ANALİZ - Suudi Arabistan'dan Asya-Pasifik Açılımı

Suudi Arabistan Kralı Selman'ın AsyaPasifik ülkelerine yönelik ziyareti, Riyad yönetimi açısından bölgeye yönelik tarihi bir açılım anlamına geliyor Kral Selman'ın Malezya ve Endonezya ile başlayan ziyaretleri, Suud yönetiminin, küresel ilişkilerin merkezinde olma eğilimi arz eden ve ‘yükselen ekonomilerin’ beşiği konumundaki AsyaPasifik’e verdiği öneme işaret ediyor Ziyaretin başlıca neden, petrol odaklı ekonomilerin yarattığı ‘psikolojik gerilim’ ile ‘sermayenin farklı kalemlerde değerlendirilmesi’ bağlamında ekonomi uzmanlarının çözüm önerilerinin birleşmesi.

MEHMET ÖZAY - Suudi Arabistan Kralı Selman bin Abdülaziz Doğu ve Güneydoğu Asya ülkelerine yapmakta olduğu ziyaret çerçevesinde Malezya’dan sonra Endonezya’da.

Selman bin Abdülaziz, Malezya’da Sultan V. Muhammed’in, Endonezya’da ise Devlet Başkanı Joko Widodo’nun konuğu olarak ziyaretlerini gerçekleştirdi. Kral Selman’ın, Çin, Japonya ve Maldivleri de kapsayan ve ‘doğu ziyaretleri’ başlığı altında ele alınabilecek bu gezisi anlam ve çerçeve olarak Suudi Arabistan açısından bir ilke tekabül ediyor. Bu noktada, ziyaret edilen ülkelerin birbirinden ayrışan özellikleri, bu anlam ve çerçeve farklılığını ortaya koyuyor.

- Suudi liderliğinde 'yeni nesil' faktörü

Kral Selman'ın ziyareti, Malezya ve Endonezya hükümetlerince de son derece memnuniyetle karşılandı. Selman bin Abdülaziz’in on yıl sonra Malezya’ya, elli yıl sonra da Endonezya’ya gelen ilk Suud Kralı olması, Suud yönetiminin, küresel ilişkilerin merkezinde olma eğilimi arz eden ve ‘yükselen ekonomilerin’ beşiği konumundaki Asya-Pasifik’e verdiği öneme işaret ediyor. Bu gelişmeyi, Suud liderliği ve bürokrasisindeki yeni neslin varlığına bağlamak mümkünse de, küresel gelişmelerden azade olduğu da söylenemez.

Öyle ki, bir yandan Barack Obama dönemi ABD politikalarında öne çıkartılan, öte yandan Çin’in egemenlik hakları üzerinden bölgede estirdiği rüzgar, Suud cenahında bir karşılık bulmuş olmalı. Suudi Arabistan açısından bu ziyaretlerin önemi yeni yatırım olanaklarına kapı aralamak. Bunun temel nedeni de, bütünüyle petrol odaklı ekonomilerin yarattığı ‘psikolojik gerilim’ ile ‘sermayenin farklı kalemlerde değerlendirilmesi’ bağlamında ekonomi uzmanlarının çözüm önerilerinin birleşmesi.

- Kültürel etkileşim

Ülkeler arası ilişkilerin ekonomi boyutunun ötesinde ‘insani’ boyutlar taşıdığı da dikkate alındığında Suudi Arabistan yönetiminin Malezya ve Endonezya gibi çok kültürlü, çok dinli toplumları barındıran iki ülkeye yaptığı ziyaretin Suudi toplumunda nasıl yankı bulacağı merak konusu. Suud halkının, en azından bir bölümünün, turistik amaçlarla da olsa Malezya ve Endonezya’nın kapısını aşındırdıkları gözlemleniyor. Bu son ziyaretlerle de, bu sürecin şu veya bu şekilde gelişme kaydedeceğini düşünülebilir. Bu bağlamda, Suudluların, bu iki ülkedeki toplumsal ilişkiler ağına dair gerçekliklerle ne denli karşı karşıya gelmek istedikleri ve bunları anlam dünyalarına nasıl aktaracakları konusu da hayli ilginç bir alana işaret ediyor.

