AK Parti İstanbul Milletvekili Kuzu Açıklaması 'Bu Sistemde CHP De Kazanabilir, Millet Değişti, Sen De Değiş'

AK Parti İstanbul Milletvekili ve eski Anayasa Komisyonu Başkanı Burhan Kuzu, Cumhuriyet Halk Partisinin (CHP) Başkanlık sistemine karşı çıkma sebebinin bu modelde iktidara gelemeyeceğini bilmesinden kaynaklandığını, ancak değişen Türkiye’ye ayak uydurup her kesimi kucaklaması halinde şansının olabileceğini söyledi.

Koalisyonun bu ülke için her bakımdan büyük zarara sebep olduğunu ifade eden Kuzu, bakanlık sayısının AK Parti iktidarı öncesinde 40’a kadar çıktığını, bu ülkede Meteoroloji Bakanlığı diye bir bakanlık kurulduğunu belirterek, "İsraftan başka bir şey olmadı. Ne gerek var Meteoroloji Bakanlığına. Dedenize, ninenize zorun dizlerindeki sızının şiddetine göre size kar mı yağacak yağmur mu yağacak, fırtına mı çıkacak söylerlerdi. Ben bile söylerim para da almam" dedi.

Burhan Kuzu, muhalefetin en önemli argümanlarından biri olan, Meclisin denetlenemeyeceği iddiasının da aslının olmadığını, gensoru dışında da denetleme mekanizmaları olduğunu söyledi.

Kuzu, "Meclisteki çoğunluğun bakanını muhalefet gensoruyla düşürecek biz de ona uyup evet diyerek bakanı düşürecekmişiz. Kendi bakanımı niye düşüreyim, böyle şey olur mu aklımdan zorum yok ki. Muhalefet vermiş gensoruyu, çoğunluk bende. Niye düşürsünler sana uyarak. Şeytana uymak gibi bir şey bu bana sorarsan" dedi.

Antalya Birlik Vakfı tarafından Mimar Sinan Kongre Merkezinde düzenlenen ’Yeni Türkiye ve yeni hükümet modeli’ konulu konferansta konuşan Kuzu, konuşmasının başında özgeçmişindeki doğum tarihi üzerinden Türkiye’nin geçmişte yaşadığı sıkıntılara örnek verdi. Nüfus kaydında 1.1.1955 doğumlu olduğunun yazıldığını hatırlatan Kuzu, "1.1.1955 deyince zaten yalan olduğu oradan belli, hele köyün yüzde 89’nun doğum tarihi 1.1’ise bunda bir yanlışlık var. Bu da o yıllarda memleketin o zamanki halinden kaynaklanıyor. Çocuk kışın doğuyor baba kıştan gidemiyor, yazın doğuyor işten gidemiyor, tam okul başlayacağı zaman çocuğu götürüyor okula, nüfus cüzdanı olmayınca git al ilçeden diyorlar, ne zaman doğdu bu çocuk diye soruyorlar hani bir sene çok kar yağmıştı ya diyor o zaman doğdu, sanki müdür oralı da, belki adam yeni geldi yaz yavrum 1.1. diyordu. Seninle mi uğraşacak" diye konuştu.



’Devlet Bahçeli, referandum sonucu ne olursa olsun tarihteki yerini alacaktır’

Yeni Türkiye ve yeni hükümet modelinin Türkiye’nin gelmiş geçmiş belki de bir numaralı meselesi olduğunu, Başkanlık modeli dendiği zaman akıllara çok değişik çağrışımlar gelebildiğini söyleyen Kuzu, hele bir de Kemal beyi dinleyerek gelinmişse kafaların iyice karışmış olabileceğini ifade etti.

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun söylemlerine hakikaten cevap verecek bir tablo olmadığının görüldüğünü hatırlatan Kuzu, "Görüyorsunuz, diktatörlük, tek adamlık, Cumhuriyet kalktı, laiklik elden gitti diyor, bizim işimizi zorlaştıran havayı bulandıran ve hepimizi rahatsız eden birtakım tespitlerde bulunuyor. Bir siyasetçi buralara girmemeli, neyse onu doğrudan söylemeli. Öyle anlaşılıyor ki getirilen sistemle alakalı çok fazla şeyi söyleyemeyince bu sefer bel altından vurmalar ve nasıl bunu çamur atarız şeklindeki birtakım iftiralarla işi götürmeye çalışıyorlar. Bu konu benim 40 yıldır emek verdiğim bir ürün. Ak Parti’nin tek başına bir projesi değil senelerden beri bunu birçok siyasetçi yapmak istedi ama biz bunu buraya kadar getirebildik. Bu büyük gelişme Türkiye bakımından. Ben hep şunu söylüyordum, biri çıksa AK Parti’ye dese ki arkadaş senin 316 vekilin var, muhalefetten bir ses gelse halka götürme imkanı veriyorum git halka anlat derdini dese dye konuşuyorduk. Sayın Bahçeli’den Allah razı olsun. Asıl 15 Temmuz’da yaşanan vahşette görüldü ki sıradan hükümetler iktidarlardaki boşluklar sebebiyle bu gibi meselelerde dik durmakta zorlanacaklar. Bu çerçevede AK Parti’ye elini uzattı ve gelin bu işi yapalım dedi.

