Türkiye'den Hollanda'nın Skandal Tavrına BM Oturumunda Tepki
Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Ersoy, BM'de Kadının Statüsü Komisyonunun 61. Oturumu kapsamında Türkiye tarafından düzenlenen yan etkinlikte konuştu Bakan Yardımcısı Ersoy: 'Teröristlerin bile düşünce ve ifade özgürlüğünün sağlandığı iddia edilen bir ülkede kadın bir bakanın ülkesinin toprağına, konsolosluğuna girmesine izin verilmemesini, polis zoruyla bakanın ülke sınırları dışına çıkarılmasını ne demokrasiyle ne insan haklarıyla ne Viyana Sözleşmesi'yle ne de kadın haklarıyla bağdaştırıyoruz. Bu davranış asla kabul edilemez'
Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Mehmet Ersoy, Birleşmiş Milletler'de (BM) Kadının Statüsü Komisyonunun 61. Oturumu kapsamında Türkiye tarafından düzenlenen yan etkinlikteki konuşmasında, Hollanda'nın skandal tavrına tepki gösterdi.
'İş ve Aile Yaşamının Uyumlaştırılması: İzin ve Çalışma Biçimlerinin Yeniden Yapılandırılması' başlıklı etkinlikte konuşan Ersoy, kadın hakları ve kadınların yaşadığı sorunların ele alındığı bir toplantıda, Hollanda'da yaşanan ve asla hiç kimsenin yaşamaması gereken Hollanda hükümetinin sergilediği skandal tavrın gündeme getirilmesi gerektiğini söyledi.
Ersoy, 'Teröristlerin bile düşünce ve ifade özgürlüğünün sağlandığı iddia edilen bir ülkede kadın bir bakanın ülkesinin toprağına, konsolosluğuna girmesine izin verilmemesini, polis zoruyla bakanın ülke sınırları dışına çıkarılmasını ne demokrasiyle ne insan haklarıyla ne Viyana Sözleşmesi'yle ne de kadın haklarıyla bağdaştırıyoruz. Bu davranış asla kabul edilemez.' ifadelerini kullandı.
- Türkiye'de kadın-erkek eşitliği
Son yıllarda dünyada ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda yaşanan köklü değişimlerin çalışma hayatı bakımından da yeni oluşum ve yaklaşımları beraberinde getirdiğini anlatan Ersoy, bu süreçte hem çalışan bireyin yaşamında işin giderek daha çok merkezileştiği hem de ailenin psikolojik fonksiyonlarının artarak önemini koruduğunun görüldüğünü bildirdi.
İş ve aile yaşam alanları etkileşiminin boyutları değişirken bunun dengesi ile dengesini sağlayabilmenin öneminin giderek arttığını vurgulayan Ersoy, şunları kaydetti:
'Kadın istihdamı, bir ülkenin gelişmişlik düzeyinde yadsınamaz bir öneme haizdir. Kadının çalışma hayatına etkin ve insan onuruna yakışır bir şekilde katılımının yalnızca bireysel bir kazanım olmakla kalmayıp ailevi ve sosyal dönüşümü de sağlayan temel değer olduğundan, kadın istihdamı konusu ülkenin topyekun kalkınması sürecinde de dikkate alınması gereken bir konudur.Bu bilinçle hareket eden Türkiye, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve kadınların sosyal ve ekonomik statülerinin yükseltilmesine ilişkin gerekli yasal düzenlemeleri gerçekleştirmiş, eğitim, sağlık, istihdam alanında önemli iyileştirmeler sağlamıştır.'
Ersoy, iş gücü piyasasında kadınların güçlendirilmesi, çalışma hayatına katılımlarının artırılması gibi konulara kalkınma planları ve hükümet programlarında yer verildiğini dile getirdi.
