Turizmciler 'Asılsız Tazminatlara' Çare Arıyor
GETOB Denetleme Kurulu Üyesi Tan: 'Son bir yılda İngiltere'de tüketici yasalarında yapılan değişiklikler yüzünden iyi niyetli olmayan bazı kişiler, hukuk büroları vasıtasıyla tazminata yöneldi' GETOB bildirisinden: 'Turistlerin tatilini tamamladıktan sonra ve hatta aradan aylar, yıllar geçtiği halde çeşitli bahaneler ve asılsız iddialarla tur operatörleri kanalıyla konakladıkları tesislerden tazminat talep etmesini, hiçbir şekilde insani, ahlaki ve vicdani bulmuyoruz'.
Güney Ege Turistik Otelciler ve İşletmeciler Birliği (GETOB) Denetleme Kurulu Üyesi Fahri Tan, son bir yılda İngiltere'de tüketici yasalarında yapılan değişiklikler yüzünden iyi niyetli olmayan bazı kişilerin hukuk büroları vasıtasıyla tazminat davaları açmaya yöneldiğini iddia etti.
GETOB üyeleri, İngiltere'de son aylarda artış gösteren 'Asılsız iddialarla konakladıkları otellerden tazminat talep etmelerine' yönelik Marmaris ilçesinde toplantı yaptı.
Basına kapalı olarak bir otelde düzenlenen toplantı öncesinde gazetecilere açıklama yapan GETOB Başkan Yardımcısı İsmail Yıldız, toplantıda haksız tazminat talepleri konusunda neler yapılabileceğini görüşeceklerini söyledi. Buradan çıkan sonucu ilgili bakanlıklara sunacaklarını belirten Yıldız, 'Burada alacağımız kararları kamuoyuyla paylaşacağız. Toplantı sonucunu Ankara'ya sunacağız.' dedi.
GETOB Denetleme Kurulu Üyesi Fahri Tan da son bir yılda İngiltere'de tüketici yasalarında yapılan değişiklikler yüzünden iyi niyetli olmayan bazı kişilerin hukuk büroları vasıtasıyla tazminat davaları açmaya yöneldiğini iddia etti.
Bazı İngiliz turistlerin tatil dönüşünde hastalandıkları gerekçesiyle konakladıkları işletmelerden tazminat talepleri olduğunu, hukuk bürolarının da bu taleplere sıcak baktığını anlatan Tan, 'Belli bir tazminatı garanti ediyorlar. Bu bürolar doktor raporunun hızlı alınması için gezici klinikler oluşturmuşlar. Bunları bizzat gördüm, şaşırdım. Geliyor sizin şikayetinizi dinliyor, 3-5 dakikada raporu hazırlıyor, veriyor. İngiltere'de bu sektör haline gelmiş.' diye konuştu.
- 'İnsani, ahlaki ve vicdani bulmuyoruz'
Toplantının ardından yayımlanan bildiride, paket tur satın alarak tatillerini Marmaris ve çevresinde geçiren İngiliz turistlerden bazılarının, geri döndükten sonra tur operatörleri aracılığıyla konakladıkları tesislerden tazminat talep ettikleri belirtildi.
Bazı şikayetlerin, turistler tatilden döndükten yıllar sonra bile yapıldığına değinilen bildiride, 'Turistlerin tatilini tamamladıktan sonra ve hatta aradan aylar, yıllar geçtiği halde çeşitli bahaneler ve asılsız iddialarla tur operatörleri kanalıyla konakladıkları tesislerden tazminat talep etmesini, hiçbir şekilde insani, ahlaki ve vicdani bulmuyoruz.' ifadesi kullanıldı.