Bu tarihe geçek bir davranıştır sonucu ne olursa olsun Bahçeli görevini yapmıştır, zaman içinde tarihteki yerini alacaktır" dedi.



"30 yaş altı gençlik, bizden önceyi hatırlamadığı için bizi bizimle kıyaslıyor"

Benzer çağrıyı gerek Bahçeli gerek Başbakanın Kılıçdaroğlu’na ilettiğini söyleyen Kuzu, maalesef CHP’nin o masaya gelmediğini ama şimdi gelen metni de çok ağır şekilde eleştirdiğini kaydetti.

Eleştirinin en doğal hakları olduğunu ama asıl rahatsızlığın dozu kaçırılan, doğru olmayan yalan yanlışların anlatılması olduğuna dikkat çeken Kuzu, "Meclis elden gidiyor rejim elden gidiyor gibi birtakım ipe sapa gelmez şeyler anlatıyor. Bugün elimizdeki yönetim nedir biz ne getirmeye çalışıyoruz. 15 yıldır hükümettesiniz, doğru, çok da fazla oy oranlarıyla geldiniz işler de yaptınız. Bu da doğru o zaman Allah’tan belanızı mı arıyorsunuz gibi bir soru var. Haklı bir soru gibi duruyor salonda olan 30 yaş altındakiler sorarsa ona hak verebilirim ama 30 yaş üstü sorarsa ona hak verememem, Türkiye’nin bizden önce nasıl nerelerden geçerek geldiğini en iyi onların bilmesi gerekir. 30 yaş altı olanlar biz geldiğimizde 15 yaşındaysa şimdi yaptı 30. Bizden önceki hükümetleri bilmiyor, bizden önceki sıkıntıları bilmiyor ama bizi bizimle mukayese ediyor. 2002 ’de böyleydiniz bugün öyle oldunuz diye bizi kenti içimizde tartıp biçiyor. Kötünün kötüsünü görenler bugünkü hükmetin yaptığı icraatların ne kadar tatminkar olduğun görür. 7 Haziran tarihinde bir sıkıntı geçirdi Türkiye, o tablo yeni seçimle 1 Kasım’da düzelmeseydi bugün Türkiye perişan haldeydi. Bu darbe teşebbüsün 7 - 8 Haziran da planlandığını düşünün ülkenin ne hale geleceğini tahmin edin. 7 Haziran’a baktığımızda Google’de en çok tıklanan kelime koalisyon nedir olmuş, koalisyon var ama gençilik bilmiyor, baktılar ki hiç de yenir yutulur bir şey değil" diye konuştu.



"Parlamenter sistemin huyu bozuktur, arıza yapar"

Koalisyonlardan Türkiye’nin her zaman zarar gördüğünü, 2002 de AK Parti’nin göreve geldiğini hatırlatan Kuzu, "Ama Türkiye her zaman böyle gidemez, bu parlamenter sistemin huyu bozuktur bu modelin araba olarak düşündüğünüzde fabrikasyon hatalar vardır bu sistem bu ülkede yaşatmak mümkün değildir, kör topal götürüyoruz ama bu modelden dünya çok çekti Amerika başkanlık modeline geçerek kendini kurtardı, Fransa 70 yılda 104 hükümet kurdu, 11 anayasa eskitti, 5 cumhuriyet eskitti geçti yarı başkanlık sistemine. İtalya sürüm sürüm sürünüyor,, Yunanistan sürüm sürüm sürünüyor, sadece İngiltere’de bu model işleyebilir çünkü kendi modelidir orada doğmuştur ama başka ülkelerde yürümemiştir" dedi.



