AB'den Malta Deklarasyonu
Deklarasyondan: 'AB ile Türkiye arasındaki (göçmen) anlaşmanın tüm yönleriyle tam ve adil bir şekilde uygulanmasını ve buna ek olarak Batı Balkan rotası üzerinde bulunan ülkelere desteğimizin devam edeceğini taahhüt ediyoruz' 'Libya'yı istikrara kavuşturma çabaları, daha önce olmadığı kadar önemli hale geldi'.
LA VALLETTA – Avrupa Birliği (AB) Konseyi üyeleri, Orta Akdeniz’deki düzensiz göçün dışsal nedenlerine odaklanan ve buralardaki sorunların çözümüne dönük biri dizi eylem planını içeren Malta Deklarasyonu’nu kabul etti.
Malta’nın AB Dönem Başkanı olması sebebiyle başkent La Valletta’daki gayriresmi zirvede bir araya gelen AB liderleri ve üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanları, Akdeniz’in orta kesiminde halen devam etmekte olan düzensiz göçe ilişkin Malta Deklarasyonu ile yeni eylem planını duyurdu.
Deklarasyonda, Malta’nın dönem başkanı olarak orta Akdeniz’deki göç sorununa yönelik çabaları takdirle karşıladığı, AB’nin bu sorunla mücadelesini insan haklarına, uluslararası hukuka ve Avrupa değerlerine, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ile uyumlu şekilde kararlılıkla sürdüreceği belirtildi.
Sürdürülebilir göç politikasının anahtar unsurunun AB dış sınırlarının etkin şekilde kontrol edilmesi ve yasa dışı göçün önlenmesi olduğu vurgulanan deklarasyonda, 2016 yılında yasa dışı göç yoluyla girişlerin, 2015’teki seviyenin üçte birine düştüğü ifade edildi.
Doğu Akdeniz rotasında baskıların sürdüğü bununla birlikte 2016’nın son 4 ayında yasa dışı göç yoluyla yapılan girişlerde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 98 düşüş kaydedildiği aktarılan deklarasyonda, 'AB ile Türkiye arasındaki (göçmen) anlaşmanın tüm yönleriyle tam ve adil bir şekilde uygulanmasına ve buna ek olarak Batı Balkan rotası üzerinde bulunan ülkelere desteğimizin devam edeceğini taahhüt ediyoruz.” ifadesine yer verildi.
Deklarasyonda, 2016’da Orta Akdeniz rotasında 181 binin üzerinde sığınmacının geçiş yaptığı, denizde yaşamını yitirenlerin sayısının 2013’ten bu yana her yıl arttığı belirtildi.
AB’nin bahar aylarının yaklaşması nedeniyle bu göç yolundaki geçişleri azaltma hususunda kararlı olduğunun vurgulandığı deklarasyonda, 'Kuzey Afrika, Sahra altı ülkelerle Libya’ya yönelik çalışmalarımızı hızlandıracağız.' ifadesi kullanıldı.
Deklarasyonda, 'Libya'yı istikrara kavuşturma çabaları, daha önce olmadığı kadar önemli hale geldi. AB, bu hedefe katkıda bulunmak için azami gayret sarf edecek.' denildi. Deklarasyonda, Libya’nın kara ve deniz sınırlarını kontrol altına almasına yönelik kapasite geliştirmenin, transit ve kaçakçılıkla mücadele için kilit önem taşıdığına vurgu yapıldı.
Libya’da BM’nin desteklediği Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne destek taahhüdü verileceği bununla beraber AB ve üye devletlerin, Libya’nın bölgesel ve uluslararası örgütlerle iş birliğini hızlandırmaya çalışacağı aktarıldı.
AB’nin kabul ettiği deklarasyonda, 'Libya ulusal sahil güvenlik güçleriyle diğer ilgili birimlerin ekipman ve eğitim açısından desteklenmesi, bölgede AB SOPHIA Operasyonu kapsamında görev yapan AB unsurlarının sayısının arttırılması, hem Libya içinde hem de yasa dışı göç rotası üzerinde bulunan ülkelerde insan kaçakçılarıyla mücadelenin Europol, Avrupa Sınır Koruma birimi ve Sahil Güvenlik dahil edilerek genişletilmesi, BMMYK ve IOM ile işbirliğinde Libya’da göçmen karşılama merkezleri sağlanması, Libya'nın sahil kesiminin geliştirilmesi, gönüllü geri dönüş programı için IOM'un desteklenmesi, Libya’daki göçmenlere yönelik insan kaçakçılarına karşı bilinçlendirme kampanyasının devreye alınması, Libya’nın kara sınırlarındaki baskının azaltılarak, sınır yönetimi kapasitesinin artırılması, alternatif kaçakçılık rotalarının izlenmesi' hususlarına öncelik verileceği belirtildi.
Deklarasyonda, dün İtalya ile Libya arasında imzalanan göçmen anlaşmasının da AB tarafından memnuniyetle karşılandığı ve AB’nin bunu desteklemeye hazır olduğu kaydedildi.
