'Çifte Standardın Dibini Gösterdiler'
Türkiye Barolar Birliği Başkanı Feyzioğlu: 'Almanya'yı, hele Hollanda'yı diplomatik lisanında söylenebilecek en ağır kelimeyle kınıyorum. Kendilerine hiç demokrasi ülkesi, demokrasi havarisi falan gibi sıfatlar takmasınlar, çifte standardın dibini gösterdiler bize'
Türkiye Barolar Birliği (TBB) Başkanı Metin Feyzioğlu, Hollanda'nın skandal tavrına ilişkin 'Almanya'yı, hele Hollanda'yı diplomatik lisanında söylenebilecek en ağır kelimeyle kınıyorum. Kendilerine hiç demokrasi ülkesi, demokrasi havarisi falan gibi sıfatlar takmasınlar, çifte standardın dibini gösterdiler bize.' değerlendirmesinde bulundu.
Feyzioğlu, bir otelde düzenlediği basın toplantısında, dün Hollanda ile öncesinde ise Almanya ile bir kriz yaşandığını belirterek, 'Sanıyorum ithal mağduriyete ihtiyaç vardı getirttik. Bu bir ithal mağduriyet.' ifadelerini kullandı.
Almanya ve Hollanda'yı kınayan Feyzioğlu, 'Almanya'yı, hele Hollanda'yı diplomatik lisanında söylenebilecek en ağır kelimeyle kınıyorum. Kendilerine hiç demokrasi ülkesi, demokrasi havarisi falan gibi sıfatlar takmasınlar, çifte standardın dibini gösterdiler bize.' diye konuştu.
Feyzioğlu, dünyada sığ popülist bir siyasetin yükseldiğini, Avrupa'da bunun en prim yapan malzemesinin Türk ve İslam düşmanlığı olduğunu söyledi.
Hollanda'nın, kendi içinde yükselen yabancı düşmanlığının iç politikada oya dönüşmesini istediğini dile getiren Feyzioğlu, şöyle devam etti:
'Türkiye'de siyasi iktidarın artık kimse tarafından mağdur edilecek bir konumu yok. 'Mağdurum' dediğinde kargalar güler hale geldi. Bir OHAL kanun hükmünde kararnamesi ile istediğini at, hakimler önünde memura dönüşmüş, planlayabilecek hiçbir mekanizması kalmamış. Dolayısıyla içeride güzel işletilmiş olan mağduriyet edebiyatı işleyecek halde değil. Türkiye'den gelmek isteyen ve önceki uygulamalara göre defalarca izin verilmiş olan Sayın Bakanlara 'Hayır, gelemezsiniz' diyerek Hollanda, kendi kamuoyunu 'Aslanlar gibi mücadele ediyoruz, bunları almıyoruz içeriye' diyerek müthiş bir prim yapıyor kendi içinde. Türkiye'deki siyasi iktidar 'Bakın görüyor musunuz, bizden korkuyorlar, bizi mağdur ediyorlar. Biz oraya geliriz, yine de bunu yaparız' diyerek içeride yakalayamadığı mağduriyeti, ithal ettiği mağduriyetle ikame ediyor.'
- 'Holanda'da da Türkiye'de de popülist siyasetçi mutlu'
Feyzioğlu bir koyundan iki post çıktığını savunarak, 'Hollanda popülist siyasetçisi mutlu, Türkiye'de popülist siyasetçi mutlu ama olan 'Avrupa ile dünyayla ilişkileri çağdaş standartlar üzerine oturtalım ki iş yapalım, yatırımlar gelsin biz artık kavga gürültü istemiyoruz, biz refah içerisinde büyümek istiyoruz' diyen milletimize oluyor. Bu referandum sürecinin zamanlamasının yanlışlığının bir kez daha ispatıdır bu.' ifadesini kullandı.
Hakkındaki 'Münevver Karabulut'un katil zanlısının avukatlığını yaptığı ve PKK'lı cenazesine katıldığı' iddialarına ilişkin soru üzerine ise kesinlikle katil zanlısının avukatlığını yapmadığını belirten Feyzioğlu, 'PKK'lı cenazesi' diye yansıtılmaya çalışılanın, Diyarbakır'da öldürülen Baro Başkanı Tahir Elçi'nin cenaze töreni olduğunu ifade etti.