"Bu ülkeye Meteoroloji Bakanlığı kurdular"

Koalisyonda hizmet olmadığı gibi hükümet ortaklarına pay verebilmek için Bakanlık sayılarının artırıldığını ve görev geldiklerinde Türkiye’de 40 Bakanlık olduğunu hatırlatan Kuzu, 340 milyon nüfusu bulunan Amerika’da 12 bakanlık bulunduğunu hatırlattı. Kuzu, "Ne oluyor koalisyon hükümetlerinde. yüzde 20 alan, 18 alan, 16 alan bakanlıkları bölüşüyor. Kaç vekilin var diyor başbakan 20 vekilim var diyor ne istersin diyor 10 tane bakan isterim diyor, diğerine soruyor 40 vekile 20 bakan istiyor, bir topluyorlar, 50’den fazla bakan oluştu ne yapacak bakanlıkları bölüyor bir bakanlığı üçe dörde bölüyor kurumlar bazında bakanlık kuruyor. Geldiğimiz zaman Meteoroloji Bakanlığı vardı, yağmurdan kardan doludan fırtınadan sorumlu. Bunlar için bakanlığa gerek var mı evdeki ninenize dedenize sorun dizine baksın sızının durumuna göre söylesin size kar mı gelecek dolu mu gelecek yağmur mu gelecek. Ben bile söylerim para almadan. Her bir bakanlık israf masraf, bankaları bölüşüyorlar geldiğimiz zaman 23 milyar dolar bankaların görev zararı vardı. Geldiğimizde 40 bakanlık vardı, indi 25’e. Bu da çok. 340 milyon nüfusu olan Amerika’da 12 bakan var" diye konuştu.

Koalisyonda başka sıkıntıların da olduğunu pazarlıklar yapıldığını kaydeden Kuzu, Mesut Yılmaz hükümetini örnek verdi. Kuzu, "Mesut Yılmaz vardı bir zamanlar, bir işadamının evinde hükümet kuruldu işadamı onu pijamasıyla karşıladı, benim pijamam yok eşofmanım vardı üzerimde dedi ben işin pijamasında eşofmanında değilim ben nasıl oluyor da bir işadamının evinde hükümet kurulabiliyor, bu memleket bakımından benim ciğerimi sızlatıyor şahsı önemli değil işadamının" şeklinde konuştu.



Bulunduğumuz coğrafyada uyursanız çayınızı bardağınızı çalarlar’

Bülent Ecevit’in de tek başına iktidara gelemeyeceğini düşündüğü için zaman zaman bu memlekette koalisyon olsa iyi olacağını söylediğini hatırlatan Burhan Kuzu o zaman başka ülkede var mı denildiği zaman da özellikle bu kuzey ülkelerini örnek verdiğini söyledi.

Kuzu, "Örnek verdiği ülkeler İsveç, Norveç, Danimarka falan, buralarda 4 milyon nüfus var Konya kadar toprak var, Anadolu da bir laf var babam da yönetir diye 70 bin dolar kişi başına düşen milli gelir var. 4’lü koalisyon olsa ne olur 5’ li koalisyon olsa ne olur. Başlarında Esad yok, fesat yok, DEAŞ yok, Kemal yok. Adamlar rahat . Böyle bir ülkede işler kolay. Bizim bulunduğumuz topraklar zor yerler. Bu bölgede gözünü yumduğun an çayın bardağın gider burada mecazi anlamda söylüyorum elinde silah her tarafa bakacaksın. Biz bu bölgelerde çok daha dikkatli gözümüzü dört açarak bu ülkeyi yönetmemiz gerekiyor. Yeni gelecek metin ömür billah koalisyonu reddediyor öyle pazarlık falan yok kim yüzde 51 alırsa o yönetecek. O defter kapandı artık. İkincisi iki başlılık denilen bir istem var biri başbakan biri Cumhurbaşkanı. Bizim ülkede olsun başka ülkede olsun. Yer yer sıkıntılar çıkıyor karşılıklı. Aynı parti olmak yetmez, Çiller’le Demirel örneği var. Kızım diye Başbakanlığı verdi partiyi teslim etti sonra bir kavga, kızı ziyarete geldiği zaman camdan atıyordu. Mesut Yılmaz, Özal kavgaları, Özal’la Demirel kavgaları, Ecevit’le Sezer kavgaları. Bir kitapçık fırlattı Türkiye ne hale geldi biliyorsunuz. Şimdi Başbakan ve Cumhurbaşkanı iyi geçiniyor ama bu her zaman öyle gitmiyor iki başlılık bu memlekette bir sorundur, getireceğimiz modelde başbakanlık olmayacağı için iki başlılık paydos. Bu iki özellik tek başına savunmak için yeter de artar"’ dedi.



Sezer eleştirisi

Konuşmasında Cumhurbaşkanlığı makamının tarafsızlık ilkesi konusuna da değinen Burhan Kuzu, bir kişinin partili olduğu zaman tarafsız olamayacağı anlayışının yanlış olduğunu söyledi.

