Polonya'dan AB Ve Almanya'ya 'Tusk' Tepkisi
AB Konseyi'nin Polonyalı başkanı Tusk'un, Polonya hükümetinin itirazına rağmen yeniden bu göreve seçilmesi, Brüksel ile Varşova arasında gerilime yol açtı Polonya hükümeti, AB'yi 'Almanya'nın diktasında' olmakla suçladı.
Polonya'nın eski başbakanı Donald Tusk'un Polonya hükümetinin karşı çıkmasına rağmen bir dönem için daha Avrupa Birliği (AB) Konseyi Başkanı seçilmesi, AB üyesi Polonya ile Brüksel arasında gerilime neden oldu. Polonya hükümeti, gerilime Tusk'u destekleyen Almanya'yı da dahil etti.
Polonya'da iktidardaki AB karşıtı sağcı Hukuk ve Adalet Partisi'nin (PiS) 'ülkenin iç siyasetine müdahale ediyor' suçlamasıyla Donald Tusk'un 1 Aralık 2014'ten beri yaptığı AB Konseyi Başkanlığı görevine yeniden seçilmesine itirazıyla ortaya çıkan gerginlikte Almanya'ya da eleştiriler yöneltildi.
Brüksel'de dün yapılan seçimden sonra AB Liderler Zirvesi sonuç bildirisini bloke eden Polonya Başbakanı Beata Szydlo'nun AB'ye tepkisinden sonra Polonya Dışişleri Bakanı Witold Waszczykowski de hem AB'ye hem de Tusk'un seçilmesini isteyen Almanya'ya suçlamalar getirdi.
Waszczykowski, seçimlerin yapılış şeklinin AB'nin nereye doğru gittiğini gösterdiğini belirterek, 'AB'nin Almanya'nın diktası' altında olduğunu savundu.
Witold Waszczykowski, 'Tehlikeli ve birçok ülkeye zarar verebilecek zehirli bir Avrupa ilişkisi doğuyor. Artık birliğin, Almanya'nın diktası altında olduğunu biliyoruz.' dedi.
Polonya'da 2007-2014 döneminde merkez sağın lideri olarak başbakanlık koltuğunda oturan Tusk ise 'Köprüleri yakarken dikkatli olmalısınız. Bir kez yakıldıklarında tekrar geçemezsiniz.' ifadeleriyle uyarıda bulundu.
Donald Tusk, AB'nin geleceğine ilişkin tartışmalar öncesi tüm üyelerin, özellikle de Polonya'nın bu hususa dikkat etmesi gerektiğini söyledi.
Polonya basını ise ortaya çıkan gerilimle ülkenin AB içinde yalnız kaldığını yazdı. Ülkenin önemli basın organları, Polonya'nın AB içinde müttefiki kalmadığı yorumunu yaptı.
Tusk'un eski muhalifi olan, bugünün iktidar partisi sağcı PiS, eski başbakana 'iç siyasete karışma' eleştirileri dışında başka suçlamalar da yöneltiyor.
PiS lideri Jaroslaw Kaczynski, kardeşi Lech Kaczynski ve eşinin 2010'da Rusya'da düşen uçakta ölmelerinden o dönem Polonya Başbakanı olan Tusk'u sorumlu tutuyor. Donald Tusk ise olayın kaza olduğunu savunmuştu.
Polonya hükümeti Tusk'u mülteci krizi konusunda da eleştiriyor. Kaczynski, Tusk'un AB'nin mültecileri kabul etmeyen ülkeleri cezalandırmasını öngören plana destek verdiğini hatırlatarak, bu tür cezaların Polonya'ya 3 milyar avroya mal olacağını söylemişti.
Donald Tusk, merkez sağ partisi Vatandaşlar Platformu (PO) üyesi olarak 2007-2014 yıllarında başbakan olarak görev yapmıştı. Polonya'da Ekim 2015'deki seçimlerde iktidara sağcı Adalet ve Hukuk Partisi (PiS) gelmişti.
Kaynak: AA
Polonya'da iktidardaki AB karşıtı sağcı Hukuk ve Adalet Partisi'nin (PiS) 'ülkenin iç siyasetine müdahale ediyor' suçlamasıyla Donald Tusk'un 1 Aralık 2014'ten beri yaptığı AB Konseyi Başkanlığı görevine yeniden seçilmesine itirazıyla ortaya çıkan gerginlikte Almanya'ya da eleştiriler yöneltildi.
Brüksel'de dün yapılan seçimden sonra AB Liderler Zirvesi sonuç bildirisini bloke eden Polonya Başbakanı Beata Szydlo'nun AB'ye tepkisinden sonra Polonya Dışişleri Bakanı Witold Waszczykowski de hem AB'ye hem de Tusk'un seçilmesini isteyen Almanya'ya suçlamalar getirdi.
Waszczykowski, seçimlerin yapılış şeklinin AB'nin nereye doğru gittiğini gösterdiğini belirterek, 'AB'nin Almanya'nın diktası' altında olduğunu savundu.
Witold Waszczykowski, 'Tehlikeli ve birçok ülkeye zarar verebilecek zehirli bir Avrupa ilişkisi doğuyor. Artık birliğin, Almanya'nın diktası altında olduğunu biliyoruz.' dedi.
Polonya'da 2007-2014 döneminde merkez sağın lideri olarak başbakanlık koltuğunda oturan Tusk ise 'Köprüleri yakarken dikkatli olmalısınız. Bir kez yakıldıklarında tekrar geçemezsiniz.' ifadeleriyle uyarıda bulundu.
Donald Tusk, AB'nin geleceğine ilişkin tartışmalar öncesi tüm üyelerin, özellikle de Polonya'nın bu hususa dikkat etmesi gerektiğini söyledi.
Polonya basını ise ortaya çıkan gerilimle ülkenin AB içinde yalnız kaldığını yazdı. Ülkenin önemli basın organları, Polonya'nın AB içinde müttefiki kalmadığı yorumunu yaptı.
Tusk'un eski muhalifi olan, bugünün iktidar partisi sağcı PiS, eski başbakana 'iç siyasete karışma' eleştirileri dışında başka suçlamalar da yöneltiyor.
PiS lideri Jaroslaw Kaczynski, kardeşi Lech Kaczynski ve eşinin 2010'da Rusya'da düşen uçakta ölmelerinden o dönem Polonya Başbakanı olan Tusk'u sorumlu tutuyor. Donald Tusk ise olayın kaza olduğunu savunmuştu.
Polonya hükümeti Tusk'u mülteci krizi konusunda da eleştiriyor. Kaczynski, Tusk'un AB'nin mültecileri kabul etmeyen ülkeleri cezalandırmasını öngören plana destek verdiğini hatırlatarak, bu tür cezaların Polonya'ya 3 milyar avroya mal olacağını söylemişti.
Donald Tusk, merkez sağ partisi Vatandaşlar Platformu (PO) üyesi olarak 2007-2014 yıllarında başbakan olarak görev yapmıştı. Polonya'da Ekim 2015'deki seçimlerde iktidara sağcı Adalet ve Hukuk Partisi (PiS) gelmişti.