İEİS'ten Türkiye Biyoteknolojik İlaç Platformu
İEİS, biyoteknolojide endüstrinin yetkinliğini, rekabet gücünü artırmak ve Türkiye'de bu alanın gelişimine katkı sağlamak amacıyla Türkiye Biyoteknolojik İlaç Platformunu kurdu.
İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikası (İEİS), Türkiye Biyoteknolojik İlaç Platformunu hayata geçirdi.
Sendika açıklamasına göre, İEİS, biyoteknoloji alanında endüstrinin yetkinliğini ve rekabet gücünü artırmak ve Türkiye'de bu alanın gelişimine katkı sağlamak amacıyla Türkiye Biyoteknolojik İlaç Platformunu kurdu.
Abdi İbrahim, Adeka, Arven, Atabay, Centurion, Dem, EİP Eczacıbaşı, Hasbiotech, İlko, Koçak, Liba, Mustafa Nevzat, Nobel, Onko, Sandoz, Teva, TR Pharm ve Turgut olmak üzere İEİS üyesi olan ve olmayan 18 üyeden oluşan platform, mevzuat, teşvik, nitelikli iş gücü, rekabet öncesi iş birliği ve iletişim alanında çalışmalarını sürdürmeyi hedefliyor.
Platform, bu çerçevede biyoteknolojik ilaçlara yönelik sorunları tespit etmeyi ve çözüm önerileri geliştirmeyi, teşvik mekanizmalarından daha fazla yararlanılabilmesi için çalışmalar yapmayı, Türkiye ihtiyaçlarına uygun mevzuat ortamının oluşturulmasında etkin olmayı, kamu ve akademik kuruluşlarla yakın iş birliği geliştirmeyi, sağlık profesyonellerinin biyoteknolojik ilaçlara ilişkin bilgi ve farkındalık düzeyini artırmayı, ulusal ve uluslararası STK'larla iş birliği yapmayı ve ulusal ve uluslararası etkinlikler düzenlemeyi planlıyor.
- 'Endüstrimizin biyoteknoloji atılımına öncülük edeceğiz'
Açıklamada görüşlerine yer verilen İEİS Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, platformun, dünyada ve Türkiye'de önemi her geçen gün artan biyoteknolojik ilaç alanında Türkiye ilaç endüstrisinin etkinliğini artırmak yönünde çalışmalar yapmak amacıyla kurulduğunu belirtti. Barut, şu ifadeleri kullandı:
'İEİS olarak endüstrimizin biyoteknoloji atılımına öncülük edeceğiz. Tüm dünyada bitkisel ve kimyasal kaynaklı ilaç üretimi, bilim ve teknoloji alanındaki yeni gelişmeler kapsamında hızla yerini biyoteknolojik ilaçlara bırakıyor. Dünyada biyoteknolojik ilaçların kullanım oranı yüzde 20'leri aşmış durumda ve artmaya devam ediyor. Ülkemizde de benzer bir durum söz konusu.
Türkiye'de biyoteknolojik ilaçların 2016'da toplam pazar büyüklüğü 3,40 milyar TL'ye ulaşmış olup, bu değer toplam reçeteli ilaç pazarının yaklaşık yüzde 16,5'ini oluşturuyor. Biyoteknolojik ilaç alanı ülkemiz için oldukça yeni bir alan. Endüstrimizin bu alandaki insan kaynağı ve bilgi birikimi henüz kısıtlı. Ancak firmalarımız, uzun vadeli bakış açısıyla, geri dönüşü yıllar sürecek, yüksek maliyetli yatırımlar yapıyor, ülkemizi biyoteknoloji gibi stratejik bir alanda güçlendirmek için var gücüyle çaba gösteriyor.'
- 'Desteğin daha da artırılması önem taşıyor'
Biyoteknoloji alanında başlayan yatırımların gerçekleşmesi ve yeni yatırımların devreye girmesiyle, endüstrinin bu alanda atılım yapacağına inandıklarını dile getiren Barut, şu açıklamalarda bulundu:
'Geç girdiğimiz bu alanda rakiplerimizle etkin rekabet edebilmek için kamunun Ar-Ge ve biyoteknoloji yatırımlarına sağlayacağı desteğin daha da artırılması büyük önem taşıyor. Ayrıca, hedefimizi destekleyici bir mevzuat ikliminin yaratılması, ruhsatlandırma, fiyatlandırma ve geri ödeme sisteminin; yatırımı anlamlı kılacak nitelikte düzenlenmesi gerekiyor.
Bu çerçevede, Türkiye Biyoteknolojik İlaç Platformu ile biyoteknoloji alanındaki teşvik mekanizmalarının artırılması ve mevzuatın belirlenmesinde etkin olmayı amaçlıyoruz. Ayrıca, nitelikli işgücü yetiştirilmesi için girişimlerde bulunmayı, referans noktası olarak ulusal ve uluslararası kuruluşların iletişim kurabileceği, bilgi alabileceği bir platform olmak için güçbirliği yapmak istiyoruz.'
