Kerkük'te Giderek Artan 'Kanser Vakaları'
Kerkük Kanserle Mücadele Merkezi Müdürü Dr. Ahmed: ''Adeta asrın vebası olan kanserle mücadele merkezimize, hükümetin desteği oldukça kısıtlı. Sadece bağışçıların desteğiyle hizmet veriyoruz' ''Ne yazık ki kentin dört bir yanında on yıllar önce inşa edilen ve son dönemlerde de bunlara eklenen özel petrol ve doğalgaz şirketlerinin duman ve diğer atıkları sebebiyle havaya kanserojen maddeler saçılıyor' Kanser hastası yeğenine refakat eden Sıddık: ''Petrol zengini devletin hükümeti, bu tür merkezlere ve hastalara desteğini artırmalı'
Irak'ın Kerkük kentinde 'çevre kirliliği' sebebiyle son bir yılda bin 400 kişiye kanser teşhisi konulduğu bildirildi.
Kerkük Kanserle Mücadele Merkezinin verilerine göre, özellikle kentin çevresindeki onlarca petrol ve doğalgaz şirketinin zehirli duman ve atıklarının sebep olduğu çevre kirliliği nedeniyle son bir yılda bin 400 kişiye kanser teşhisi konuldu.
Merkezin Müdürü Dr. Niyaz Ahmed, AA muhabirine yaptığı açıklamada,''Çevre kirliliğinden dolayı rahatsızlıkların arttığı Kerkük'te ne yazık ki kanser tanısı konulanların oranı giderek yükselişte. Merkezimize son bir yılda kanser belirtileriyle başvuranların sayısı 7 binin üzerinde. Müracaat edenlerden bin 400 kişiye de kanser teşhisi konuldu.'' dedi.
- ''Kanser tedavisi maliyeti oldukça pahalı''
Kanser hastalarının tedavi maliyetinin yüksek olduğuna dikkati çeken Ahmed, bu konuda hassas yardımseverlerin desteğiyle faaliyetlerine devam ettiklerini ifade etti.
Hükümetin desteğinin kısıtlı olduğunu aktaran Dr. Ahmed, şunları söyledi:
''Adeta asrın vebası olan kanserle mücadele merkezimize, hükümetin desteği oldukça kısıtlı. Sadece bağışçıların desteğiyle hizmet veriyoruz. Tedavide kullandığımız ilaçlar da oldukça pahalı. Maddi imkanları olmayan hastalarımızın birçok ilacını temin etmemize rağmen yetersiz kalabiliyoruz. Devlet mutlaka bu insanların yanında olmalı.''
- ''Başlıca neden petrol ve doğalgaz atıklarıdır''
Kerkük kentinin petrol ve doğalgaz şirketleriyle adeta abluka altına alındığını, bu şirketlerden yükselen duman ve atıkların kanser hastalığının başlıca nedeni olduğunu vurgulayan Dr.Ahmed, ''Ne yazık ki kentin dört bir yanında on yıllar önce inşa edilen ve son dönemlerde de bunlara eklenen özel petrol ve doğalgaz şirketlerinin duman ve diğer atıkları sebebiyle havaya kanserojen maddeler saçılıyor. Kanser tanısı konulan hastalarımızın neredeyse tümü bu şirkette çalışanlardan ya da bu şirketlere yakın olan yerleşim birimindeki vatandaşlardan oluşuyor.' diye konuştu.
Kentteki tüm canlılara ve çevreye verdiği zarardan dolayı bu şirketlerden yükselen dumanların önüne geçilmesi gerektiğine işaret eden Ahmed, müdahale edilmediği takdirde sinsi hastalıkların yayılma oranının daha da artacağını söyledi.
- ''Patlayıcı ve saldırılarda bir etkendir''
Dr. Ahmed, ''Ülke geneli ve özellikle Kerkük'te 2003 sonrası meydana gelen şiddet olayları, saldırılarda kullanılan patlayıcı maddelerin ve insanların ruh sağlığını etkileyen korku unsurunun da kanser hastalığını tetikleme faktörünü unutmamak gerekiyor.'' ifadelerini kullandı.
