'1989 Yılındaki Göçte Dahi Böyle Muamele Görmedik'

Aşırı milliyetçilerin, Türkiye'den girişlerin yapıldığı Kapitan Andreevo Sınır Kapısı'nda dün düzenledikleri eylemler sırasında sınırı yaya olarak geçmek isteyenlere yapılan çirkin muamele, 1989 yılındaki zorunlu göçü hatırlattı Bulgar vatandaşı İzzet: '1989 yılında yaşanan zorunlu göç döneminde dahi böyle bir muameleye şahit olmadık. Hasta olduğumu söylememe rağmen beni oturduğum yerden kaldırıp göndermek istediler'

MESTANLI – Bulgaristan'da Türkiye'den girişlerin yapıldığı Kapitan Andreevo Gümrük Kapısı'nda dün gerçekleştirilen eylemde aşırı milliyetçilerin sınırı yaya olarak geçmek isteyenlere yaptıkları çirkin muamele, 1989'daki zorunlu göçü anımsattı. Eylemcilerin hakaretlerine maruz kalan şeker hastası Sebile Ahmet İzzet, 1989 yılında yaşanan göçte dahi böyle muamele görmediklerini söyledi.

Bulgaristan'da yarın yapılacak parlamento seçimlerinde oy kullanmak üzere Türkiye'den gelen çok sayıda kişi, Kapıkule Sınır Kapısı'nın karşısında bulunan Kapitan Andreevo Gümrük Kapısı'nda aşırı milliyetçi grupların yol kapatma eylemi nedeniyle saatlerce gümrük sahasında beklemek zorunda kaldı.

Bulgaristan bayrakları ve Türkiye aleyhtarı dövizler taşıyan grup üyeleri, sınırı araç trafiğine kapatarak geçişlere engel oldu. Saatlerce süren beklemeden sıkılan bazı vatandaşlar ellerindeki valizlerle sınırı yaya olarak geçmek istedi. Göstericiler, yaşlı ve çocuk demeden bu kişilere hakaretler yağdırdı.

İzmir'de yaşayan şeker hastası Sebile Ahmet İzzet (72) bu hakaretlere uğrayanlardan biri oldu. Bulgaristan'ın Kırcaali iline bağlı Mestanlı kasabasına gitmek isteyen İzzet, ırkçı ve aşırı milliyetçi Bulgaristan Ulusal Kurtuluş Cephesi'nin (NFSB) lideri Valeri Simon'un sert müdahalesine maruz kaldı. Yaşlı kadının sınırı yaya olarak geçerken uğradığı hakaretler, Bulgaristan medyasına yansıdı. Bulgaristan'daki Türkler de olaya büyük tepki gösterdi.

Mestanlı kasabasındaki evinde basın mensuplarının sorularını yanıtlayan İzzet, dün yaşananlardan büyük üzüntü duyduğunu söyledi.

Sınırda aç susuz beklemek zorunda kaldıklarını belirten İzzet, ırkçı NFSB lideri Simon'un kendisine yönelik 'defol, geldiğin yere git' sözlerine üzüldüğünü dile getirdi.

1989 yılında yaşanan zorunlu göç döneminde dahi böyle bir muameleye şahit olmadıklarını vurgulayan İzzet, 'Hasta olduğumu söylememe rağmen beni oturduğum yerden kaldırıp göndermek istediler. Kendisine 'ben bu ülkenin vatandaşıyım, elimde Bulgar kimliği var.' dedim, ancak buna rağmen beni tartakladı. Geri göndermek istedi.' diye konuştu.

Kaynak: AA