmay Karargahı'na, Kara Havacılık Komutanlığına, yeniden Zırhlı Birliklere uğrayıp denetimlerini tamamladıktan sonra Akıncı Üssü’ne gittiği ve gece boyunca faaliyetlerini burada sürdürdüğü anlatıldı.

Şüphelilerden Osman Ünlü'nün suç tarihine kadar tuğgeneral rütbesiyle Topçu ve Füze Okulu Komutanı olarak görev yaptığı ifade edilen iddianamede, Ünlü hakkında örgüt tarafından hazırlanan atama listesinde 4. Kolordu Komutanlığının yanında, Ankara Sıkıyönetim Komutanlığına da atanmasına karar verildiği, darbe girişiminden yaklaşık 1 ay önce diğer şüpheliler Bilal Akyüz ve Murat Aygün ile birlikte darbe planlamalarına ilişkin hazırlık faaliyetlerini yürüttüğü kaydedildi.

- Harmancık da Adil Öksüz'ün toplantılarına katılmış

İddianamede, darbe girişimi sırasında tuğamiral olarak Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kuzey Deniz Saha Komutanlığı Kurmay Başkanı olan Ömer Faruk Harmancık'ın, örgüt tarafından hazırlanan atama listesinde Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Kurmay Başkanı göreviyle terfi ettirilmek istendiği belirtildi.

Harmancık'ın, 6-9 Temmuz arasında, Konutkent’teki villada, Adil Öksüz liderliğinde yapılan darbe planı ile ilgili organizasyonun toplantılarına katıldığı, ayrıca Deniz Kuvvetlerinin darbe planı içindeki organizasyonunu, sevk ve idaresini yapan ekibin içinde bulunduğu kaydedilen iddianamede, olay günü izinli ya da raporlu olmamasına rağmen darbe girişimi kapsamındaki hava harekatının merkezi olan Akıncı Üssü’ne gelerek, bir yandan darbe girişimine yönelik görüşmeler yaparken, diğer yandan derdest edilmek suretiyle Genelkurmay Karargahı'ndan Akıncı Üssü’ne getirilen Genelkurmay Başkanı Akar'ı; Mehmet Dişli, Kubilay Selçuk ve Hakan Evrim ile birlikte darbe girişiminin başına geçmesi için ikna etmeye çalıştığı, sözde darbe bildirisini televizyon kanallarında okuması için zorladığı, Hulusi Akar'ın ikna olmaması üzerine, kendisini Fetullah Gülen ile görüştürmeyi teklif eden konsey üyeleri içinde yer aldığı belirtildi.

Şüphelilerden Özcan Karacan'ın yarbay rütbesiyle Kara Havacılık Komutanlığında Tabur Komutanı olduğu ifade edilen iddianamede, Karacan'ın, olaydan yaklaşık 1 hafta önce Ankara OSTİM'de bulanan evde, darbe planı ile ilgili organizasyonun yapıldığı toplantılara aktif olarak katıldığı, olay günü, darbe girişiminin en etkili unsurlarından Kara Havacılık Komutanlığındaki saldırı tipi helikopterlerin uçuş ve personel koordinasyonunu sağladığı kaydedildi.

Şüphelilerden Özkan Aydoğdu'nun İstanbul 2. Zırhlı Tugay Komutanı olarak tuğgeneral rütbesiyle görev yaptığı, hakkında İstanbul'da soruşturma olduğu kaydedilen iddianamede, genel darbe planının İstanbul organizasyonunu yapan ekibin içinde yer aldığı, bu minvalde; Sabiha Gökçen Havalimanı'nın kontrol altında tutulması, kontrolü Kuleli Askeri Lisesine verilen iki boğaz köprüsünün takviye edilmesi, Çevik Kuvvet Şube Müdürlüğünün ele geçirilmesi, Telekom'un ablukaya alınması, çevre yolu bağlantılarının kontrol altında tutulması eylemlerini uygulayan ekibe liderlik ettiği bildirildi.

İddianamede şüpheli Ramazan Gözel'in, Genelkurmay Başkanı'nın Özel Kalem Müdürü olarak Kurmay Albay rütbesiyle görev yaptığı belirtildi. Gözel'in, darbe öncesi Orhan Yıkılkan ve Mehmet Dişli ile eylemlerin organizasyonu ile ilgili görüşmeler yaptığı, Hulusi Akar'ı etkisiz hale getirenler arasında bulunduğu, Yıkılkan ve Partigöç ile birlikte kışla içi idareyi gece boyunca hakimiyet altına aldığı kaydedildi.

