'Askeri Sırları Satanlar Değil Namaz Kılanlar Hain Oldu'

ASDER Genel Başkan Yardımcısı Hacımustafaoğulları: 'Bu memleketin askeri sırlarını Yunanistan'a satanki 1997'de tespit ettim bunuHava Kuvvetleri İstihbarata Karşı Koyma Şubesinde subaydı bu adam. Bizim askeri sırlarımızı Yunanistan'a sattı. Bunlar hain olmuyor ama biz namaz kıldığımız için hain oluyoruz' 'Bu ülkede yaşayan insan halkına düşman olamaz. Bu şebekelerin arkasında dış güçler var. Bunları yöneten, tezgahlayan ve örgütleyen Batılı istihbarat örgütleri var. Bu ülke üzerinde emelleri olanlar var'

SEFA MUTLU - Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Genel Başkan Yardımcısı emekli hava albay Mustafa Hacımustafaoğulları, 28 Şubat sürecinde ordudaki görevine son verilmesine ilişkin, 'Bu memleketin askeri sırlarını Yunanistan'a satan-ki 1997'de tespit ettim bunu-Hava Kuvvetleri İstihbarata Karşı Koyma Şubesinde subaydı bu adam. Bizim askeri sırlarımızı Yunanistan'a sattı. Bunlar hain olmuyor ama biz namaz kıldığımız için hain oluyoruz.' dedi.

AA muhabirine 28 Şubat döneminde yaşadıklarını anlatan Hacımustafaoğulları, askerlik yaşamı ve 28 Şubat'a giden süreç hakkında değerlendirmelerde bulundu.

Hacımustafaoğulları, 1976'da Hava Harp Okuluna girdiğini, 1980'de teğmen rütbesiyle mezun olduğunda 1980 askeri darbesinin gerçekleştiğini anımsatarak, 'İhtilalle göreve başladık. 1997'de 28 Şubat sürecinde, aralıktaki Yüksek Askeri Şurada irticai faaliyetlerde bulunduğum iddiasıyla Batı Çalışma Grubu çetesinin tasfiyesine maruz kaldık. Silahlı kuvvetler içerisinde fiili görev süremiz iki darbe arasında başlamış ve bitmiş oldu.' diye konuştu.

Hava Harp Okulunu dereceyle bitirdiğini, gelecek vadeden bir asker olduğunu ve 186 mezun arasında uçuş yapabilecek 60 kişi arasında olduğunu aktaran Hacımustafaoğulları, şunları kaydetti:

'Milli değerler düşmanlığı 28 Şubat'ta zirveye ulaştı. Bunlar topyekun bu halka savaş açtılar 28 Şubat'ta. Bu ülkede yaşayan insan halkına düşman olamaz. Bu şebekelerin arkasında dış güçler var. Bunları yöneten, tezgahlayan ve örgütleyen Batılı istihbarat örgütleri var. Bu ülke üzerinde emelleri olanlar var. Yoksa bir insan nasıl halkına rağmen bir şey düşünebilir? Bana üniformamı giydiren, belime silahımı takan bu millettir. Bu milletin emrinde görevimi yasalar çerçevesinde yapmaya mükellef bir askerdim. Hava Kuvvetlerinde 28 Şubat süreci 1986'da fiilen başladı. 1986'da Hava Kuvvetleri bünyesinde Etimesgut'taki zırhlı birliklerin yanında Hava Ulaştırma Grup Komutanlığı vardı. Orada özel işkence ve sorgu merkezi oluşturuldu. Oraya benim gibi subay, astsubay 400 kişi sırf dindar olduğu için çağrıldı. Ben yüzbaşıyken sorgusuz sualsiz bir hafta hücre hapsinde kaldım. Tek suçumuz dindar olmak. Hakkımızda irticai faaliyetlerde bulunduğumuz iddialarıyla çağırdılar. Zaten sakıncalı personel kategorisindeyiz. Bu memleketin askeri sırlarını Yunanistan'a satan-ki 1997'de tespit ettim bunu-Hava Kuvvetleri İstihbarata Karşı Koyma Şubesinde subaydı bu adam. Bizim askeri sırlarımızı Yunanistan'a sattı. Bunlar hain olmuyor ama biz namaz kıldığımız için hain oluyoruz. Bu merkez 1986'da faaliyetlerine başladı 1992'ye kadar devam etti. Ben bir hafta sorgulandım. Sorgu esnasında gözlerini kapattılar bazılarının. Böyle bir silah arkadaşlığı olmaz.'

Hacımustafaoğulları, söz konusu merkeze çağrılan bütün personelin zaman içinde ordudan atıldığını belirterek, sorgulamadan sonra 5 yıl daha görevine devam ettiğini söyledi.

Eskişehir'de görev yaptığı esnada iki çocuğunun imam hatip öğrencisi olduğunu belirten Hacımustafaoğulları, 'Çocuklarım askeri lojmanlardan okula gidip geliyordu. Kızım başörtülüydü. Bunlar gibi 5-6 çocuk vardı. 28 Şubat sürecinde Fadime Şahin, Müslüm Gündüz gibiler ortalığı karıştırınca toplum gerildi. Daha önce çocuklardan rahatsız olmayan personel, şikayette bulundu. Bunun üzerine istihbaratın talimatı üzerine çocuklara benimle ilgili sorular sordular.' diye konuştu.

Yaşadığı bu olay sonrasında uzun süre beraber çalıştığı bazı komutanlarla tartıştığını ve kendisinden savunma alındığını aktaran Hacımustafaoğulları, söz konusu tuğgeneralin kendisi hakkındaki raporun kısa sürede Yüksek Askeri Şuraya yetiştirildiğini söyledi.

Hacımustafaoğulları, 26 Kasım'da yaşanan tartışma sonrasında hakkındaki raporun 12 Aralık'taki şurada görüşüldüğünü ifade ederek, sonrasında ordudan tasfiye edildiğini sözlerine ekledi.
Kaynak: AA