'Halk Günü'nde Sorunları Birebir Görüşmelerle Çözüyor
Erzurum Valisi Azizoğlu, ayda iki defa düzenlediği 'Halk Günü' toplantılarıyla kamu kurumlarını halkla buluşturarak, sorunlara çözüm üretiyor Vali Azizoğlu: 'İdarecinin halkla birinci elden görüşmesini, onların problemini demokrasiyle olan ilişkilerini ve sıkıntılarını birinci elden duymasını sağlıyor. İdareci, eksik yürüyen işleri de halkın gözünden görme imkanına kavuşuyor'
ZEHRA MELEK ÇAT - Erzurum Valisi Seyfettin Azizoğlu'nun ayda iki defa düzenlediği 'Halk Günü' toplantılarında hem sorunlara çözüm üretiliyor hem de vatandaş ile kamu kurum temsilcileri bir araya getirilerek, yerinden yönetimin sorunları hızlı çözmesi sağlanıyor.
Vali Azizoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1988 yılında İstanbul'da kaymakam adayı olarak göreve başladığında dönemin valisinin halk günü toplantıları yaptığını belirtti.
'İstanbul'da bile halk günü toplantıları yapılabiliyorsa biz de yaparız.' düşüncesinden yola çıkarak kaymakamlık yaptığı yerlerde de benzer uygulamaları hayata geçirdiğini ifade eden Azizoğlu, 'Vali olduğum yerlerde de yörenin durumuna göre bazı yerlerde haftada bir, bazı yerlerde ayda iki defa yapmaya başladık. Bölgenin halk pazarının olduğu gün yaptık. Özellikle ilçelerde köylerden, mahallelerden vatandaşlar pazar kurulduğu gün ilçeye gelir, işlerini halleder. Biz de pazarın kurulduğu günler yapalım ki kamu kurumlarıyla, dertlerini dinleyelim.' diye konuştu.
Halk günü toplantılarına katılan vatandaşların iş, eğitim yardımı gibi sorunlarına çözüm aradığını ifade eden Azizoğlu, kamu kurumlarının temsilcilerinin de vatandaşa yardımcı olmaya çalıştığını söyledi.
- 'İdareci halkı ve bölgeyi tanımış oluyor'
Azizoğlu, halk günü toplantılarının çok faydasını gördüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti:
'İdarecinin halkla birinci elden görüşmesini, onların problemini demokrasiyle olan ilişkilerini ve sıkıntılarını birinci elden duymasını sağlıyor. İdareci, eksik yürüyen işleri de halkın gözünden görme imkanına kavuşuyor. Aynı zamanda da idareci halkı ve bölgeyi tanımış oluyor. İnsanlar dertlerini, sıkıntılarını baskı altında kalmadan rahatça anlatabildiklerine göre halkın gerçek dertlerinin de ne olduğunu hissetmiş oluyorsunuz. Doğru iletişimi kurarsanız insanlar da gerçek dertlerini anlatır. Hem bürokrasinin aksayan yönlerini ortaya çıkarmış oluyoruz hem de vatandaşımızın anlık problemlerine anlık çözümler üretiyoruz. Kurumlarımızı da vatandaşımızın gözünden tanımış oluyoruz. Bu bizim için önemli.'
'Devlet babanın yardım elini' vatandaşa uzatmaya çalıştığını vurgulayan Azizoğlu, teşekkür mektupları da aldığını aktardı.
Yaklaşık 7 ay önce Erzurum'da göreve başladığını hatırlatan Azizoğu, 'Temmuz ayında darbe teşebbüsünü atlattık. Biz halk günü uygulamalarına devam ettik. İşimiz bu. Vatandaşın günlük hayatta rahat ve huzurunu sağlayacağız. Diğerleri de görevimiz. Memlekete ihanet edenlerle de mücadelemizi sürdüreceğiz.' dedi.
Azizoğlu, halk günü toplantılarını Erzurum'da 15 günde bir çarşamba günleri yaptıklarını bildirerek, şöyle devam etti:
'Bunun için vatandaşın randevu ya da izin almasına gerek yok. O saatte toplantı salonuna girmek serbest. Ben de 11.00 olunca salona girerim. Dertlerimizi konuşuruz. Temmuz ayında başlattık. Bugüne kadar 632 vatandaşımız doğrudan doğruya halk gününe katılmış, bunlardan 310'unun ihtiyaç ve sıkıntıları hemen giderilmiş. Her vatandaşımızın sorununa da çözüm bulamıyoruz, beyan farklılıkları da oluyor. 105 başvuruya bir işlem yapamamışız, çünkü onların durumları bizim yardım yapmamıza mani. Ailevi, ekonomik problemlerini aktaran insanlar var. Bu kayda girmeyip ayrıca gelip özel görüşen yüzlerce insan oldu.'
- Tayini halk oylamasına sundu
Azizoğlu, zaman zaman güzel anılar da yaşadıklarını dile getirerek, bir anısını şöyle anlattı:
'Kamu görevlileri bakanlıklar tarafından nokta atamayla gelir. Ücra yerlere atanan kamu görevlileri de merkeze gelmek için uğraşıyor. Halk günü toplantısında bir hanımefendi geldi, yanında da 3 çocuğu var. Hınıs'ın bir köyünde öğretmen. '3 çocuğum var, ben köyde öğretmenim. Eşim de Erzurum Havalimanında teknisyen olarak çalışıyor. Sizin talimatınız var ama ben ne yapayım.' dedi. Aileleri birleştirmemiz gerekiyor. Biz de eşi Erzurum'da kendisi Tekman'da ise aileyi Tekman'da birleştiriyoruz. 'Doğru diyorsun. Hınıs'a havaalanı açamayız. Erzurumlulara soralım'. dedim. Salonda 70-80 kişi var, halk oylaması yaptık. Hoca hanımın tayininin Erzurum'a yapılması için el kaldırdılar.'