Suç tarihinde 28. Mekanize Tümen Komutanlığında tabur komutanı olan Yarbay Savaş Kabaklı'nın darbe planı ile organizasyonun yapıldığı toplantılara katıldığı belirtilen iddianamede, Kabaklı'nın darbe girişiminin önemli güçlerinden olan ve olay günü şehri kuşatan tank ve zırhlı araçların mühimmat ve personel organizasyonunu yapan ekipte yer aldığı anlatıldı.

- ByLock kullanan tuğamiral

Şüphelilerden, tuğamiral rütbesiyle Genelkurmay İstihbarat Başkanlığı 1. İstihbarat Analiz ve Değerlendirme Daire Başkanlığı yapan Sinan Sürer'in, 2014'ten beri FETÖ/PDY örgüt üyelerinin örgütsel haberleşme aracı olan ByLock uygulamasını kullandığının belirlendiğine yer verilen iddianamede, Adil Öksüz liderliğindeki darbe planı toplantılarına katılan Sürer'in, yıllık izinde olmasına rağmen, 15 Temmuz'da saat 10.13'de güney nizamiyeden karargaha girdiği bildirildi.

Sürer'in saat 21.40'da 'Ataşeler' isimli WhatsApp Grubu üzerinden, yurt dışında bulunan askeri ataşelere, 'Arkadaşlar, TSK yönetime el koymuştur. Bunu tüm muhataplarınıza iletin.' şeklinde talimat verdiği, askeri ataşelerin çoğunun da bu talimatı 'Emrederseniz' diye yanıtladığı kaydedildi.

Sürer'in, Partigöç, Yıkılkan ve Gözel ile karargahı yönetmeye ve darbe faaliyetinin icra edildiği Akıncı Üssü ile irtibat ve koordineyi sağlamaya başladığına yer verilen iddianamede, üniforma da giyen şüphelinin saat 02.45'te, darbeyi engellemek için karargaha gelen ve o sırada genel sekreterlik katında bulunan vatandaşlara bazı şüphelilerle birlikte ateş açtığı, ateş sonucu Resul Kaptancı ve Mesut Acu'nun şehit olduğu ifade edildi.

Sürer'in yerde yatan ve kim olduğu tespit edilemeyen bir vatandaşa tekme attığına dikkat çekilerek, gece boyunca darbe faaliyetlerine devam eden Sürer'in, 16 Temmuz saat 18.24'de emir astsubayı Emin Anar ile nizamiyeden çıktığı anlatıldı.

Jandarma Genel Komutanlığında Kurmay Yarbay rütbesiyle görev yapan şüphelilerden Turgay Sökmen'in de Konutkent'te, Adil Öksüz'ün liderliğinde yapılan toplantıya katıldığı ve Jandarma Genel Komutanlığının darbe eylemlerini organize eden ekibin içinde yer aldığı bildirildi.

Tuğgeneral rütbesiyle Kara Havacılık Okulu Komutanı olan Ünsal Coşkun'un, darbe girişiminin en etkili unsurlarından olan Kara Havacılık Komutanlığının, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişimini de kapsayan darbe planı dahilindeki organizasyonunu yaptığı ve olay günü de sözde atama yerine gidip, birliğin komutasını da alarak, yapılan plan uyarınca pilot ve helikopterleri yönlendirdiği aktarıldı.

- Semih Terzi

İddianamede, Özel Kuvvetler Komutanlığı 1. Tugay Komutanı olarak Tuğgeneral rütbesiyle görev yapan şüpheli Semih Terzi'ye sözde atama listesinde Özel Kuvvetler Komutanlığı görevi verildiği belirtildi.

Genelkurmay Karargahı'nın ele geçirilmesi, başta Genelkurmay Başkanı Orgeneral Akar olmak üzere üst düzey komutanların derdest edilerek Akıncı Üssü'ne götürülmesi, Cumhurbaşkanı Erdoğan'a suikast girişiminde bulunulması, TÜRKSAT'a saldırılması gibi eylemleri gerçekleştiren ve darbe girişiminin en önemli unsurlarından birisi olan Özel Kuvvetler Komutanlığının darbeci personelinin planlama ve organizasyonunu yapan Terzi'nin, darbe saatinin geriye alınması üzerine, komutayı almak üzere, o sırada görevli olduğu Silopi'den önce Diyarbakır'a, ardından da Ankara Gölbaşı'nda bulunan Özel Kuvvetler Komutanlığına geldiği anlatılan iddianamede, Terzi'nin, burada Özel Kuvvetler Komutanı Korgeneral Zekai Aksakallı'nın talimatı üzerine, Astsubay Ömer Halisdemir tarafından öldürüldüğü anımsatıldı.

(Bitti)
Kaynak: AA