Bu çerçevede Kral Selman’ın ve Suud heyetinin bir ilke imza attığı söylenebilir. Endonezya Devlet Başkanı Joko Widodo'nun Kral Selman’ı karşılama törenine yanında Çin kökenli ve metodist mezhebinden bir Hıristiyan ve de ‘İslama hakaret' suçlamasıyla mahkemesi halen devam eden Cakarta Valisi Basuki Tjahaja Purnama’yı getirmesi kadar, Kral ve heyetinin kahir ekseriyeti Hindu ve Budist olan Bali Adası’nda tatilini geçirecek olması Suud cephesinin bu çok kültürlü, çok dinli toplum yapısıyla ilişkilerini geliştirmesine pozitif bir etki yapabilir.

- Petrol ve algı dizaynı

Genel itibarıyla bakıldığında monarşilerin dış ziyaretlerinde ‘maddi’ unsurların öne çıkartılması neredeyse bir gelenek. Kral Selman’ın ziyaretlerinde de öncelikle ‘maddi’ unsurların öne çıktığını veya çıkartıldığını söylemek mümkün. Kral’a sayısı binin üzerinde bir ‘delegasyonun’ ve de ağırlığı yüzlerce tonla ifade edilen ‘kargo’nun eşlik etmesi, ziyaret edilen ülkeler ve toplumlar üzerinde bir nüfuz yaratmayı hedefliyor kuşkusuz. Bu bağlama rahatlıkla oturtulabilecek ve ‘maddi’ unsurlar içinde haliyle yer alması beklenen bir diğer husus ise petrol.

Petrol zengini bir ülkenin devlet başkanının ziyaretinin ‘ekonomi’ boyutu ötesinde, harcama ve tüketim eksenli bir lükse tekabül etmesinde de garipsenecek bir yön bulunmuyor. Nitekim Kral ve delegasyonunun, ziyaretlerinin Endonezya ayağında üç günü ‘resmi’ alana, bir haftayı da turistik Bali Adası’nda tatile ayırmış olmaları bu açından doğal.

Ancak 'sayılar', 'maddiyat' ve 'debdebe'nin ötesinde Kral Selman’ın ziyareti Malezya ve Endonezya hükümetleri ve halkları için de bir anlam ifade ediyor. Kral’ın ziyaretleri Malezya ve Endonezya’da hükümetler, belli başlı kamu kuruluşları, farklı toplum kesimleri ve kurumlarca birbirinden farklı açılardan algılanıyor. Hükümet çevreleri ile özel sektör ziyaretin yatırım ve ticaret boyutuna odaklanıyor. Malezya ayağında bunun karşılığı Malezya ulusal petrol şirketi (Petronas) ile Suud Petrol Şirketi’nin (Aramco) rafineri ve petrokimya entegre merkezi inşası çerçevesinde imza attıkları 7 milyar dolarlık yatırım anlaşmasıydı. Aramco bu anlaşmayla, Güneydoğu Asya’da ilk projesini hayata geçirmiş oldu.

- Stratejik ilişkilere giriş

İkili ilişkilerin ‘stratejik ortaklık’ düzeyine çıkartılması, sadece petrol ve ilintili alanlarla sınırlı olmayan aksine, eğitim, sağlık, savunma, turizm, inşaat, basın gibi farklı zeminlerdeki kalkınma süreçleri ve hedefleriyle ilintili tüm alanları içine alan kapsamlı bir yatırım ve ticari ilişkiler ağını gerektiriyor. Bu doğrultudaki işbirliğinin başlıca unsurları olarak, ziyaret edilen iki ülkenin toplumsal gerçekliğinden kaynaklanan ‘helal endüstrisi’, hac organizasyonu, ‘faizsiz bankacılık’ gibi alanlar öne çıkıyor. Bu alanlardan özellikle savunma alanındaki işbirlikleri de dikkat çekici. Terörle mücadelenin öncelik kazandığı savunma ilişkilerinin en önemli veçhesi ise Irak ve Suriye’de faaliyet gösteren terör unsuruyla mücadele.

