'Neden Böyle Davrandıklarını Anlamak Zor Değil'

Sağlık Bakanı Recep Akdağ, “Bugün Avrupalı bazı ülkelerin, bazı politikacıların neden böyle davrandığını anlamak çok zor değil, birincisi kendi iç politikaları ikincisi Türkiye’nin büyük bir ülke olması, zenginleşmesi, itibarının iyice artması onlar için bölgedeki dengelerin değişmesi anlamına geliyor” dedi.

'Neden Böyle Davrandıklarını Anlamak Zor Değil'
Sağlık Bakanı Recep Akdağ ve birçok sağlık çalışanı 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Ankara ’da bir otelde düzenlenen programa katıldı.

Program, Darüşşifa Topluluğu’nun ‘Makamdan Şifaya Tedavi Müzikleri’ adlı konseri ile başladı.

Konserin ardından konuşan Bakan Akdağ, gün içinde birkaç kere duygulandığını itiraf ederek, “Burada da duygulanmaktan korkuyorum insan herhalde yaşlandıkça duygusallığı artıyor. Gerçi hepimiz hekimlik hayatımız ya da sağlık çalışanı olarak yaptığımız görev yaptığımız görevlerde zaman zaman çok duygusallaşmışızdır. Bugün her nedense biraz daha duygusallaştım. Böylesine işini seven, işine bağlı olan, mesleğini profesyonelce yapan ama mesleğine aşık olan arkadaşlarımız oldukça herhalde önümüzde çok güzel günler var buna inanıyorum. Biz Türkiye olarak çok güzel işler yaptık, sağlıkta dönüşüm programına hepiniz çok büyük katkılar verdiniz. Bu aşağı yukarı 14 senelik bir serüven, bunun ilk 10 senesi çok yoğun geçti, sonraki 4 sene aşağı yukarı o 10 senenin bir devamlılığı şeklinde. Şimdi yeni bir döneme gireceğiz, bu meseleyi hep birlikte getirdiğimiz noktadan çok daha iyisine götüreceğimize yürekten inanıyorum, bugün buna biraz daha inancım arttı. Biraz çılgın, biraz romantik olmadan bu meslek yapılmaz, dünyanın neresine giderseniz gidin yapılmaz çünkü sürekli olarak kırılgan insanlarla ve onların yakınları ile karşılaşıyorsunuz, sürekli olarak aslında zor durumda olan insanlarla karşılaşıyorsunuz bu kolay bir şey değil ki. Bugün gördüm ki gerçekten biz dünyanın en iyi sağlık sistemini kendi insanımıza sunabiliriz, bunun için bize 2023 yılına kadar geçecek 6 yıl yeter. Omuz omuza vereceğiz, sistemimizi geliştireceğiz, bir taraftan sayılar artacak, bir taraftan sistemler geliştirilecek, öbür taraftan profesyonelliğin yanına insan sevgisini daha fazla koymaya çalışacağız, biz bunu başarırız arkadaşlar” ifadelerini kullandı.

“TÜRKİYE BUGÜN İNSANIMIZIN ERİŞEBİLDİĞİ SAĞLIK HİZMETLERİNİ KİŞİ BAŞINA 500 DOLARLA SAĞLAYABİLİYOR"

Bazen siyasetçi olarak Türkiye’deki Suriyelilerden bahsedildiğinde eleştirildiklerine vurgu yapan Bakan Akdağ, “3 milyon Suriyeli Türkiye’ye geldi, yediriyorsunuz, içiriyorsunuz, eğitim veriyorsunuz, sağlık hizmeti veriyorsunuz Türkiye’de fukara yok mu? Filan diyenler var. Ben şuna yürekten inanıyorum; o Suriyelilerle yaptığımız yardımın, desteğin bereketiyle biz Türkiye’de ayakta kalıyoruz da haberiniz yok. Biz çok zengin bir ülke değiliz ama her fırsatta bunu yaptık. Dünyada bir ekonomik kriz var, daha önce de 2009’da ciddi bir ekonomik kriz yaşadık. Bizden kat be kat güçlü ülkeler büyük sıkıntılar çekiyorlar. Türkiye, bugün insanımızın erişebildiği sağlık hizmetlerini kişi başına 500 dolarla sağlayabiliyor. Amerikalılar bunu 9 bin dolarla sağlayamıyor, Avrupalılar bunu 3-4 bin dolarla sağlayamıyor. Allah bereket veriyor işin hülasası bu” şeklinde konuştu.



