'15 Temmuz'un Taşları 28 Şubat'ta Döşendi'

ASDER Antalya Şube Başkanı Şimşek: '15 Temmuz'da yaşadığımız o hain darbe girişiminden sonra bir kez daha şunu anlamış olduk ki aslında 15 Temmuz'un taşları 28 Şubat'ta döşendi' '28 Şubat'ta FETÖ'cüleri ordudan atmak için bir gerekçe kalmamıştı ortada, hepsinin eşleri başlarını açmıştı, namazı terk etmişlerdi. Onların yap dediklerini yapıyorlardı, yapma dediklerini yapmıyorlardı. Onlar da ordudan atılmıyordu, aksine korunuyordu' '15 Temmuz'un acı tecrübesini yaşatan, aslında 28 Şubat süreci oldu. Türk Silahlı Kuvvetlerinden atılan binlerce başarılı askerin yerine Pensilvanya'dan emir alan, sınav sorularını çalarak orduya giren, sızan, vatan haini, halk düşmanlarına meydan kalmış oldu'

GÜLSEM ADAM - Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Antalya Şubesi Başkanı Hakan Şimşek, ardında binlerce mağdur bırakan 28 Şubat darbesine ilişkin, '15 Temmuz'da yaşadığımız o hain darbe girişiminden sonra bir kez daha şunu anlamış olduk ki aslında 15 Temmuz'un taşları, 28 Şubat'ta döşendi.' dedi.

Dönemin kudretli paşalarının 'Bin yıl sürecek' nitelemesi yaptığı 28 Şubat sürecinin hayatlarını 180 derece değiştirdiği insanlardan biri olan Hakan Şimşek, ordudan nasıl ihraç edildiğini AA muhabirine anlattı.

Şimşek, 16 Haziran 1998'de olağanüstü toplanan Yüksek Askeri Şuranın kararları ile 'disiplinsizlik' gerekçesiyle 11 yıllık astsubaylığının hiçe sayılarak bir anda görevine son verilmesinin ruhunda açtığı yaranın tazeliğini koruduğunu belirterek sözlerine başladı.

Mesnetsiz gerekçelerle ordudan ihraç edildiklerini savunan Şimşek, 'Daha sonrasında yaşadığımız süreçlerden anladığımız kadarıyla, eşimiz tesettürlüydü ve biz bundan taviz vermedik. Diğer taraftan biz namaz kılıyorduk ve İslami yaşantımızdan taviz vermedik. Sırf bu yüzden Türk Silahlı Kuvvetleri içinde 1995-1996 yıllarında bir cadı avı başlatıldı.' dedi.

Eşinin başını açmayan, içki içmeyen, balolara katılmayanların fişlendiğini ifade eden Şimşek, bu şekilde İslami yaşantısından taviz vermeyenlerin, peyderpey ordudan atıldıklarını öne sürdü.

- 'Sivil hayatta sudan çıkmış balığa döndük'

Ordudan ihraç edildiğinde sadece kendisinin değil, ailesinin de ciddi bir psikolojik travma sürecine girdiğini dile getiren Şimşek, şunları söyledi:

'Benim gibi 14 yaşından beri TSK'ya gönül vermiş, kendini adamış bir personel için çok zor oldu tabii. Tabir yerindeyse biz sivil hayatta sudan çıkmış balığa döndük. Zaten bizi ordudan ihraç edenler, daha sonra da çalıştığımız iş yerleri sahiplerine, 'Simit bile sattırmayacaksınız bu adamlara' diye baskı uyguladı. Yani ekmeğimizle oynamaya biz ordudan ihraç edildikten sonra da devam ettiler. Fakat bu travmaları atlattık.15 Temmuz tarihinde yaşadığımız o hain darbe girişiminden sonra bir kez daha şunu anlamış olduk ki aslında 15 Temmuz'un taşları 28 Şubat'ta döşendi. TSK'da samimi, vatansever, dinine, bayrağına bağlı dindar subayı, astsubayı ihraç edip, bugünün FETÖ'cü hainlerini yerleştirdiler. 28 Şubat darbecilerinin yaptığı fişlemelerle en az 5 bin askeri personel TSK'dan ihraç edildi. O gün Pensilvanya'dan emir alan subay, astsubayların önleri açıldı, terfi ederek bugünlere geldiler işte. O yılların genç subaylarının, astsubaylarının, 15 Temmuz'da darbe girişimi yapmaya kalkışan hainler olarak karşımızı çıktıklarını görüyoruz.'

Şimşek, 'darbe doğuran sistemin', 'darbe doğuran mekanizmanın' deşifre olması ve bunun kökten değiştirilmesi gerektiğini belirterek, 15 Temmuz'un acı tecrübesi sonrasında askeri okullarda, harp okullarında ve Silahlı Kuvvetler kademelerinde bir takım tedbirler alındığını kaydetti.

- 'Meydan, FETÖ'cülere kaldı'

Şimşek, kendilerini ordudan ihraç eden Batı Çalışma Grubu'nun (BÇG) halen devam eden davalarda kendilerini mağdur olarak göstermeye çalıştıklarını ve FETÖ'cü olan hiç kimsenin o dönemde ordudan ihraç edilmediğini dile getirdi.

FETÖ mensuplarının, '28 Şubat postmodern darbesini' gerçekleştirenlerin bütün isteklerini yerine getirdiklerinin altını çizen Şimşek, şunları kaydetti:

'28 Şubat'ta FETÖ'cüleri ordudan atmak için bir gerekçe kalmamıştı ortada, hepsinin eşleri başlarını açmıştı, namazı terk etmişlerdi. Onların yap dediklerini yapıyorlardı, yapma dediklerini yapmıyorlardı. Onlar da ordudan atılmıyordu, aksine korunuyordu. Bu baskı ortamında Pensilvanya'dan emir alan subay ve astsubaylar, tedbir namı altında eşlerinin başlarını açtılar, namaz kılıyorlar ise namazı bıraktılar, içki içtiler. O günün vesayetçi anlayışı buna göz yumdu. Vatanperverliğinden, dindarlığından taviz vermeyenler ordudan ihraç edilirken, meydan FETÖ'cülere kaldı. Bunun sonucunda 15 Temmuz'un acı tecrübesini yaşatan, aslında 28 şubat süreci oldu. Türk Silahlı Kuvvetlerinden atılan binlerce başarılı askerin yerine Pensilvanya'dan emir alan, sınav sorularını çalarak orduya giren, sızan, vatan haini, halk düşmanlarına meydan kalmış oldu.'

Şimşek, kendilerini 28 Şubat'ta mağdur edenlerden tek tek hesap sorulmasını istediklerini de sözlerine ekledi.
Kaynak: AA