Malezya ve Endonezya’nın Suudi Arabistan’la bu alandaki ilişkilerinde, sahada askeri işbirliğinden ziyade, bölgeden Ortadoğu’ya ‘gönüllü savaşçı’ olmaya gidenlerin varlığından ötürü istihbarat paylaşımı üzerinde yoğunlaştığı anlaşılıyor.

Malezya’nın teröre karışanlara yönelik ‘rehabilitasyon’ programlarındaki başarısını da Suudi Arabistan’la paylaşması beklenebilir. Bu alandaki ilişkinin en somut ifade edilen yönü ise Malezya’da 'Kral Selman Küresel Barış Merkezi' (King Salman’s Centre for Global Peace) adı verilen ve 'aşırılıklarla mücadeleyi' hedefleyen bir kurumun hayata geçirilmesi olacak. Aslında Dr. Mahathir Muhammed’in “Perdana Global Peace” adıyla kurduğu ve kayda değer faaliyetler yürüttüğü kurumunun varlığı hatırlandığında, Malezya’nın küresel barışa destek konusunda yeni atılımlar peşinde olduğu söylenebilir. Bu yeni kurumun hayata geçirilmesinde Suud hükümetinin fon sağlaması da doğal bir duruma işaret ediyor.

- Bölge halkının beklentileri

Genel halk kesimleri içerisinde medrese öğrencilerinin bir Suud devlet başkanının ziyaretine bakışının da kendi içinde kayda değer bir anlam var. Bu bağlamda, özellikle Endonezya gibi sayıları binlerle ifade edilen ve halen büyük talep gören “pondok/pesantren/dayah” olarak adlandırılan geleneksel medreselerin yanı sıra, dini ve seküler eğitimi birleştiren modern öğretim kurumlarındaki öğrencilerin hayalinde Kutsal Topraklar’da öğrenimlerini devam ettirme arzusu “fon/burs” ile bir talep formatına dönüşüyor.

Bu talebin bir yanında, geleneksel olarak bu topraklarda ilk dini ilimler tahsili almış kişilerin bu alanlarda ilerlemek gayesiyle Kutsal Topraklar’a giderek uzunca bir süre kalmalarının oluşturduğu kurumsal bir yapı da var. Benzeri bir etkiyi, İslamiyeti toplumsal alanda devlet kurumları marifetiyle yapılandırma eğilimine tanık olunan Malezya’da da görmek mümkün. Görüşmelerde ‘eğitim’ alt başlığında daha çok öğrenciye burs sağlanarak Suudi Arabistan’da öğrenim görmelerinin önünün açılması da bu arka plana dayanıyor.

- Hac kotaları artıyor

Kralın ziyaretine ilgiyle eğilen bir diğer toplum kesimi ise hac beklentisi içerisinde olan, önemli bir bölümünü yüksek yaştakilerin teşkil ettiği kişiler. Uzun yıllardır sıra bekleyen ‘hac gönüllüsü’ binlerce kişi hac kotalarının artırılmasını dört gözle beklemelerinin karşılığını aldılar. Suud Kralı, bu çerçevede Malezya ve Endonezya’nın taleplerine olumlu karşılık vererek önemli bir jeste imza atmış oldu.

Suud yönetimi küresel gelişmelerden bağımsız kabul edilemeyecek şekilde, Asya-Pasifik bölgesi açılımı çerçevesinde Malezya ve Endonezya ile ilişkileri geliştirmeyi hedefliyor. Bu çerçevede Kral Selman bin Abdülaziz’in Malezya ve Endonezya’daki temaslarında her kesime hitap eden bir cazibe merkezi olduğu görülüyor. İkili ilişkilerin stratejik ortaklık düzeyine çıkartılması, Kral Selman’ın ziyaret programının belirli bir amaçla belirlendiğini ortaya koyuyor.

Suudi Arabistan ile Malezya ve Endonezya arasındaki ilişkilerin önümüzdeki dönemde ne yönde seyredeceği, her iki kesim açısından beklentilere karşılık verip vermeyeceği izlenmeye değer bir durum arz ediyor.
Kaynak: AA