İngiltere hükümetinin vatandaşlarına sağladığı çeşitli hakların son dönemde suistimal edildiği değerlendirmesine yer verilen bildiride, bu durumun konaklama sektörünü sıkıntıya düşürdüğü vurgulandı. Türkiye'ye gelecek turistleri ağırlayabilmek için ilgili tur operatörü ile yapılan sözleşmelerde bazı düzenlemelere ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekilen bildiride, şunlar kaydedildi:
'Bölgemiz dahilindeki konaklama sektörü işletmecileri, tur operatörleriyle imzalanan sözleşmelere, 'İngiltere mahkemeleri yetkilidir' ibaresi yerine, Kültür ve Turizm Bakanlığının da desteğini alarak, iddia edilen olayın vuku bulduğu yerde, yani 'Anlaşmazlık halinde Türkiye mahkemeleri yetkilidir' ibaresi konulması hususunda görüş birliğine varmışlardır.'
Kaynak: AA
GETOB üyeleri, İngiltere'de son aylarda artış gösteren 'Asılsız iddialarla konakladıkları otellerden tazminat talep etmelerine' yönelik Marmaris ilçesinde toplantı yaptı.
Basına kapalı olarak bir otelde düzenlenen toplantı öncesinde gazetecilere açıklama yapan GETOB Başkan Yardımcısı İsmail Yıldız, toplantıda haksız tazminat talepleri konusunda neler yapılabileceğini görüşeceklerini söyledi. Buradan çıkan sonucu ilgili bakanlıklara sunacaklarını belirten Yıldız, 'Burada alacağımız kararları kamuoyuyla paylaşacağız. Toplantı sonucunu Ankara'ya sunacağız.' dedi.
GETOB Denetleme Kurulu Üyesi Fahri Tan da son bir yılda İngiltere'de tüketici yasalarında yapılan değişiklikler yüzünden iyi niyetli olmayan bazı kişilerin hukuk büroları vasıtasıyla tazminat davaları açmaya yöneldiğini iddia etti.
Bazı İngiliz turistlerin tatil dönüşünde hastalandıkları gerekçesiyle konakladıkları işletmelerden tazminat talepleri olduğunu, hukuk bürolarının da bu taleplere sıcak baktığını anlatan Tan, 'Belli bir tazminatı garanti ediyorlar. Bu bürolar doktor raporunun hızlı alınması için gezici klinikler oluşturmuşlar. Bunları bizzat gördüm, şaşırdım. Geliyor sizin şikayetinizi dinliyor, 3-5 dakikada raporu hazırlıyor, veriyor. İngiltere'de bu sektör haline gelmiş.' diye konuştu.
- 'İnsani, ahlaki ve vicdani bulmuyoruz'
Toplantının ardından yayımlanan bildiride, paket tur satın alarak tatillerini Marmaris ve çevresinde geçiren İngiliz turistlerden bazılarının, geri döndükten sonra tur operatörleri aracılığıyla konakladıkları tesislerden tazminat talep ettikleri belirtildi.
Bazı şikayetlerin, turistler tatilden döndükten yıllar sonra bile yapıldığına değinilen bildiride, 'Turistlerin tatilini tamamladıktan sonra ve hatta aradan aylar, yıllar geçtiği halde çeşitli bahaneler ve asılsız iddialarla tur operatörleri kanalıyla konakladıkları tesislerden tazminat talep etmesini, hiçbir şekilde insani, ahlaki ve vicdani bulmuyoruz.' ifadesi kullanıldı.
İngiltere hükümetinin vatandaşlarına sağladığı çeşitli hakların son dönemde suistimal edildiği değerlendirmesine yer verilen bildiride, bu durumun konaklama sektörünü sıkıntıya düşürdüğü vurgulandı. Türkiye'ye gelecek turistleri ağırlayabilmek için ilgili tur operatörü ile yapılan sözleşmelerde bazı düzenlemelere ihtiyaç duyulduğuna dikkat çekilen bildiride, şunlar kaydedildi:
'Bölgemiz dahilindeki konaklama sektörü işletmecileri, tur operatörleriyle imzalanan sözleşmelere, 'İngiltere mahkemeleri yetkilidir' ibaresi yerine, Kültür ve Turizm Bakanlığının da desteğini alarak, iddia edilen olayın vuku bulduğu yerde, yani 'Anlaşmazlık halinde Türkiye mahkemeleri yetkilidir' ibaresi konulması hususunda görüş birliğine varmışlardır.'