Merkezde beyin kanseri tedavisi gören 12 yaşındaki yeğenine refakat eden Abdulvahap Sıddık, ''Yeğenimin tedavi gördüğü bu merkezin daha büyük ve kapsamlı olması gerekiyor. Buradaki hizmetlerden memnunuz ancak dışarıdan aldığımız ilaçlar oldukça pahalı. Petrol zengini devletin hükümeti, bu tür merkezlere ve hastalara desteğini artırmalı.'' dedi.
Kaynak: AA
Kerkük Kanserle Mücadele Merkezinin verilerine göre, özellikle kentin çevresindeki onlarca petrol ve doğalgaz şirketinin zehirli duman ve atıklarının sebep olduğu çevre kirliliği nedeniyle son bir yılda bin 400 kişiye kanser teşhisi konuldu.
Merkezin Müdürü Dr. Niyaz Ahmed, AA muhabirine yaptığı açıklamada,''Çevre kirliliğinden dolayı rahatsızlıkların arttığı Kerkük'te ne yazık ki kanser tanısı konulanların oranı giderek yükselişte. Merkezimize son bir yılda kanser belirtileriyle başvuranların sayısı 7 binin üzerinde. Müracaat edenlerden bin 400 kişiye de kanser teşhisi konuldu.'' dedi.
- ''Kanser tedavisi maliyeti oldukça pahalı''
Kanser hastalarının tedavi maliyetinin yüksek olduğuna dikkati çeken Ahmed, bu konuda hassas yardımseverlerin desteğiyle faaliyetlerine devam ettiklerini ifade etti.
Hükümetin desteğinin kısıtlı olduğunu aktaran Dr. Ahmed, şunları söyledi:
''Adeta asrın vebası olan kanserle mücadele merkezimize, hükümetin desteği oldukça kısıtlı. Sadece bağışçıların desteğiyle hizmet veriyoruz. Tedavide kullandığımız ilaçlar da oldukça pahalı. Maddi imkanları olmayan hastalarımızın birçok ilacını temin etmemize rağmen yetersiz kalabiliyoruz. Devlet mutlaka bu insanların yanında olmalı.''
- ''Başlıca neden petrol ve doğalgaz atıklarıdır''
Kerkük kentinin petrol ve doğalgaz şirketleriyle adeta abluka altına alındığını, bu şirketlerden yükselen duman ve atıkların kanser hastalığının başlıca nedeni olduğunu vurgulayan Dr.Ahmed, ''Ne yazık ki kentin dört bir yanında on yıllar önce inşa edilen ve son dönemlerde de bunlara eklenen özel petrol ve doğalgaz şirketlerinin duman ve diğer atıkları sebebiyle havaya kanserojen maddeler saçılıyor. Kanser tanısı konulan hastalarımızın neredeyse tümü bu şirkette çalışanlardan ya da bu şirketlere yakın olan yerleşim birimindeki vatandaşlardan oluşuyor.' diye konuştu.
Kentteki tüm canlılara ve çevreye verdiği zarardan dolayı bu şirketlerden yükselen dumanların önüne geçilmesi gerektiğine işaret eden Ahmed, müdahale edilmediği takdirde sinsi hastalıkların yayılma oranının daha da artacağını söyledi.
- ''Patlayıcı ve saldırılarda bir etkendir''
Dr. Ahmed, ''Ülke geneli ve özellikle Kerkük'te 2003 sonrası meydana gelen şiddet olayları, saldırılarda kullanılan patlayıcı maddelerin ve insanların ruh sağlığını etkileyen korku unsurunun da kanser hastalığını tetikleme faktörünü unutmamak gerekiyor.'' ifadelerini kullandı.
Merkezde beyin kanseri tedavisi gören 12 yaşındaki yeğenine refakat eden Abdulvahap Sıddık, ''Yeğenimin tedavi gördüğü bu merkezin daha büyük ve kapsamlı olması gerekiyor. Buradaki hizmetlerden memnunuz ancak dışarıdan aldığımız ilaçlar oldukça pahalı. Petrol zengini devletin hükümeti, bu tür merkezlere ve hastalara desteğini artırmalı.'' dedi.