Eski CHP Milletvekili Prof. Dr. Süheyl Batum ise yeni anayasa çalışmasının çok büyük tuzaklar içerdiğini iddia etti.
Toplantıya, Trabzon Baro Başkanı Sibel Suiçmez, Giresun Baro Başkanı Gültekin Uzunalioğlu ve Gümüşhane Baro Başkanı Serkan Pekmezci de katıldı.
Kaynak: AA
Feyzioğlu, bir otelde düzenlediği basın toplantısında, dün Hollanda ile öncesinde ise Almanya ile bir kriz yaşandığını belirterek, 'Sanıyorum ithal mağduriyete ihtiyaç vardı getirttik. Bu bir ithal mağduriyet.' ifadelerini kullandı.
Almanya ve Hollanda'yı kınayan Feyzioğlu, 'Almanya'yı, hele Hollanda'yı diplomatik lisanında söylenebilecek en ağır kelimeyle kınıyorum. Kendilerine hiç demokrasi ülkesi, demokrasi havarisi falan gibi sıfatlar takmasınlar, çifte standardın dibini gösterdiler bize.' diye konuştu.
Feyzioğlu, dünyada sığ popülist bir siyasetin yükseldiğini, Avrupa'da bunun en prim yapan malzemesinin Türk ve İslam düşmanlığı olduğunu söyledi.
Hollanda'nın, kendi içinde yükselen yabancı düşmanlığının iç politikada oya dönüşmesini istediğini dile getiren Feyzioğlu, şöyle devam etti:
'Türkiye'de siyasi iktidarın artık kimse tarafından mağdur edilecek bir konumu yok. 'Mağdurum' dediğinde kargalar güler hale geldi. Bir OHAL kanun hükmünde kararnamesi ile istediğini at, hakimler önünde memura dönüşmüş, planlayabilecek hiçbir mekanizması kalmamış. Dolayısıyla içeride güzel işletilmiş olan mağduriyet edebiyatı işleyecek halde değil. Türkiye'den gelmek isteyen ve önceki uygulamalara göre defalarca izin verilmiş olan Sayın Bakanlara 'Hayır, gelemezsiniz' diyerek Hollanda, kendi kamuoyunu 'Aslanlar gibi mücadele ediyoruz, bunları almıyoruz içeriye' diyerek müthiş bir prim yapıyor kendi içinde. Türkiye'deki siyasi iktidar 'Bakın görüyor musunuz, bizden korkuyorlar, bizi mağdur ediyorlar. Biz oraya geliriz, yine de bunu yaparız' diyerek içeride yakalayamadığı mağduriyeti, ithal ettiği mağduriyetle ikame ediyor.'
- 'Holanda'da da Türkiye'de de popülist siyasetçi mutlu'
Feyzioğlu bir koyundan iki post çıktığını savunarak, 'Hollanda popülist siyasetçisi mutlu, Türkiye'de popülist siyasetçi mutlu ama olan 'Avrupa ile dünyayla ilişkileri çağdaş standartlar üzerine oturtalım ki iş yapalım, yatırımlar gelsin biz artık kavga gürültü istemiyoruz, biz refah içerisinde büyümek istiyoruz' diyen milletimize oluyor. Bu referandum sürecinin zamanlamasının yanlışlığının bir kez daha ispatıdır bu.' ifadesini kullandı.
Hakkındaki 'Münevver Karabulut'un katil zanlısının avukatlığını yaptığı ve PKK'lı cenazesine katıldığı' iddialarına ilişkin soru üzerine ise kesinlikle katil zanlısının avukatlığını yapmadığını belirten Feyzioğlu, 'PKK'lı cenazesi' diye yansıtılmaya çalışılanın, Diyarbakır'da öldürülen Baro Başkanı Tahir Elçi'nin cenaze töreni olduğunu ifade etti.
Eski CHP Milletvekili Prof. Dr. Süheyl Batum ise yeni anayasa çalışmasının çok büyük tuzaklar içerdiğini iddia etti.
Toplantıya, Trabzon Baro Başkanı Sibel Suiçmez, Giresun Baro Başkanı Gültekin Uzunalioğlu ve Gümüşhane Baro Başkanı Serkan Pekmezci de katıldı.