İçişleri Bakanı Soylu Açıklaması (3)

'Edepten yoksun bir adamın söylediği söze bakıyor musunuz? Ne diyor? Diyor ki 'bu anayasayı MHP ile AK Parti uzlaştılar Apo ile beraber yaptılar.' Şimdi adamın tipine, boyuna, ona oy verip oraya getirenlere, Türkiye'de Baro Başkanı yapanlara bakıyorsun... Adamın cibilliyeti aynı cibilliyet. Birinci, ikinci, üçüncü köprüye 'hayır' diyen bir cibilliyet' 'Yakasına üç tane rozet takması lazım bunu söyleyen adamın, beraber aynı yolda gitmiyorlar mı? Aynı yolda gidiyorlar CHP'nin rozetini takacak, HDP'nin rozetini takacak ve ardından bir de FETÖ'nün rozetini takacak' 'Bunlar, bu büyük memleketin ortaya koymuş olduğu bu zenginlikleri ortadan kaldırabilmek için ellerinden geleni yaparlar' 'Bu sistem Türkiye’nin ilerlemesini engelleyen bir sistemdir. Bu sistem mahkumiyet içeren bir sistemdir. Bizim aklımızla oynamaya çalışıyorlar. Bu sistem darbe üreten bir sistemdir'

İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, 'Edepten yoksun bir adamın söylediği söze bakıyor musunuz? Ne diyor? Diyor ki 'bu anayasayı MHP ile AK Parti uzlaştılar Apo ile beraber yaptılar.' Şimdi adamın tipine, boyuna, ona oy verip oraya getirenlere, Türkiye’de Baro Başkanı yapanlara bakıyorsun... Adamın cibilliyeti aynı cibilliyet. Birinci, ikinci, üçüncü köprüye 'hayır' diyen bir cibilliyet.' dedi.

Soylu, bir restoranda organize edilen, 'Gençlik Buluşması' programında yaptığı konuşmada, geçenlerde Trabzon’a bir Baro Başkanı geldiğini anımsattı.

“Edepten yoksun bir adamın söylediği söze bakıyor musunuz, ne diyor?' diyen Soylu, 'Diyor ki 'bu anayasayı MHP ile AK Parti uzlaştılar Apo ile beraber yaptılar.' Şimdi adamın tipine, boyuna, ona oy verip oraya getirenlere, Türkiye’de Baro Başkanı yapanlara bakıyorsun... Adamın cibilliyeti aynı cibilliyet. Birinci, ikinci, üçüncü köprüye 'hayır' diyen bir cibilliyet.” ifadelerini kullandı.

Trabzon'da da bir baro olduğunu vurgulayan Soylu, şöyle devam etti:

'Hiç de yakışmıyor Trabzonumuza açık söylüyorum. Yakasına üç tane rozet takması lazım bunu söyleyen adamın, beraber aynı yolda gitmiyorlar mı? Aynı yolda gidiyorlar CHP'nin rozetini takacak, HDP’nin rozetini takacak ve ardından bir de FETÖ'nün rozetini takacak. Üçünün rozetini takacaklar bunlar, eksik kalıyorlar ve avukatlarımızı da hukukçularımızı da gayri kanuni, hukuksuz bir şekilde yanlış temsil ediyorlar. Bu kadar açık ve nettir.'

Soylu, 16 Nisan'da onlara gerekli cevabı her zaman olduğu gibi milletin vereceğine dikkati çekerek, 'Bunlar, bu büyük memleketin ortaya koymuş olduğu bu zenginlikleri ortadan kaldırabilmek için ellerinden geleni yaparlar. Milletimiz bir şey görmesin isterler.' ifadesini kullandı.

Türkiye'de birinci, ikinci ve üçüncü köprünün yapılma sürecinde yaşananlara değinen Soylu, 'Ne dediler biliyor musunuz? 'Birinci köprünün üzerinden sadece zenginler geçecek.' dediler. Bir de 'büyük rüzgarlarda bu köprü yıkılır.' dediler. Kaç yıl oldu? Zihniyet bu. Vizyon yok, ufuk yok, proje yok.' dedi.

Türkiye'yi yöneten Özal, Demirel, Erbakan ve Türkeş’in mevcut sistemden şikayetçi olduğunu vurgulayan Soylu, şunları kaydetti:

'Çünkü bu sistem, ayağa pranga takan bir sistemdir. Bu sistem Türkiye'nin ilerlemesini engelleyen bir sistemdir. Bu sistem mahkumiyet içeren bir sistemdir. Bizim aklımızla oynamaya çalışıyorlar. Bu sistem darbe üreten bir sistemdir. Bu sistem girilen krizlerin çıkılmasını engelleyen bir sistemdir. Bu sistem hareket alanını daraltan bir sistemdir. Kabiliyet ortaya koymayan bir sistemdir.'