Azizoğlu, mektupla da kendilerinden destek istendiğini, halk günü toplantıları dışında vatandaşın istediği zaman gelip derdini anlatabileceğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA
Vali Azizoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1988 yılında İstanbul'da kaymakam adayı olarak göreve başladığında dönemin valisinin halk günü toplantıları yaptığını belirtti.
'İstanbul'da bile halk günü toplantıları yapılabiliyorsa biz de yaparız.' düşüncesinden yola çıkarak kaymakamlık yaptığı yerlerde de benzer uygulamaları hayata geçirdiğini ifade eden Azizoğlu, 'Vali olduğum yerlerde de yörenin durumuna göre bazı yerlerde haftada bir, bazı yerlerde ayda iki defa yapmaya başladık. Bölgenin halk pazarının olduğu gün yaptık. Özellikle ilçelerde köylerden, mahallelerden vatandaşlar pazar kurulduğu gün ilçeye gelir, işlerini halleder. Biz de pazarın kurulduğu günler yapalım ki kamu kurumlarıyla, dertlerini dinleyelim.' diye konuştu.
Halk günü toplantılarına katılan vatandaşların iş, eğitim yardımı gibi sorunlarına çözüm aradığını ifade eden Azizoğlu, kamu kurumlarının temsilcilerinin de vatandaşa yardımcı olmaya çalıştığını söyledi.
- 'İdareci halkı ve bölgeyi tanımış oluyor'
Azizoğlu, halk günü toplantılarının çok faydasını gördüğünü vurgulayarak, şunları kaydetti:
'İdarecinin halkla birinci elden görüşmesini, onların problemini demokrasiyle olan ilişkilerini ve sıkıntılarını birinci elden duymasını sağlıyor. İdareci, eksik yürüyen işleri de halkın gözünden görme imkanına kavuşuyor. Aynı zamanda da idareci halkı ve bölgeyi tanımış oluyor. İnsanlar dertlerini, sıkıntılarını baskı altında kalmadan rahatça anlatabildiklerine göre halkın gerçek dertlerinin de ne olduğunu hissetmiş oluyorsunuz. Doğru iletişimi kurarsanız insanlar da gerçek dertlerini anlatır. Hem bürokrasinin aksayan yönlerini ortaya çıkarmış oluyoruz hem de vatandaşımızın anlık problemlerine anlık çözümler üretiyoruz. Kurumlarımızı da vatandaşımızın gözünden tanımış oluyoruz. Bu bizim için önemli.'
'Devlet babanın yardım elini' vatandaşa uzatmaya çalıştığını vurgulayan Azizoğlu, teşekkür mektupları da aldığını aktardı.
Yaklaşık 7 ay önce Erzurum'da göreve başladığını hatırlatan Azizoğu, 'Temmuz ayında darbe teşebbüsünü atlattık. Biz halk günü uygulamalarına devam ettik. İşimiz bu. Vatandaşın günlük hayatta rahat ve huzurunu sağlayacağız. Diğerleri de görevimiz. Memlekete ihanet edenlerle de mücadelemizi sürdüreceğiz.' dedi.
Azizoğlu, halk günü toplantılarını Erzurum'da 15 günde bir çarşamba günleri yaptıklarını bildirerek, şöyle devam etti:
'Bunun için vatandaşın randevu ya da izin almasına gerek yok. O saatte toplantı salonuna girmek serbest. Ben de 11.00 olunca salona girerim. Dertlerimizi konuşuruz. Temmuz ayında başlattık. Bugüne kadar 632 vatandaşımız doğrudan doğruya halk gününe katılmış, bunlardan 310'unun ihtiyaç ve sıkıntıları hemen giderilmiş. Her vatandaşımızın sorununa da çözüm bulamıyoruz, beyan farklılıkları da oluyor. 105 başvuruya bir işlem yapamamışız, çünkü onların durumları bizim yardım yapmamıza mani. Ailevi, ekonomik problemlerini aktaran insanlar var. Bu kayda girmeyip ayrıca gelip özel görüşen yüzlerce insan oldu.'
- Tayini halk oylamasına sundu
Azizoğlu, zaman zaman güzel anılar da yaşadıklarını dile getirerek, bir anısını şöyle anlattı:
'Kamu görevlileri bakanlıklar tarafından nokta atamayla gelir. Ücra yerlere atanan kamu görevlileri de merkeze gelmek için uğraşıyor. Halk günü toplantısında bir hanımefendi geldi, yanında da 3 çocuğu var. Hınıs'ın bir köyünde öğretmen. '3 çocuğum var, ben köyde öğretmenim. Eşim de Erzurum Havalimanında teknisyen olarak çalışıyor. Sizin talimatınız var ama ben ne yapayım.' dedi. Aileleri birleştirmemiz gerekiyor. Biz de eşi Erzurum'da kendisi Tekman'da ise aileyi Tekman'da birleştiriyoruz. 'Doğru diyorsun. Hınıs'a havaalanı açamayız. Erzurumlulara soralım'. dedim. Salonda 70-80 kişi var, halk oylaması yaptık. Hoca hanımın tayininin Erzurum'a yapılması için el kaldırdılar.'
Azizoğlu, mektupla da kendilerinden destek istendiğini, halk günü toplantıları dışında vatandaşın istediği zaman gelip derdini anlatabileceğini sözlerine ekledi.