Kuzu, "Tarafsız olmak hukuken haklının yanında yer almaktır. Gelmiş geçmiş Cumhurbaşkanları partili değildi bugün de öyle anayasa gereği aslında. Bu işi en iyi uygulayanlardan birisi Sezer oldu ama Sezer tarafsız olabildi mi bana sorarsanız en tarafgir Cumhurbaşkanı Sezer’dir. Rektör atayacak 1 oyu olan rektörü filan mezhepten diye atamıştı. O bir oy da kendi oyu. Anayasa Mahkemesine üye seçiyor diyelim ki 40 yaşını doldurma şartı var öyle bir ayarlıyor tam 40 yaşına yeni girmiş olanı, kendine en yakını seçiyor hiç de konuşmuyor kırmızıda duruyor yeşilde geçiyor marketten kendi alışverişini kendi yapıyor ne oluyor yani. Ben de diyorum ki madem böyle sevdiğiniz bir insan Sezer, aday olsun bakalım ne kadar oy alıyor" diye konuştu.



’Gensoruda muhalefete uymak şeytana uymak gibidir’

Mecliste denetim yetkisinin kaldırılacağını iddia eden Kılıçdaroğlu’nu eleştiren Kuzu, denetim yetkisinin gensorudan ibaret olmadığını söyledi.

kuzu şöyle devam etti: "Bugün var mı diyorsun var diyor ne var gensoru varmış. Ne demek gensoru, bir bakanın düşürülme meselesi. Muhalefet gensoruyu verir filan bakan icraatları sakat bunu düşürelim der gensoruyu veren kim muhalefet, kim için veriyor bir bakan için veriyor, kimin bakanı çoğunluğun içinden çıkan bakan. Ben şimdi Allah aşkına muhalefete uyarak evet diyerek kendi bakanımı niye düşüreyim, böyle şey olur mu aklımdan zorum yok ki. Muhalefet vermiş çoğunluk bende. Niye düşürsünler sana uyarak. Şeytana uymak gibi bir şey bu bana sorarsan. Bugüne kadar 260 adet gensoru verilmiş ikisi kabul görmüş. Yeni sistemde bal gibi denetim var hem meclis araştırması hem meclis soruşturması var. Bunu önemsiyorum. Demek ki denetim kalktı diye bir şey doğru değildir.’

’CHP’nin derdi bu modelde iktidar şansının bulunmaması’

CHP’nin bu sisteme kaşı çıkmasının sebebinin bu modelde iktidara gelemeyeceği endişesi olduğunu söyleyen Burhan Kuzu, bu sözünün doğruluğunun nereden bakıldığına göre değişeceğini ifade etti.

Burhan Kuzu sözlerini şöyle tamamladı: "Onlar şöyle diyor yüzde 65 sağ var, yüzde 35 sol var Türkiye genelinde. Biz gelemeyiz. 60 yıldır parlamenter rejim var kaç defa geldin tek başına. O modelde gelemiyorsun ama bu modelde gelirsin. Yanılgı şu, 1970’lerde Anadolu’da baba ölürken çağırır, zannedersin ki giderken bir şey bırakacak. Kırattan koparsan hakkımı helal etmem, kırat Demirel, diğeri çağırır altıoktan koparsan hakkımı helal etmem. Altıok da CHP. Yıllarca sırf babamdan vasiyet diye yoldan gitmiştir. Ben 15 yıldır sahadayım sağdan dört kişilik aile, sorduğunuzda dördünün farklı partiye verdiğini görüyorsunuz, biz diyeceğiz ki babamıza senin tuttuğun partiyi tutmuyorum ekmeğimizi keser nasıl söylersin. Sana yol gösteriyorum artık kazanabilirsin ama sen değişeceksin Toplum değişmiş seni bekliyor. Sol kesim sağ kesim olsun getirdiğimiz modelin özeti şu, yüzde 20’lerle memleket yönetilmeyecek, yüzde 51 alacaksın bunun için ne kadar çok insanı kucaklarsan o kadar kazanacaksın. Yoksa bir taraftan irtica diyeceksin, bir taraftan yaşam biçimlerine müdahale diyeceksin sonra çıkıp başkanlığa heves edeceksin tabii ki olmaz. Biz bu modelde merkeze yakın insanlar gelsin istiyoruz. Ortayolu bulsun, yüzde 51’in bulduğu yol orta yoldur. Bu model Ekmeleddin Bey gibi merkezdeki insanlara şans verip Ahmet Necdet Sezer gibi adayların gelmesinin önünü tıkayan bir modeldir’.

Burhan kuzu, konferansın sonunda dinleyicilerden gelen soruları da cevapladı. Konferansa, Antalya Büyükşehir Belediye Başkanı Menderes Türel, AK Parti Antalya İl Başkanı Rıza Sümer, milletvekili Mustafa köse, Kepez Belediye Başkanı Hakan Tütüncü, Birlik Vakfı Antalya Başkanı Bekir Asri ile vatandaşlar katıldı.

Kaynak: İHA