- 'Genç nüfusumuzla sorumluluk paylaşabilecek anlayışı ortaya koyacağız'

Soylu, gençlerin siyasete katılımı yönündeki eleştirilere ilişkin ise şu görüşlerini paylaştı:

'Avrupa'nın yüzde 73'ü, 18 ile 21 yaş arasındaki gençleri milletvekili yapıyor. Neden yapıyor? Çünkü Avrupa yaşlanıyor ve diyor ki ‘ben yaşlandıkça eğer sisteme gençlerin girme yaşını geriye çekmezsem bu sistemi sürdürülebilir hale getiremem, teslim olurum.' Onun için 25'i 18, 19, 20, 21'e çekerek, esas itibariyle genç dinamizminden, onun dünyaya bakışından ve ona yükleyeceği sorumluluktan istifade etmeye çalışıyor. Herhalde Avrupadakiler meclise 600, 500, 700, 18 ile 25 yaş arası sokmayacaklar, temsil alacaklar ve üzerine büyük bir sorumluluk verecekler, 'ey öğretmen, mühendis, işçi, esnaf olan, araştırma yapan gençler ülkeyi sizinle beraber yönetiyoruz.' diyecek ve sorumluluk verecekler.'

Türkiye'nin, Avrupa'ya göre en büyük avantajının genç nüfusu olduğunu belirten Soylu, şöyle devam etti:

'Genç nüfusumuzla biz bu sorumluluğu paylaşabilecek bir anlayışı ortaya koyacağız. Bunu Avrupa yapacak biz yapmayacağız niye? Yargıyı Avrupa'da kim belirliyor? İngiltere'de, Norveç'te, İsveç'te, Belçika'da, Danimarka'da, Kanada da, Amerika'da yargıyı sadece ve sadece hükümet belirliyor. Avrupa'nın bir takım ülkelerinde iki unsur belirler yargıyı, hükümet ve parlamento. Neden hükümet ve parlamento? Hükümette kimler? Ya devlet başkanı ya adalet bakanı ya da hükümetin tamamı, meclis belirler. Türkiye'de belirleyemez neden? Çünkü adalet varsa ilerleme, barış, huzur var. Eğer bunu bir grup, bir zümre ele geçirirse bilin ki o ülke hayatının en büyük tehlikeleriyle karşı karşıyadır.'

Soylu, bunu denetleyecek sistemin millet olması gerektiğini vurgulayarak, 'Milletin yargısı dememdeki temel amacım budur. Milletin denetleyebileceği 5 yılda bir bu ülkede adaleti ve hakkaniyeti temsil ederseniz, eğer doğru adımlar atar ve millete yakışır kararlar verirseniz, adalet ve hakkaniyetten ayrılmadan karar verirseniz 'sizlerle beraberiz' der. Bütün dünya, bütün gelişmiş ülkeler bu sistem üzerinden şekillendirmiştir çoğunlukla kendi yargılarını ve şimdi Türkiye'nin bundan ayrılmasını istiyorlar.' dedi.

Türkiye'nin önünde önemli bir zaman dilimi olduğunu belirten Soylu, 'Bir çok eksiği, yanlışı, yalanı bugün ortaya koymaya çalışıyorlar ama bilmenizi istiyorum ki hep beraber biz geleceğe bakıyoruz. Hep birlikte ufka bakıyoruz ve hep birlikte yarınlara bakıyoruz. Türkiye'yi bu dertlerinden çekip çıkarabilmek için ve herkesin müşteki olduğu, şikayetçi olduğu bu hükümet sistemini değiştirmekle mükellefiz. Yargı, parlamento, yasama, hükümet de kendi işini yapacak.' diye konuştu.

- 'Önümüzde bin tane dosya var'

Soylu, 1,5 yıldır bakanlık yaptığını anımsatarak, şunları kaydetti:

'İnanın Samsun’dan gece geldim Ankara'ya, sabah 4'e kadar çalıştım Emniyet Genel Müdürlüğünde ve oradan Trabzon'a geldim. Uykumuz ya 3 ya da 2.5 saattir. Önümüzde bin tane dosya var. Bir aydır belki de iki aydır parlamentoya gidemiyorum. 'Bir eksik olur da maliyeti öderiz.' diye. Bir taraftan parlamentoya gideceksin bir taraftan seçim bölgene gideceksin, bir taraftan Türkiye'deki eksikleri düzelteceksin...'

Bakan Soylu, konuşmasına şöyle devam etti:

'Sbakanlıkta olursa çünkü o görevini de yapmak zorundasın, bu sefer devleti kim yönetiyor biliyor musunuz? Devleti bazen PKK, bazen FEize bir sırrımızı vereyim, ben Güneydoğu Anadolu'ya, Doğu Anadolu'ya ne kadar gittiysem, eksikleri ne kadar yerinde görmüşsek bilmenizi isterim ki ancak o kadar tedbir alabiliyoruz. Ama eğer gitmezsen, bir ayağın parlamentoda bir ayağın sürekli bakanlıkta olursa çünkü o görevini de yapmak zorundasın, bu sefer devleti kim yönetiyor biliyor musunuz? Devleti bazen PKK, bazen FETÖ, bazen onların muadilleri, siyasi irade olmayınca da bürokrasi hareket kabiliyeti azalıyor ve duruyor. Bu kadar basittir.'

