'Avrupa'nın Seçim Yılı Ve Aşırı Sağın Yükselişi' Paneli

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Oruç: '15 Temmuz'da uluslararası çapta bir direniş yaşanıyor, halkın buna karşı mücadelesi var ama 16 Temmuz'da hiç bir Avrupa Birliği ülkesinin buna gereken saygıyı göstermediğini görüyoruz'.

Cumhurbaşkanlığı Başdanışmanı Saadet Oruç, '15 Temmuz'da uluslararası çapta bir direniş yaşanıyor, halkın buna karşı mücadelesi var ama 16 Temmuz'da hiç bir Avrupa Birliği ülkesinin buna gereken saygıyı göstermediğini görüyoruz.' dedi.

Siyaset, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları Vakfı (SETA) tarafından vakfın Eyüp'teki merkezinde düzenlenen 'Avrupa'nın Seçim Yılı ve Aşırı Sağın Yükselişi' panelinde Oruç, 15 Temmuz'da sonra özellikle Avrupa ülkelerinin darbe girişimine yaklaşımlarına bakıldığı zaman, aşırı sağın antidemokratik yaklaşımlarının sadece aşırı sağ partilere değil Avrupa'nın genel anlamdaki politikasına sirayet ettiğinin görüldüğünü anlattı

Oruç, şöyle devam etti:

'15 Temmuz'da uluslararası çapta bir direniş yaşanıyor, halkın buna karşı mücadelesi var ama 16 Temmuz'da hiç bir Avrupa Birliği ülkesinin buna gereken saygıyı göstermediğini görüyoruz. Bundan aşırı sağ bir etki görmeyeceğiz de ne göreceğiz. 16 Nisan'da giden süreçte de işi iyice abartıyorlar. Önce Almanya bunun bayraktarlığını yapıyor. Toplantıların yasaklanması, darbe karşıtlarına karşı cezalandırıcı unsurlar. Darbecilerin hepsini koruma altına alınması. Almanya'nın attığı bu işaret fişeğini Hollanda ve Avusturya gibi ülkeler izliyor. Bugün geldiğimiz nokta dünya barış dönenimde NATO üyesi ülkenin, Avrupa Birliği ile müzakere sürdüren bir ülkenin dışişleri bakanın uçağının inmesine izin verilmiyor. Hollanda Başbakanı resmen seçim için bugünki kararıyla Geert Wilder'sin zaferini, kendisi iktidara gelmese bile, Geert Wilders'in fikirleri bugün itibari ile Hollanda'da iktidar olmuştur.'

Oruç, aşırı sağ, faşizm ve ayrımcılığın Avrupa'nın resmi politikaları haline geldiğini ifade ederek, iktidarda hangi partinin olursa olsun Avrupa'nın aşırı sağın sahası haline geldiğini söyledi.

SETA Araştırmacısı Kazım Keskin ise Almanya'daki seçimlerde büyük ihtimal koalisyon hükümeti kurulacağını savunarak, 'Kurulacak bu koalisyon hükümetinde Türkiye ile ilişkilerde olumlu bir gelişme olmayacak.' dedi.

Göç Vakfı Araştırmacısı Meryem Özdemir de 'Hollanda'daki aşırı sağ parti sadece Özgürlük Partisi değil. Diğer partilerin de aşırı uçlarda fikirleri var. Müslüman ve göçmenler Hollanda kültürüne tehdit olarak gösteriliyor. Özgürlük Partisi Kur'an-ı Kerim'i yasaklamayı seçim propagandasına aldı.' diye konuştu.
Kaynak: AA