Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kendimi suçlu hissediyorum

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kenan Işık'ı ziyaret edemediği için kendini suçlu hissettiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kendimi suçlu hissediyorum
Cumhurbaşkanı Erdoğan: Kendimi suçlu hissediyorum
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Beştepe'de düzenlenen Kültür ve Turizm Bakanlığı Özel Ödülleri Töreni'ne katıldı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, ödül alanları şu sözlerle açıkladı; 'Musiki dalında Nesrin Sipahi. Şiir ve çeviri dalında Cahit Koytak, tiyatro alanında geçirdiği rahatsızlık nedeniyle tedavisi devam eden Kenan Işık beyfendi. Kendimi biraz da suçlu hissediyorum, kendisini ziyaret edemediğimden dolayı. İnşallah kendisini evinde ziyaret edeceğim. Edebiyatta Mehmet Doğan kardeşimizi, Prof. Dr. Fuat Sezgin hocamızı tebrik ediyorum.

Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:

KENDİMİ SUÇLU HİSSEDİYORUM!
'(Ödül alan Kenan Işık) Kendimi biraz suçlu hissediyorum. Yurtdışı tedavisinin ardından evinde kendisini ziyaret edemediğim için suçlu ediyorum. Kendisini evinde inşallah ziyaret edeceğim.

Bizim medeniyetimizde kültür ve sanat beşerin yaradıcının her eserinde müsaade ettiği güzellikleri ortaya koymasının vasıtasıdır. Bilgiyi irfana ulaştırmadıkça hiçbir şeyi yerli yerine oturtamayız. Doğuştan gelen yetenek sizi kabiliyetli kılabilir. Bunu yönlendirmeyi bilemezseniz, insanlık ve toplum için kalıcı eserler ortaya koyamazsınız.

Sanatla insanların dünyasında açılan pencereler bize yeni dünya açarken geçmişten geleceğe bir bağ da kurar. Bize düşen ortak mirasa en büyük katkıyı yapmaktır. Teknolojiyi üreten onun vasıtasıyla kültür ve sanata da hakim olur. Medeniyet tek taraflı ve tek yönlü değildir. Her alanda değer üretmezseniz, iddia ortaya koymazsanız hedeflediğiniz gelişmeyi gösteremezsiniz.

'SANATI İHMAL EDERSENİZ HEDEFİNİZE ULAŞAMAZSINIZ'
Ülkemizin sıkıntısı birkaç asırdır diğer medeniyetlerle iletişimini tek taraflı yapmasıdır. Kendimiz birşey üretmedik. Bugün bölgesinde ve dünyada yeniden iddia sahibi olan bir ülke toplum haline gelme mücadelesi verirken bu ilişkiyi yeniden kurmak zorundayız. Güvenlik önemli ama sanatı ihmal ederseniz hedefinize ulaşamazsınız. Kültür ve sanata da özel önem veriyoruz.

'ONUN İÇİN MİLLİ SEFERBERLİK DİYORUM'
Bir yandan geleneksel sanatlarımıza sahip çıkma, bunları daha ileri taşıma konusunda seferberlik ruhuyla çalışmamız lazım. Onun için milli seferberlik diyorum. Yoksa eline silahı al sokağa çık... Bunu kastetmedim.

57 ÜLKEDE SEÇME YAŞI 18'DİR
Gençlerin kültürün, sanatın, edebiyatın, bilimin her alanında çok daha aktif olmalarını beklediğimi belirtmek istiyorum. Anayasa değişikliğinde seçilme yaşını önce 30'dan 25'e, şimdi de 18'e indirdik. Şu anda dünyanın 57 ülkesinde seçme seçilme yaşı 18'dir. Benim ecdadım Fatih çağ açıp çağ kapatıyor, biz yan gelip yatacak mıyız? Biz hiçbir zaman 18 yaşı bir lüks görmüyoruz. 18 yaşında bir gencimiz de bu ülkenin değişim dönüşümünde rolünü almalıdır. 18 yaşındaki gençlerin böyle bir sorumluluğun altına giremeyeceğini iddia edenlere en güzel cevabı gençlerimiz verecektir.

Bu gençleri şöyle ve ya böyle köşeye atanlara sesleniyorum; 15 Temmuz gecesi tankların altına yatan gençleri bir kenara bırakamazsınız. Hiç çekinmediler, yılmadılar; dediler ki gün bugün an bu an. Önce neslimize güveneceğiz, inanacağız ve bu gençlik bunu yapar bileceğiz.