“SAKIN OLA Kİ BİZE DERS VERMEK İSTEYENLERİN BİZDEN DAHA MEDENİ OLDUKLARINI FİLAN DÜŞÜNMEYELİM"

Birkaç hatırasından söz eden Bakan Akdağ, “Bugünlerde fark etmiş durumdayız ki sağlıkta dönüşümün ikinci fazını başlatmalıyız. İhtiyaçlar değişti, beklentiler değişti, biz 6 aydır sahada çalışıyoruz, nasıl bir mesafe almalıyız? diye. Tecrübemiz de arttı Allaha şükür. Dünyanın birçok ülkesinde sağlık sistemi nasıl olur? Bir taraftan öğrettim, bir taraftan da öğreniyorsunuz gittiğiniz her yerde, yaptığınız her toplantıda. Biz, sağlıkta dönüşümün ikinci fazında muvaffak olabiliriz. Mükemmel bir sistemi sizlerle birlikte kurabiliriz, buna gücümüz yeter. Tabii birçok paydaşlarla anlaşmamız lazım, kolay değil. Çok da mücadele etmemiz gerekecek. Sağlık meselesinin dışında da zor günlerden geçiyoruz. Bugün Avrupalı bazı ülkelerin, bazı politikacıların neden böyle davrandığını anlamak çok zor değil. İki sebebi var; birincisi kendi iç politikaları. Avrupa’da maalesef aşırı sağ ve faşizm çok yükselen değer haline geldi, birçok ülkede böyle. Dolayısıyla politikacılar kendilerince bu faşizan tavra karşı Türkiye’yi, Müslümanları hedef göstererek, islamafobi oluşturarak taraflar toplamaya çalışıyorlar bunu radikallerin yapması tabii de bunların karşısında mücadele eden partilerin, devlet başkanlarının, başbakanın ya da bakanlarının yapması gerçekten çok saçma. Anlamadıkları bir şey var o radikalizmin jargonuyla konuşursanız sadece onların radikalizmine yarar size yaramaz ki. Aksine onlar gibi görünür, neticede o radikalizmin ekmeğine yağ sürersiniz. Şu anda Avrupa, birçok ülke bu yanlışı yaşıyor. Değerli mesai arkadaşlarım sakın ola ki bize ders vermek isteyenlerin bizden daha medeni olduklarını filan düşünmeyelim” değerlendirmelerinde bulundu.

“BİZ BENCİL OLAMAYACAK BİR MİLLETİZ, BİZİM GENETİK KODLARIMIZDA BU YOK"

“Şu anda Türkiye’ye karşı hasımane bir tavır gösteren bütün bu devletlerin korkunç bir çifte standartları var” diyen Bakan Akdağ, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Türkiye’nin büyük bir ülke olması, zenginleşmesi, itibarının iyice artması onlar için bölgedeki dengelerin değişmesi anlamına geliyor. Her ülkenin her medeniyetin bir tarihi geçmişi var. Biz, bencil olamayacak bir milletiz, bizim genetik kodlarımızda bu yok, istesek de yapamayız. Biz, kendi kültürümüz, kendi inançlarımız dolayısıyla bunu yapamayız, böyle bir şansımız yok. Bu ikinci dönemde sizlerle beraber çok daha iyi işleyen bir güvence sistemi oluşturacağız. Aile hekimliğini çok ciddi ölçüde geliştireceğiz, sağlıklı yaşam merkezleri kurarak aile hekimliğimizi destekleyeceğiz. Aile hekimliklerinin binalarının yanı başından servisler kaldırarak sağlıklı yaşam merkezlerine vatandaşların gidip gelmesini sağlayacağız, bir şekilde halkın sağlık okur yazarlığını arttırmamız lazım. Türkiye’de bizim kardeşlerimize, ailemize karşı şiddete başvuranlar var, bunun için çok tedbir aldık daha da almaya da devam edeceğiz. Hukukçu temin etmek, 113’ün oluşturulması, bir şekilde fiziksel zarar verilmişse fiziksel zararı veren kişinin tutuklu yargılanması gibi birçok tedbir oluşturduk ama sadece zorlayıcı tedbirlerle bunu halledemeyiz. Mutlaka çalışanla vatandaş arasında bir gönül köprüsü kurmamız lazım. Bu millet asalet kelimesini hak eden bir millet, kendisine hizmet ettiğimiz zaman bunun karşılığını veriyor. Kendini bilmez, az sayıda insanın verilen hizmetin kıymetini bilmemesine moralinizi bozmayın, her toplumda olur.”

Bakan Akdağ, konuşmasının ardından tebrik belgeleri, ödül ve Sağlık Bakanlığı Sağlığı Geliştirilmesi Genel Müdürlüğü tarafından 15 Temmuz gecesinde görev yapan 117 sağlık çalışanının yaşadığı hikâyelerinin topladığı ‘Vatan için Sağlık Nöbetinde’ adlı kitabı 81 ilden gelen sağlık çalışanlarına takdim etti.

(Goncagül Özcan/İHA)
Kaynak: İHA