Alkan Açıklaması 'Sistemin Mantığı Yasamanın Üstünlüğünü Tanımak Ama Güçlü Bir Yürütme Üretmek'

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA), ’Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminde denge ve denetleme’ konulu panel düzenledi.

Alkan Açıklaması 'Sistemin Mantığı Yasamanın Üstünlüğünü Tanımak Ama Güçlü Bir Yürütme Üretmek'
Türk siyasi hayatının en önemli dönemeçlerinden biri olacak olan 16 Nisan 2017’deki referandumun içeriğini oluşturan Cumhurbaşkanlığı Sisteminin Türkiye’nin demokratikleşme serüvenindeki yeri ve anlamının daha iyi anlaşılması gayesiyle gerçekleştirilen panel, SETA Vakfı’nın İstanbul Eyüp’teki genel merkezinde düzenlendi.

İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Dekan’ı Prof. Dr. Haluk Alkan, Uludağ Üniversitesi iktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zahid Sobacı ve Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Yard. Doç. Dr. Ali Aslan’ın konuşmacı olarak yer aldığı panelin moderatörlüğünü ise SETA Araştırmacısı Dr. Nigar Tuğsuz yaptı.

Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi’nde yasama ve yürütme organları arasındaki denge ve denetleme mekanizmaları hususunda bilgiler veren Haluk Alkan, "Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sisteminin denge ve denetleme açısından en büyük özelliklerinden biri meclisin salt çoğunluğu alanıyla kendi alanını koruyabileceği bir sistem getirmesi. Mesela Amerikan sisteminde bu üçte ikiye dayalı olarak işler. Yani meclis bir kararnameyi açmak istiyorsa bir yasayı tekrar başkanın vetosunu aşarak yürürlüğe geçirmek istiyorsa ancak her iki kongrenin her iki kanadında üçte iki çoğunlukla bunu aşması gerekir. Ama Türkiye’deki sistem meclis üye tam sayısının yarısından bir fazlasına bunu vermiştir. Dolayısıyla meclis eğer kendi alanında hassasiyet gösterecekse bunu çok rahatlıkla aşar ve cumhurbaşkanını orada bloke edebilir. Üstelik kararnameyi aşabilmesi için de meclisin yasa çıkarması yeterlidir. Yani salt çoğunlukla bir kararname kesinlikle aşılabilir. Fesih edilebilir ortadan kaldırılabilir.

Yasama ve yürütme arasındaki dengede yasamanın üstünlüğüne dayalı bir sistem öngörülüyor. Bunun altını çizmemiz gerekir. Sanki denge ve denetleme ortadan kaldırılmış gibi bir hava oluşturulmaya çalışılıyor. Salt çoğunluk çok ciddi bir dengeleyici faktördür. Hatta dengelemenin ötesinde yasamanın üstünlüğünü saptayıcı bir faktördür. Sistemin temel mantığı yasamanın üstünlüğünü tanımak ama güçlü bir yürütme üretmek. Güçlü bir yürütme üretmesini de nereden anlıyoruz. Bakanlarını, cumhurbaşkanı meclisin onayı olmadan da atayıp görevden alabiliyor. Üst düzey kamu personelini aynı şekilde yapabiliyor yani meclisin nasıl kendi alanını koruma inisiyatifi artırılmışsa sistemde yürütme alanında da cumhurbaşkanı politikalarına uyumlu bir kadroyla çalışması inisiyatifi aynı oranda artırılmış. Sistem bu mantığa dayanıyor bu zaten kendi içinde bir denge denetleme getiren bir özellik" diye konuştu.

Uludağ Üniversitesi iktisat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Zahid Sobacı, anayasa değişiklik paketinin yargı merkezli değil hükümet etme biçiminin değiştirilmesine yönelik bir mesele olduğuna değinerek, "Benim gördüğüm manzarada içerikten daha ziyade tartışmalarda tartışan kişilerin zihinlerinde bir kurgu var, bir senaryo var ve bunun üzerinden cumhurbaşkanlığı sistemini tartışma niyeti gibi bir durum ortaya çıkıyor. Dolayısıyla bu senaryoların ne kadar sağlıklı olduğu sorusu da cumhurbaşkanlığı sisteminde denge ve denetleme meselesini anlayabilmek açısından kanaatimce önem arz ediyor.

Bu anayasa değişikliği teklifi yargıya ilişkin çok sayıda hükmü içerisinde barındırmıyor yani yargının örgütlenişini ve işleyişini yukarından aşağıya çok radikal bir şekilde değiştiren bir anayasa değişikliği teklifi üzerine konuşmuyoruz ama tartışmalara bakıldığında denge ve denetleme meselesi üzerine sanki bir durum söz konusuymuş gibi karşımıza çıkıyor. Bu paketin yargıya ilişkin olarak çok fazla hüküm barındırmaması gayet normal çünkü bu yargı reformu paketi değil. Bu en nihayetinde yürütmeyi yeniden şekillendirmeye çalışan, hükümet etme biçimini bir şekilde dönüştürmeye çalışan bir anayasa değişikliği teklifidir" dedi.

Medeniyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Yrd. Doç. Dr. Ali Aslan ise denge ve denetleme ekseninde yeni sistemin mantalite ve felsefesinin farklılıklarına değindi.
Kaynak: İHA