(Düzeltme) Bakan Yılmaz'dan Partili Cumhurbaşkanlığına ABD Ve İnönü Örneği

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, yeni sistemin daha demokratik olduğunu belirterek, “İnönü hem CHP’nin başkanıydı, hem Cumhurbaşkanıydı. Obama başkanken kendi partisinin mitingine katılarak Hillary’e oy verilmesini, Trump’a oy verilmemesini istedi. Birinin partisine katılmak, oy istemek ABD’de demokrasiye aykırı olmuyor da niye Türkiye’de olsun” dedi.

(Düzeltme) Bakan Yılmaz'dan Partili Cumhurbaşkanlığına ABD Ve İnönü Örneği
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, bir dizi temaslarda bulunmak üzere geldiği İzmir’de AK Parti İzmir İl Başkanı Bülent Delican’ı ziyaret etti. Ziyarette partililerle de buluşan Yılmaz, büyük bir coşkuyla karşılandı.

“Dava arkadaşları olmasına rağmen problemler çıktı”

Parti binasının 15 Temmuz Demokrasi Şehitleri Konferans Salonu’nda vatandaşlarla bir araya gelen Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, 16 Nisan halk oylamasının bir fırsat olduğunu belirterek, neden evet denilmesi gerektiğini bir hukukçu olarak anlattı. Bakan Yılmaz, “Cumhurbaşkanlığı hükümet sistemin gelmesi ikili yapının kaldırılması demektir. Sanılıyor ki Cumhurbaşkanı ile Başbakan arasında problem yok diye, bundan sonra da olmaz sanılıyor. Ama geçmişe bakarsak böyle bir problemin olduğunu bilmemiz lazım. Atatürk ve İnönü arasında problem oluyor. Sonra Atatürk, Başbakan İnönü’nün istifasını istiyor. Bir uluslararası anlaşmazlık konusunda cumhurbaşkanı ile başbakan dava arkadaşı olmalarına rağmen problem çıkıyor. Bu iki başlılığı kaldırıyoruz. Hiç kimse iki başlılık devam etsin dememeli, çünkü geçmiş tecrübeler iki başlılıkta sıkıntı olduğunu gösteriyor” diye konuştu.

Tek tek madde madde anlattı

Referandumda anayasa değişikliği ile gelen farklılıkları anlatan Yılmaz, “Millete ‘hükümeti sen kurmak istiyor musun’ diyeceksin. Milli irade birebir Ankara’ya yansımıyor ki. Yalım Erez’e hükümeti kurma görevi verildi.

E bu millet o hükümet kursun diye mi oy verdi? Dolayısıyla bu sıkıntılardan dolayı hükümeti sen kur diyoruz, Ankara’da bir daha hükümet kurma kavgaları olmasın. Şu andaki hakimlerin milli irade ile bağı var mı? Yok. Önceden kendilerini seçiyorlardı.Doğrusu milli iradenin seçmesi lazım, dolayısıyla milli irade ile yargının bağını kurmamız lazım. Bunun için de 16 Nisan’da halk oylamasına gidiyoruz. Cumhurbaşkanına kararname çıkarma işlevi veriyoruz. Cumhurbaşkanlığı kararname çıkarması ile meclis bypass mı ediliyor gibi söylemler var. Bu doğru değil. Sadece bu kararname yürütme alanıyla ilgili konularda çıkarılabilir. Mecliste kesinlikle herhangi bir milletvekili bakanlık yapamayacak. Mevcut anayasa kanun iki suretle, ya kanun teklifi ile ya da kanun tasarısı. Herkes bilir ki bu yasaların yüzde 85’i yasalaşır, diğerleri de hükümet evet derse. Dolayısıyla bir meclis düşünün çıkaracağı kanunların yüzde 85’ini belirliyor. Buna kuvvetler ayrılığı denir mi? Yeni sistemde daha iyi bir kuvvetler ayrılığı var” diye konuştu.

“Obama başkanken kendi partisinin mitingine katıldı”

Yeni sistem ile Cumhurbaşkanının partisi ile ilişiğinin kesilmesi zorunluluğu kalktığını belirten Bakan Yılmaz, “İnönü hem CHP’nin başkanıydı, hem Cumhurbaşkanıydı. Fransa’da şu an devlet başkanı var, cumhurbaşkanı da partili. Bu orada oluyor da niye Türkiye’de olmasın. Obama başkanken kendi partisinin mitingine katılarak Hillary’e oy verilmesini, Trump’a oy verilmemesini istedi. Birinin partisine katılmak oy istemek ABD’de demokraside aykırı olmuyor da niye Türkiye’de olsun. Yanlış değildir, aksine milletten gelen taleplere açık demektir. Bu sistem daha demokratiktir. Güneş doğudan nasıl doğuyorsa bu yapılan sistem doğrudur. Biz 2002’de seçime girdik, yüzde 34 aldık, yönettik. Daha sonra seçimlerde yüzde 47 oyla bu ülkenin tamamını yönettik. Bu referandum sonrasında bir kimse yüzde 46 oy alıp yönetebilir mi. Yönetebilmek için en az yüzde 50 ve üzeri oy alması lazım. Hangi sistem daha demokratik? Ülke daha demokratik olsun istiyorsan o halde evet demen lazım, millet hükümeti kendisi kuruyor” diye konuştu.

Sistemin daha uzlaşmacı olduğunu ifade eden Bakan yılmaz, bu sistemde yüzde 50 oy almak için herkesi kucaklamak, diğer partilerin seçmenlerine hitap etmek, ötekileştirmemek, gerekliliği olduğunu söyledi.



“Millet kimin yanında duracağını 15 Temmuz’da gösterdi”

Sistem ile tek adamlığın gelmeyeceğine işaret eden Bakan İsmet Yılmaz, “Tek adam güçlü olur mu. Bir adamın yanında millet duruyorsa güçlü oluyorsa suç adamda değil, suç millette diyemedikleri için adama yükleniyorlar. Millet bir adamın yanında durmuşsa, millet kimin yanında duracağını 15 Temmuz’da gösterdi. Millet doğruyu yapar, hiç yanlış yapmadı. Varsa kendisini izah edemeyen siyasetçilerdir” ifadelerini kullandı.

Necip Fazıl’ın şiiriyle seslendi

Sözlerini Necip Fazıl Kısakürek’in şiiriyle noktalayan Bakan Yılmaz, şöyle konuştu:

“Vur kazmayı dağa Ferhat, Çoğu gitti, azı kaldı. Ektik, ektik, yetişecek, Çoğu gitti, azı kaldı. Bütün yollar bitişecek, Çoğu gitti, azı kaldı. Bir gün anlaşılır bu dava. Çoğu gitti, azı kaldı. Ekmek gibi azizleşir, Çoğu gitti, azı kaldı. Bu dava milli irade davası.”

“Bu barbarlığı hak etmiyoruz, özür dileyecekler”

AK Parti İl Başkanı Bülent Delican da Türkiye’nin son 15 yılda büyük bir atak yaptığını, bunu çekemeyenler olduğunu belirterek, Hollanda’nın tavrını eleştirdi.

Başkan Delican, ”Biz asla bunu halk etmedik. Bunun karşılığını daha fazla çalışarak göstereceğiz. Onların bu barbarlıklarını asla hak etmiyoruz. Kendi hatalarını yüzlerine vuracağız, özür de dileyecekler” dedi.

Kaynak: İHA