Bugün Türkiye'nin başına gelen en temel felaketler ve kısır döngünün temel sebebinin bu olduğunu ifade eden Soylu, şu değerlendirmede bulundu:

'Hükümet önündeki 5 yıllık tabloyu yapacak, parlamento kanun çıkaracak, milletle hükümet arasındaki bu hem kanunu hem yasamayı hem de milletin taleplerini arzularını oluşturabilecek bir çerçeve çizmeyi ortaya koyacak, güçlü, kuvvetli olacak. Hükümet de güçlü olacak çünkü o da istikametine bakacak. Her seçim sonrası acaba koalisyon çıkar mı? 7 Haziran'ı hatırlıyor musunuz? Hükümet kurulamıyordu, 'nasıl hükümet kurulacak' diye herkes bakıyordu. 'Acaba istikrar, huzur, terörle mücadele ne olacak?' diye herkes ama herkes bakıyordu.'

'Türkiye’nin üstünlüklerini elinden almak istiyorlar” diyen Soylu, 'Ne etrafımızdaki coğrafya da ne dünyada bizim kadar güvenli bir enerji, geçiş güzergahı yoktur. Biz iki enerji çanağının ortasındayız. Birisi Hazar havzası enerji çanağı birisi de Ortadoğu enerji çanağı.” diye konuştu.

Soylu, Türkiye’nin en önemli avantajlarından birinin de genç insan nüfusu olduğuna dikkati çekti.

Bakan Soylu, bir taraftan Irak, bir taraftan Suriye bir taraftan Libya, bir taraftan Fas, bir taraftan Mısır bir taraftan Yemen'in ateş çemberi içinde olduğunu söyleyerek, şunları kaydetti:

'Bir taraftan Avrupa hem ortak para birimini gerçekleştiremedi hem de bunun yanı sıra ortak anayasasını gerçekleştiremedi. Bir taraftan Almanya, Avrupa'daki bütün ülkeleri kendisi yönetmek, kontrol etmek, hükümdarlığını ortaya koymak istiyor. Bunu gören İngiltere buna eyvallah dedi. Şimdi ifade etmek istiyorum ki altını çizmek istiyorum ki bu Türkiye için altın bir fırsattır, medeniyetimiz için büyük bir fırsattır. Bu medeniyetimizin fırsatını ancak toparlanarak, etkili karar alarak ileri adımlar atarak hedeflerimize ulaşarak yarını kucaklayarak yapabilme anlayışına sahibiz. 16 Nisan'da gerçekleşecek referandum bilmenizi istiyorum ki önümüzde sadece 18 tane anayasa maddesinin değişmesiyle alakalı değildir. İddia etmek isterim ve sizin huzurunuzda tekrar söylemek isterim ki ortaya koydukları ve yıllardan beri gerçekleştirdikleri yargı milletimizi terbiye etmek hükümdar biziz demek, siz iktidar olsanız da muktedir biziz demek için gerçekleştirilen bir yargıdır.'

Soylu, 'Söylemek istiyorum, bundan sonra 16 Nisan'da millet kararını verdikten sonra bırakın tek adamı iki adamı beş adamı on adamı yirmi adamı, bu memleketin bir daha milletin tasarrufunda olan bir yargısı, talimatla birlikte bu ülkeyi sıkıntıya sokabilecek bir yargısı, büyük projeleri engelleyecek ve ülkenin ayaklarını pabuça sokabilecek bir yargısı değil, insanların sevgilisi, milletin sevgilisi olanlara ceza kesebilecek bir yargısı değil, milletimizi sürekli olarak tehdit görebilecek bir yargısı, hakimi, savcısı değil, geçmişte anlattığım gibi bugün milletin yargısı olacak ve milletin yargısı olacak.” dedi.

Soylu, yeni anayasa maddeleri hakkında da bilgilendirmede bulundu.

Karadeniz Teknik Üniversitesi Öğrenci Konseyi, Avrasya Üniversitesi Öğrenci Konseyi ile Trabzon Büyükşehir Belediyesi Gençlik Meclisi işbirliğinde düzenlenen programa Bakan Soylu’nun eşi Hamdiye Soylu, AK Parti Trabzon Milletvekili Salih Cora, Büyükşehir Belediye Başkanı Orhan Fevzi Gümrükçüoğlu, Ortahisar Belediye Başkanı Ahmet Metin Genç, AK Parti Trabzon İl Başkanı Haydar Revi, diğer ilgililer ve gençler katıldı.

(Bitti)

Kaynak: AA