Kaynak: AA
Sendika açıklamasına göre, İEİS, biyoteknoloji alanında endüstrinin yetkinliğini ve rekabet gücünü artırmak ve Türkiye'de bu alanın gelişimine katkı sağlamak amacıyla Türkiye Biyoteknolojik İlaç Platformunu kurdu.
Abdi İbrahim, Adeka, Arven, Atabay, Centurion, Dem, EİP Eczacıbaşı, Hasbiotech, İlko, Koçak, Liba, Mustafa Nevzat, Nobel, Onko, Sandoz, Teva, TR Pharm ve Turgut olmak üzere İEİS üyesi olan ve olmayan 18 üyeden oluşan platform, mevzuat, teşvik, nitelikli iş gücü, rekabet öncesi iş birliği ve iletişim alanında çalışmalarını sürdürmeyi hedefliyor.
Platform, bu çerçevede biyoteknolojik ilaçlara yönelik sorunları tespit etmeyi ve çözüm önerileri geliştirmeyi, teşvik mekanizmalarından daha fazla yararlanılabilmesi için çalışmalar yapmayı, Türkiye ihtiyaçlarına uygun mevzuat ortamının oluşturulmasında etkin olmayı, kamu ve akademik kuruluşlarla yakın iş birliği geliştirmeyi, sağlık profesyonellerinin biyoteknolojik ilaçlara ilişkin bilgi ve farkındalık düzeyini artırmayı, ulusal ve uluslararası STK'larla iş birliği yapmayı ve ulusal ve uluslararası etkinlikler düzenlemeyi planlıyor.
- 'Endüstrimizin biyoteknoloji atılımına öncülük edeceğiz'
Açıklamada görüşlerine yer verilen İEİS Yönetim Kurulu Başkanı Nezih Barut, platformun, dünyada ve Türkiye'de önemi her geçen gün artan biyoteknolojik ilaç alanında Türkiye ilaç endüstrisinin etkinliğini artırmak yönünde çalışmalar yapmak amacıyla kurulduğunu belirtti. Barut, şu ifadeleri kullandı:
'İEİS olarak endüstrimizin biyoteknoloji atılımına öncülük edeceğiz. Tüm dünyada bitkisel ve kimyasal kaynaklı ilaç üretimi, bilim ve teknoloji alanındaki yeni gelişmeler kapsamında hızla yerini biyoteknolojik ilaçlara bırakıyor. Dünyada biyoteknolojik ilaçların kullanım oranı yüzde 20'leri aşmış durumda ve artmaya devam ediyor. Ülkemizde de benzer bir durum söz konusu.
Türkiye'de biyoteknolojik ilaçların 2016'da toplam pazar büyüklüğü 3,40 milyar TL'ye ulaşmış olup, bu değer toplam reçeteli ilaç pazarının yaklaşık yüzde 16,5'ini oluşturuyor. Biyoteknolojik ilaç alanı ülkemiz için oldukça yeni bir alan. Endüstrimizin bu alandaki insan kaynağı ve bilgi birikimi henüz kısıtlı. Ancak firmalarımız, uzun vadeli bakış açısıyla, geri dönüşü yıllar sürecek, yüksek maliyetli yatırımlar yapıyor, ülkemizi biyoteknoloji gibi stratejik bir alanda güçlendirmek için var gücüyle çaba gösteriyor.'
- 'Desteğin daha da artırılması önem taşıyor'
Biyoteknoloji alanında başlayan yatırımların gerçekleşmesi ve yeni yatırımların devreye girmesiyle, endüstrinin bu alanda atılım yapacağına inandıklarını dile getiren Barut, şu açıklamalarda bulundu:
'Geç girdiğimiz bu alanda rakiplerimizle etkin rekabet edebilmek için kamunun Ar-Ge ve biyoteknoloji yatırımlarına sağlayacağı desteğin daha da artırılması büyük önem taşıyor. Ayrıca, hedefimizi destekleyici bir mevzuat ikliminin yaratılması, ruhsatlandırma, fiyatlandırma ve geri ödeme sisteminin; yatırımı anlamlı kılacak nitelikte düzenlenmesi gerekiyor.
Bu çerçevede, Türkiye Biyoteknolojik İlaç Platformu ile biyoteknoloji alanındaki teşvik mekanizmalarının artırılması ve mevzuatın belirlenmesinde etkin olmayı amaçlıyoruz. Ayrıca, nitelikli işgücü yetiştirilmesi için girişimlerde bulunmayı, referans noktası olarak ulusal ve uluslararası kuruluşların iletişim kurabileceği, bilgi alabileceği bir platform olmak için güçbirliği yapmak istiyoruz.'