Merasim Sokak Davasında 2. Celse

Ankara Merasim Sokak’ta 17 Şubat 2016’da gerçekleştirilen bombalı terör saldırısına ilişkin, PKK’nın sözde üst düzey yöneticilerinin de aralarında bulunduğu 68 kişinin yargılandığı davanın ikinci celsesinde müşteki beyanlarının alınmasına devam edildi.

Merasim Sokak Davasında 2. Celse
Ankara 14. Ağır Ceza Mahkemesince görülen davanın bugünkü celsesinde müşteki beyanlarının alınmasına devam edildi. 15 Temmuz darbe girişimine ilişkin tutuklu bulunan bazı eski askerler, patlamanın yaşandığı tarihte görevde oldukları ve eylemden dolayı zarar gördükleri için davada müşteki sıfatıyla yer alıyor. Darbe girişiminden firari olan eski Tuğgeneral Ali Kalyoncu da müştekiler arasında bulunuyor. Farklı cezaevlerinde tutuklu bulunan müştekilerin beyanları Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi (SEGBİS) ile alındı. Beyanları alınan 20 müştekinin tamamı sanıklardan şikayetçi olduklarını belirtirken, büyük çoğunluğu davaya müdahillik talebinde bulundu. Cezaevlerinde tutuklu bulunan müştekiler şu şekilde:

"Eski Korgeneral Mustafa Özsoy, eski Tümgeneral Oğuz Serhan Habipoğlu, eski Tümgeneral Hamza Koçyiğit, eski Tuğamiral Ercan İnceoğlu, eski Tuğamiral Sinan Sürer, eski Tuğamiral İrfan Arabacı, eski Tuğamiral Muhittin Elgin, eski Tuğamiral Oğuz Karaman, eski Tuğgeneral Kerim Acar, eski Tuğgeneral Aydemir Taşçı, eski Tuğamiral İhsan Bakar, eski Albay Mustafa Özer, eski Yarbay Murat Koca, eski Tetkik Hakim Binbaşı Yalçın Dilsizoğlu, eski Binbaşı Hakan Karakuzey, eski Binbaşı Ömer Faruk Öncü, eski Binbaşı Serdar Büyükeren, eski Yüzbaşı Murat Mengi, eski Yüzbaşı Serkan Korkmaz, eski Kurmay Yüzbaşı Ali Emre Eral."

15 TEMMUZ’DAN YARGILANANLARDAN DAVAYA KATILMA TALEBİ

Genelkurmay Başkanlığı bünyesindeki kuvvet geliştirmede Kaynak Yönetim Daire Başkanı olan Tümgeneral Oğuz Serhan Habipoğlu, patlama esnasında lojmanların bitişiğinde bulunan spor salonunda spor yaptığını söyledi.

Kendisinin olaydan dolayı yaralanmadığını, lojmanında hasar meydana geldiğini belirten Habipoğlu, sanıklardan şikayetçi olduğunu söyleyerek, davaya katılma isteğinde bulundu.

Milli Savunma Bakanlığında görevli eski Tuğamiral Ercan İnceoğlu, patlama esnasında karargahta görevli olduğunu, ailesinin evde bulunduğunu ifade etti.

Eşinin baş bölgesinden hafif yaralandığını belirten İnceoğlu, aracının ve lojmanının patlama esnasında zarar gördüğünü ifade ederek, sanıklardan şikayetçi olduğunu, davaya katılmak istediğini söyledi.



Eski Tuğamiral Sinan Sürer, patlama esnasında kendisinin ofiste olduğunu, ailesinden de kimsenin yaralanmadığını ancak evi ve arabasının hasar gördüğünü belirterek, sanıklardan şikayetçi olduğunu, davaya katılmak istediğini ifade etti.

Eski Genelkurmay Başkanlığı İstihbarat Başkanı Korgeneral Mustafa Özsoy, patlama sırasında görev yerinde olduğunu, oğlunun araması üzerine lojmana gittiğini söyledi.

Merasim Sokak’a giriş yaptığında yanmakta olan otobüsleri gördüğünü anlatan Özsoy, "Orada bulunan görevliler, ikinci bir patlamadan endişe ettikleri için sokakta bulunanları uyarıyorlardı. Ben arka taraftan evime gittim. Eve girdiğimde eşim ve oğlumun korktuğunu gördüm. Patlamanın tesiri ile lojmanın cam ve çerçeveleri evin içine düşmüştü. Ben evdeyken Genelkurmay Başkanımız askeri hattan beni aradı ve karargaha gelmemi istedi. Ailemi teskin ettikten sonra karargaha geri döndüm. Olay nedeniyle sanıklardan şikayetçiyim, cezaevinde olduğumdan, davayı takip edemeyeceğimden dolayı davaya katılmak istemiyorum" dedi.



TUTUKSUZ SANIK UĞUR YÜCE’NİN SAVUNMASI DİNLENDİ

Tutuksuz yargılanan sanık Uğur Yüce, ikamet ettiği İstanbul’dan SEGBİS ile savunmasını yaptı. Yüce, dosyanın sanıklarından Metin Arslan ile Hasan Avsan’ı tanıştırdığı için dosyaya dahil edildiğini öne sürdü. Arslan ile Avsan’ın arkadaşlıklarını ilerlettiğini ve birlikte ticaret yaptığından haberdar olmadığını belirten Yüce, Arslan’ın bir araca sahte evrak düzenlemek istediğini söylediğini anlatarak, "Ben kahvede otururken Metin Arslan bir araç için sahte evraka ihtiyacı olduğunu söyledi.

Ben cezaevinde yatarken Hasan Avsan’ın bu işlerle uğraştırdığını biliyordum. Sahtecilikten yattığını bildiğim için ikisini tanıştırdım. Metin, Hasan’a 2 bin 500 TL civarı para verdi. Karşılığında plaka, ruhsat ve sigorta poliçesi hazırlayacaktı. Daha sonra hiç bir araya gelmedik. Böyle bir dosyadan yargılandığım için mahcup bir durumdayım. Beraatimi talep ediyorum" diye konuştu.

Yüce’nin avukatı Ersan Barut, Yüce’nin olayla bir alakası olmadığını öne sürerek, "Terör örgütüyle alakası olmadığı gibi, bu sahte plakayı yapan çete ile de alakası yok. Suçu zamanında küçük bir suçtan yattığı cezaevinde tanıştığı Hasan Avsan ile Metin Arslan’ı tanıştırmak olmuş. Tanıştırdıktan sonra ikisiyle de buluşmadığı HTS kayıtlarında mevcut. Bir gün evde otururken ortalık karışıyor, kendisi de bizler gibi bu olayı televizyonda görüyor. Bu olaydan dolayı arandığını öğrendikten sonra kendisi karakola gidip teslim oluyor. Terör olayından yargılanmak Uğur Yüce ve ailesi için utanç verici bir durum. Dosyamızın ayrılmasını talep ediyoruz. Sahtecilik ve sahte evraktan dolayı yargılamasının ayrılmasını talep ediyoruz" şeklinde konuştu.

Mahkeme Başkanı İsmail Ademoğlu, duruşmaya öğle arası verdi. Verilen öğle arasının ardından duruşmaya devam edilecek.

(Abdullah Sarıca/İHA)
Kaynak: İHA