Bayburt Ziraat Odası Başkanı Yıldırımtepe Açıklaması
'Yatırımların tamamlanması ile tarımsal üretimde Bayburt olarak farklı bir noktaya geleceğiz'.
Bayburt Ziraat Odası (BZO) Başkanı Abuzer Yıldırımtepe, yatırımların tamamlanması ile tarımsal üretimde Bayburt olarak farklı bir noktaya geleceklerini belirtti.
Yıldırımtepe, yaptığı yazılı açıklamada, kentte 131 bin hektar tarım arazisi bulunduğunu ve bunun 108 bin hektarının işlenebilir nitelikte olduğunu vurguladı.
'Mevcut durumda bu arazilerin yaklaşık 30 bin hektar kadarı gölet ve sulama projeleri ve halk sulaması ile sulanabiliyordu. Yani toplam işlenebilir tarım arazilerinin ortalama yüzde 25-30’u sulanabilir durumdaydı.' ifadelerini kullanan Yıldırımtepe, sulamanın tarım üretimini ve verimi etkileyen en temel unsur olduğuna işaret etti.
Bayburt'un, Doğu Karadeniz'de en büyük işlenebilir tarım arazilerine sahip il olmasına karşın sulama altyapısının yetersiz olmasının üretimde verimi ve kaliteyi kısıtladığını aktaran Yıldırımtepe, şöyle devam etti:
'Belki biz Bayburt olarak bölge içindeki bu potansiyelimizi yeterince hissettiremedik. Özellikle DSİ bölgedeki önceliğini taşkın koruma ve ıslah çalışmalarına vermekteydi. İlimiz tarımıyla ilgili yapılan toplantılarda Sayın Maliye Bakanımızın sulamaya özel önem verdiğini belirtmesi ve bu işin temelinde sulamanın yattığını söylemesi bizi çiftçiler olarak o dönemde çok heyecanlandırmıştı. Sayın Bakanımızın bu konudaki inancı ve takipleri Bayburt tarımı ve çiftçisi için yeni bir dönem başlatmıştır.'
Kentin iklim şartlarına bakıldığında sulu tarımın önemli olduğuna işaret eden Yıldırımtepe, 'Yatırımların tamamlanması ile tarımsal üretimde Bayburt olarak farklı bir noktaya geleceğiz. İlimizde kuru tarım yapılan alanlarda genellikle çiftçilerimiz arazisini bir yıl nadasa bırakmak zorunda kalıyor. Yani iki yılda bir ürün alınıyor. Oysa sulu tarım yaptığımız zaman bir yılda üç ürün almamız mümkün olacak. Özellikle hayvancılığın en önemli ekonomik sektör olduğu ilimizde yem bitkisi üretiminde bu fark çok önemli.' değerlendirmesinde bulundu.
Kaynak: AA
Yıldırımtepe, yaptığı yazılı açıklamada, kentte 131 bin hektar tarım arazisi bulunduğunu ve bunun 108 bin hektarının işlenebilir nitelikte olduğunu vurguladı.
'Mevcut durumda bu arazilerin yaklaşık 30 bin hektar kadarı gölet ve sulama projeleri ve halk sulaması ile sulanabiliyordu. Yani toplam işlenebilir tarım arazilerinin ortalama yüzde 25-30’u sulanabilir durumdaydı.' ifadelerini kullanan Yıldırımtepe, sulamanın tarım üretimini ve verimi etkileyen en temel unsur olduğuna işaret etti.
Bayburt'un, Doğu Karadeniz'de en büyük işlenebilir tarım arazilerine sahip il olmasına karşın sulama altyapısının yetersiz olmasının üretimde verimi ve kaliteyi kısıtladığını aktaran Yıldırımtepe, şöyle devam etti:
'Belki biz Bayburt olarak bölge içindeki bu potansiyelimizi yeterince hissettiremedik. Özellikle DSİ bölgedeki önceliğini taşkın koruma ve ıslah çalışmalarına vermekteydi. İlimiz tarımıyla ilgili yapılan toplantılarda Sayın Maliye Bakanımızın sulamaya özel önem verdiğini belirtmesi ve bu işin temelinde sulamanın yattığını söylemesi bizi çiftçiler olarak o dönemde çok heyecanlandırmıştı. Sayın Bakanımızın bu konudaki inancı ve takipleri Bayburt tarımı ve çiftçisi için yeni bir dönem başlatmıştır.'
Kentin iklim şartlarına bakıldığında sulu tarımın önemli olduğuna işaret eden Yıldırımtepe, 'Yatırımların tamamlanması ile tarımsal üretimde Bayburt olarak farklı bir noktaya geleceğiz. İlimizde kuru tarım yapılan alanlarda genellikle çiftçilerimiz arazisini bir yıl nadasa bırakmak zorunda kalıyor. Yani iki yılda bir ürün alınıyor. Oysa sulu tarım yaptığımız zaman bir yılda üç ürün almamız mümkün olacak. Özellikle hayvancılığın en önemli ekonomik sektör olduğu ilimizde yem bitkisi üretiminde bu fark çok önemli.' değerlendirmesinde bulundu.