Uyuşturucuya Geçit Yok!

Uyuşturucu ile mücadelede başarılı operasyonlara imza atan Bursa Emniyet Müdürlüğü Narkotik Şube Müdürlüğü ekipleri, alarm seviyesini en üst seviyeye çıkardı.

Uyuşturucuya Geçit Yok!
Bursa’da 2016 yılında bonzaiden dolayı 5 bin içici hakkında Türk Ceza Kanunu’nun 191.maddesi uyarınca işlem yapıldı. Ancak bu kişilerden hiç birisi tutuklanmadı. Son günlerde ölüm olaylarının yaşanması üzerine bir yılda 255 ayrı operasyonda 218 kişinin tutuklanmasını sağlayan Bursa Emniyet Müdürlüğü 6 mahalleyi sivil görevlilerle abluka altında tutacak.

Bu kapsamda Uyuşturucuyla Mücadele Şube Müdürlüğü’nün personel sayısı arttırıldı. İlk kurulduğunda 87 olan personel mevcudu 125 kişiye çıkarıldı. Bursa Emniyet Müdürü Selami Yıldız, çöküntü bölgelerini gezerek bölgedeki vatandaşlardan bilgi aldı. Yıldırım ilçesi Beyazıt Mahallesi’nde 6 noktaya ise zırhlı mobese sistemi kurulacak, gece bölgenin aydınlatılması sağlanacak. 2017 yılında ise genel bütçeden Bursa’ya 179 yeni mobese kamerası kurulacak.

5 BİN İÇİCİYE İŞLEM YAPILDI

Bursa Emniyet Müdürlüğü ekipleri 2016 yılında şehir genelinde 4 bin 999 kişi hakkında bonzai içmekten dolayı işlem yaptı. Bunların 877’sinin yaşı 18’den küçük. Bonzai kullananların yüzde 93’ünü erkekler, yüzde 7’sini ise bayanlar oluşturuyor. Bugüne kadar bonzai kullanan kişilerden hiç kimsenin tutuklanmaması ve tedavi durumunun kendi rızalarına bırakılması ise mücadeleyi akamete uğratıyor.

Bursa Polisi, bundan sonra bonzai satıcılarına olduğu gibi kullanıcılara da yaptırım uygulayıp gerekirse gözaltına alacak. Narkotik dedektifleri Yıldırım’da 97, Osmangazi’de 78 ve Nilüfer’de ise 24 metruk bina tespit etti. Bu binalardan 20 tanesi yıkıldı, 179 tanesi ise yıkılmayı bekliyor.

Bursa Valiliği’nin de uyuşturucuyla mücadelede yeni yasal düzenleme yapılması amacıyla Başbakanlık, Adalet ve İçişleri Bakanlığı nezdinde girişimlerde bulunduğu öğrenildi.

BONZAİ İÇMENİN 5 YILA KADAR HAPİS CEZASI VAR

Bursa Barosu Başkanı Gürkan Altun, Türk Ceza Kanunu’nun 191.maddesi gereğinde uyuşturucu ve uyandırıcı madde kullananlarla ilgili özel bir düzenleme olduğunu, 2 yıldan 5 yıla kadar hapis cezası istendiğini belirterek, "Uyuşturucu kullananlar adliyeye gidip serbest kalmıyor. Eğer hakkında bir kovuşturma varsa buna ilişkin erteleme kararı ve hükmün açıklanmasının geri bırakılması kararı veriliyor. Henüz soruşturma aşamasındaysa 5 yıllık bir denetim süresi veriliyor. Kamu davası açılmasının 5 yıl süreyle ertelenmesi kararı veriliyor. Bu, kullanımı kolay madde ve işlenmesi kolay bir suç olduğu için bunu kullananlara bir imkan ve tedavi olması için fırsat sağlamak için veriliyor. 5 yıllık denetim süresi başı boş bırakılmıyor. Öncelikle bir yıl süreyle denetimli serbestlik hükümleri uygulanıyor. Bu denetimli serbestlik içerisinde kamu yararına çalışma, her gün imza atma, doktor kontrolüne belli aralıklarla gitme ve bunun yanında Amatem’lerde belli sürelerle tedavi altına girme zorunluluğu getiriliyor. Kişi bu sürede bu tedaviye gitmezse, cevap vermezse 5 yıllık süre beklenmeden hakkında dava açılıyor. Müsnet suçtan deliller yeterliyse cezalandırılıyor. Bunun cezası da 2 yıldan 5 yıla kadar. Bu suç cami, okul, hastane önünde gibi toplumun yaygın bulunduğu yerlerde işlenmesi özendirme de olduğu için yarı oranında suçun cezası arttırılıyor. Denetim süresine uymakla birlikte, tedaviye de gitti, denetimli serbestlik ilkelerine de uydu. Ancak uyuşturucu kullanıldığı tespit edildi. Bu defa hiç denetim koşullarına uyup uymamışlığı gözetmeksizin yine dava açılıyor. Bu tarihten sonra işleyeceği bütün suçlarda denetim süresi gözetmeksizin hepsi hakkında ayrı ayrı dava açılıyor. Her vatandaşın sadece 1 defaya mahsus olmak üzere davanın 5 yıla kadar ertelenmesi hükmünden yararlanma hakkı var. Bu sınırsız ve sonsuz değil. Kuralları var. Bu kuralların uyulup uyulmadığını takip eden adalet mekanizmasının kurumları var. Bunlar da denetliyor. 1 yıllık denetimli serbestlik süresi de savcının kararıyla 3’er aylık sürelerle 1 yıl uzatabiliyor. 5 yıllık denetim süresinin 2 senesi sürekli denetimle, tedaviyle, kamu yararına çalışmayla, imza atmakla geçiyor. Vatandaş sürekli kendisini yargısız otoriteye göstermek ve ikna etmek zorunda. Uyuşturucu kullanmadığına ve tedavi olduğuna dair. Kalan 3 yıllık sürede de bu ve benzeri suçu işlememisi gerekiyor. Suçu işlerse dava açılıyor. Toplumda bu anlamdaki yargı doğru değil. Yargıya haksızlık etmemek gerekiyor" diye konuştu.

Kaynak: İHA