'Akılcı Antibiyotik Kullanımı Ve Mikrobiyota' Konferansı
Amasya Üniversitesi ile İl Sağlık Müdürlüğü işbirliğiyle 'Akılcı Antibiyotik Kullanımı ve Mikrobiyota' konferansı düzenlendi.
Sağlık Bakanlığı Türkiye İlaç ve Tıbbı Cihaz Kurumu Akılcı İlaç Kullanımı Birim Sorumlusu Mesil Aksoy, üniversitenin İpekköy yerleşkesinde düzenlenen konferansta, Dünya Sağlık Örgütünün tahminlerine göre ilaçların yüzde 50'sinden fazlasının uygun olmayan şekilde reçetelendiği veya satıldığını söyledi.
Geçen yıl aile hekimlerince yazılan ve antibiyotik bulunan reçetelerin ülke genelinde yüzde 29,53 olduğunu bildiren Aksoy, en yüksek oranın yüzde 48,2 ile Mardin'de, en düşük oranın ise yüzde 18,4 ile Artvin'de görüldüğünü anlattı.
İspanya, Azerbaycan, Amerika, Belarus gibi 42 ülkeyi kapsayan bir araştırmada antibiyotik kullanımında Türkiye'nin ilk sırada olduğunu dile getiren Aksoy, şunları kaydetti:
'Bu verilere göre Hollanda'da antibiyotik kullanan bir bireyden 10 kat daha fazla antibiyotik kullanıyoruz. Bakteriler de zamanla antibiyotiklere karşı direnç geliştiriyor. ABD'de 23 bin, AB ülkelerinde ise 25 bin hasta her yıl antibiyotiklere karşı direnç geliştiren mikroorganizmalar sebebiyle yaşamını yitiriyor. 2050 yılında 10 milyon insanın antibakteriyel direnç nedeniyle hayatını kaybedeceği öngörülüyor. Kanser hastalıklarıyla ilgili yapılan araştırmada da 2050 yılına kadar 6 ila 8 milyon hastanın hayatını kaybedeceği düşünülüyor. Yani 2050'de antimikrobiyal direnç, kanserden daha ölümcül olacak.'
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara ise insan vücudunda gökyüzündeki yıldızlardan ve bugüne kadar yaşamış insan sayısından daha fazla mikroorganizma olduğunu söyledi.
İnsan vücudunun mikroorganizmaları anne karnındayken kazanmaya başlandığına dikkati çeken Kara, şöyle konuştu:
'Anneye antibiyotik verildiğinde değişiyor, sezaryen doğumda değişiyor. Normal doğumda çocuk, annedeki mikroorganizmların hepsini alıyor. Sezaryende ise doktorun elinde ne varsa onu alıyor. Normal doğan ve sezaryenle doğan bebeğe baktığımızda, bebeklerin mikrobiyotası inanılmaz farklı. Sadece bebekken değil, yaşamı boyunca bu fark devam ediyor. Sezaryenle doğan çocuklarda astım daha yüksek oluyor. Çocuk sezaryenle doğarsa yaşamının ilk on yılında diyabet, astım çölyak gibi hastalıklar daha fazla görülüyor.'
Konferansı Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Orbay, Amasya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Faruk Tonga, İl Sağlık Müdürü Mehmet Rüştü Ertosun ile vatandaşlar takip etti.
Kaynak: AA
Geçen yıl aile hekimlerince yazılan ve antibiyotik bulunan reçetelerin ülke genelinde yüzde 29,53 olduğunu bildiren Aksoy, en yüksek oranın yüzde 48,2 ile Mardin'de, en düşük oranın ise yüzde 18,4 ile Artvin'de görüldüğünü anlattı.
İspanya, Azerbaycan, Amerika, Belarus gibi 42 ülkeyi kapsayan bir araştırmada antibiyotik kullanımında Türkiye'nin ilk sırada olduğunu dile getiren Aksoy, şunları kaydetti:
'Bu verilere göre Hollanda'da antibiyotik kullanan bir bireyden 10 kat daha fazla antibiyotik kullanıyoruz. Bakteriler de zamanla antibiyotiklere karşı direnç geliştiriyor. ABD'de 23 bin, AB ülkelerinde ise 25 bin hasta her yıl antibiyotiklere karşı direnç geliştiren mikroorganizmalar sebebiyle yaşamını yitiriyor. 2050 yılında 10 milyon insanın antibakteriyel direnç nedeniyle hayatını kaybedeceği öngörülüyor. Kanser hastalıklarıyla ilgili yapılan araştırmada da 2050 yılına kadar 6 ila 8 milyon hastanın hayatını kaybedeceği düşünülüyor. Yani 2050'de antimikrobiyal direnç, kanserden daha ölümcül olacak.'
Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ateş Kara ise insan vücudunda gökyüzündeki yıldızlardan ve bugüne kadar yaşamış insan sayısından daha fazla mikroorganizma olduğunu söyledi.
İnsan vücudunun mikroorganizmaları anne karnındayken kazanmaya başlandığına dikkati çeken Kara, şöyle konuştu:
'Anneye antibiyotik verildiğinde değişiyor, sezaryen doğumda değişiyor. Normal doğumda çocuk, annedeki mikroorganizmların hepsini alıyor. Sezaryende ise doktorun elinde ne varsa onu alıyor. Normal doğan ve sezaryenle doğan bebeğe baktığımızda, bebeklerin mikrobiyotası inanılmaz farklı. Sadece bebekken değil, yaşamı boyunca bu fark devam ediyor. Sezaryenle doğan çocuklarda astım daha yüksek oluyor. Çocuk sezaryenle doğarsa yaşamının ilk on yılında diyabet, astım çölyak gibi hastalıklar daha fazla görülüyor.'
Konferansı Amasya Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Metin Orbay, Amasya Kamu Hastaneleri Birliği Genel Sekreteri Faruk Tonga, İl Sağlık Müdürü Mehmet Rüştü Ertosun ile vatandaşlar takip etti.