Türkiye'de gerek hükümet gerekse Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak kadınların iş gücü piyasasında daha fazla ve aktif yer alması konusunu önceliklerden biri olarak belirlediklerine değinen Ersoy, bu alanla ilgili tüm taraflarla iş birliği içinde gayretli çalışmalarını sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
Etkinliğe, BM Kadının Statüsü Komisyonunun Genel Kurul çalışmalarında Türkiye'yi temsil eden AK Parti Tekirdağ Milletvekili Ayşe Doğan ve CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından diğer yetkililer katıldı.
Kaynak: AA
'İş ve Aile Yaşamının Uyumlaştırılması: İzin ve Çalışma Biçimlerinin Yeniden Yapılandırılması' başlıklı etkinlikte konuşan Ersoy, kadın hakları ve kadınların yaşadığı sorunların ele alındığı bir toplantıda, Hollanda'da yaşanan ve asla hiç kimsenin yaşamaması gereken Hollanda hükümetinin sergilediği skandal tavrın gündeme getirilmesi gerektiğini söyledi.
Ersoy, 'Teröristlerin bile düşünce ve ifade özgürlüğünün sağlandığı iddia edilen bir ülkede kadın bir bakanın ülkesinin toprağına, konsolosluğuna girmesine izin verilmemesini, polis zoruyla bakanın ülke sınırları dışına çıkarılmasını ne demokrasiyle ne insan haklarıyla ne Viyana Sözleşmesi'yle ne de kadın haklarıyla bağdaştırıyoruz. Bu davranış asla kabul edilemez.' ifadelerini kullandı.
- Türkiye'de kadın-erkek eşitliği
Son yıllarda dünyada ekonomik, sosyal ve kültürel alanlarda yaşanan köklü değişimlerin çalışma hayatı bakımından da yeni oluşum ve yaklaşımları beraberinde getirdiğini anlatan Ersoy, bu süreçte hem çalışan bireyin yaşamında işin giderek daha çok merkezileştiği hem de ailenin psikolojik fonksiyonlarının artarak önemini koruduğunun görüldüğünü bildirdi.
İş ve aile yaşam alanları etkileşiminin boyutları değişirken bunun dengesi ile dengesini sağlayabilmenin öneminin giderek arttığını vurgulayan Ersoy, şunları kaydetti:
'Kadın istihdamı, bir ülkenin gelişmişlik düzeyinde yadsınamaz bir öneme haizdir. Kadının çalışma hayatına etkin ve insan onuruna yakışır bir şekilde katılımının yalnızca bireysel bir kazanım olmakla kalmayıp ailevi ve sosyal dönüşümü de sağlayan temel değer olduğundan, kadın istihdamı konusu ülkenin topyekun kalkınması sürecinde de dikkate alınması gereken bir konudur.Bu bilinçle hareket eden Türkiye, kadın-erkek eşitliğinin sağlanması ve kadınların sosyal ve ekonomik statülerinin yükseltilmesine ilişkin gerekli yasal düzenlemeleri gerçekleştirmiş, eğitim, sağlık, istihdam alanında önemli iyileştirmeler sağlamıştır.'
Ersoy, iş gücü piyasasında kadınların güçlendirilmesi, çalışma hayatına katılımlarının artırılması gibi konulara kalkınma planları ve hükümet programlarında yer verildiğini dile getirdi.
Türkiye'de gerek hükümet gerekse Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı olarak kadınların iş gücü piyasasında daha fazla ve aktif yer alması konusunu önceliklerden biri olarak belirlediklerine değinen Ersoy, bu alanla ilgili tüm taraflarla iş birliği içinde gayretli çalışmalarını sürdüreceklerini sözlerine ekledi.
Etkinliğe, BM Kadının Statüsü Komisyonunun Genel Kurul çalışmalarında Türkiye'yi temsil eden AK Parti Tekirdağ Milletvekili Ayşe Doğan ve CHP İstanbul Milletvekili Sibel Özdemir ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığından diğer yetkililer katıldı.