Malta Deklarasyonu'nda, Avrupa Konseyi’nin, dönem başkanı Malta’nın hazırlayacağı rapor doğrultusunda mart ve haziran ayındaki toplantılarda genel yaklaşıma ilişkin ilerlemeyi gözden geçireceği ifade edildi.
Kaynak: AA
Malta’nın AB Dönem Başkanı olması sebebiyle başkent La Valletta’daki gayriresmi zirvede bir araya gelen AB liderleri ve üye ülkelerin devlet ve hükümet başkanları, Akdeniz’in orta kesiminde halen devam etmekte olan düzensiz göçe ilişkin Malta Deklarasyonu ile yeni eylem planını duyurdu.
Deklarasyonda, Malta’nın dönem başkanı olarak orta Akdeniz’deki göç sorununa yönelik çabaları takdirle karşıladığı, AB’nin bu sorunla mücadelesini insan haklarına, uluslararası hukuka ve Avrupa değerlerine, Birleşmiş Milletler Mülteciler Yüksek Komiserliği (BMMYK) ve Uluslararası Göç Örgütü (IOM) ile uyumlu şekilde kararlılıkla sürdüreceği belirtildi.
Sürdürülebilir göç politikasının anahtar unsurunun AB dış sınırlarının etkin şekilde kontrol edilmesi ve yasa dışı göçün önlenmesi olduğu vurgulanan deklarasyonda, 2016 yılında yasa dışı göç yoluyla girişlerin, 2015’teki seviyenin üçte birine düştüğü ifade edildi.
Doğu Akdeniz rotasında baskıların sürdüğü bununla birlikte 2016’nın son 4 ayında yasa dışı göç yoluyla yapılan girişlerde, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 98 düşüş kaydedildiği aktarılan deklarasyonda, 'AB ile Türkiye arasındaki (göçmen) anlaşmanın tüm yönleriyle tam ve adil bir şekilde uygulanmasına ve buna ek olarak Batı Balkan rotası üzerinde bulunan ülkelere desteğimizin devam edeceğini taahhüt ediyoruz.” ifadesine yer verildi.
Deklarasyonda, 2016’da Orta Akdeniz rotasında 181 binin üzerinde sığınmacının geçiş yaptığı, denizde yaşamını yitirenlerin sayısının 2013’ten bu yana her yıl arttığı belirtildi.
AB’nin bahar aylarının yaklaşması nedeniyle bu göç yolundaki geçişleri azaltma hususunda kararlı olduğunun vurgulandığı deklarasyonda, 'Kuzey Afrika, Sahra altı ülkelerle Libya’ya yönelik çalışmalarımızı hızlandıracağız.' ifadesi kullanıldı.
Deklarasyonda, 'Libya'yı istikrara kavuşturma çabaları, daha önce olmadığı kadar önemli hale geldi. AB, bu hedefe katkıda bulunmak için azami gayret sarf edecek.' denildi. Deklarasyonda, Libya’nın kara ve deniz sınırlarını kontrol altına almasına yönelik kapasite geliştirmenin, transit ve kaçakçılıkla mücadele için kilit önem taşıdığına vurgu yapıldı.
Libya’da BM’nin desteklediği Ulusal Mutabakat Hükümeti’ne destek taahhüdü verileceği bununla beraber AB ve üye devletlerin, Libya’nın bölgesel ve uluslararası örgütlerle iş birliğini hızlandırmaya çalışacağı aktarıldı.
AB’nin kabul ettiği deklarasyonda, 'Libya ulusal sahil güvenlik güçleriyle diğer ilgili birimlerin ekipman ve eğitim açısından desteklenmesi, bölgede AB SOPHIA Operasyonu kapsamında görev yapan AB unsurlarının sayısının arttırılması, hem Libya içinde hem de yasa dışı göç rotası üzerinde bulunan ülkelerde insan kaçakçılarıyla mücadelenin Europol, Avrupa Sınır Koruma birimi ve Sahil Güvenlik dahil edilerek genişletilmesi, BMMYK ve IOM ile işbirliğinde Libya’da göçmen karşılama merkezleri sağlanması, Libya'nın sahil kesiminin geliştirilmesi, gönüllü geri dönüş programı için IOM'un desteklenmesi, Libya’daki göçmenlere yönelik insan kaçakçılarına karşı bilinçlendirme kampanyasının devreye alınması, Libya’nın kara sınırlarındaki baskının azaltılarak, sınır yönetimi kapasitesinin artırılması, alternatif kaçakçılık rotalarının izlenmesi' hususlarına öncelik verileceği belirtildi.
Deklarasyonda, dün İtalya ile Libya arasında imzalanan göçmen anlaşmasının da AB tarafından memnuniyetle karşılandığı ve AB’nin bunu desteklemeye hazır olduğu kaydedildi.
Malta Deklarasyonu'nda, Avrupa Konseyi’nin, dönem başkanı Malta’nın hazırlayacağı rapor doğrultusunda mart ve haziran ayındaki toplantılarda genel yaklaşıma ilişkin ilerlemeyi gözden geçireceği ifade edildi.