Yemen'in Çatışmalardan Uzak Sakin Limanı Açıklaması 'Sokotra Adası'
Sokotra'nın merkezi Hadibu'da yaşayan Sokatri: 'Toplumsal ilişkiler, atalarımızdan bize miras kalan öğretiler, gelenek ve göreneklerimiz bizi birbirimize sıkıca bağladığı gibi uyum içinde bir hayat sürmemizi sağlıyor. İki kişi arasında bir anlaşmazlık olması durumunda toplum tarafından bilinen ve sayılan akil insanlara başvuruluyor ve onların hakemliğinde sorunların çözümü sağlanıyor' Yemenli çevreci aktivist ve blog yazarı Şezabi: 'Adada yaşayanların barışçı tabiatı gereği burada silah, 'erkeğin onurunu zedeleyen onu küçük düşüren bir zayıflık göstergesi' olarak algılanıyor' Sokatra Emniyet Müdürü Ali: 'Sokotra halkı siyasi çekişmelerden ve iki yılı aşkın süredir ülkenin bir çok bölgesinde devam eden iç savaştan uzak durmasını bildi. Ada halkı tabiatı gereği şiddetin her türünden ve silah kullanımından geri duruyor'
MURAD EL- URAYFİ - Aden Körfezi'nin sonunda Yemen kıyılarına 500 kilometre mesafede yer alan 4 adacıktan oluşan Sokatra vilayeti, ülkede iki yılı aşkın süredir devam eden çatışmalardan uzak, sakin yaşantısıyla dikkati çekiyor.
Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre meşru hükümet ile Husiler arsındaki çatışmalar nedeniyle şu ana kadar bin 400'ü çocuk 7 bin 469 kişinin öldüğü, 40 bin 483 kişinin yaralandığı belirtilirken Yemen'in bu takımadalardan oluşan küçük vilayeti silah seslerinden uzak, suç oranının neredeyse yok denecek kadar az olduğu, insani ilişkilerde ise ülkedeki çatışma ortamından eser bulunmayan hoşgörü ve barış ortamıyla adeta başka bir ülke izlenimi veriyor.
Yaklaşık 3 bin 650 kilometre alana sahip 150 bin nüfuslu Sokotra vilayeti, kendi içinde sağladığı güvenlik ve istikrar ile Yemen'in huzurlu sakin limanı olarak görülüyor.
- 'Doğduğumdan beri adada ne bir el silah sesi ne de bir cinayet haberi duydum'
Geçen yıl ağustos ayında haber bültenlerinde yayınlanan bir olay Yemen'de heyecana neden oldu. Ülkenin en sakin ve huzurlu noktası olarak bilinen Sokotra'da 42 yıl sonra ilk defa bir kişi ateşli silahla vurularak öldürülmüştü. Ülkede kısa süre heyecana neden olan, 'çatışmalar Sokotra'ya da mı sıçrıyor?' sorusu kısa süre sonra cevap buldu. Söz konusu olayın aynı kabileden iki kişi arasındaki arazi anlaşmazlığı nedeniyle gerçekleşmiş olduğunun anlaşılması üzerine tüm Sokotralılar rahat bir nefes aldı.
AA muhabirine konuşan Sokotralılar, ülkenin en sakin ve huzurlu bu küçük bölgesinde çatışmadan uzak barış ve huzurun hakim olduğu bir hayat yaşamalarının en önemli sebeplerinden birinin ada halkında hakim barış ve güven duygusu olduğunu söyledi.
Sokotra'nın merkezi Hadibu'da yaşayan İskender es-Sokatri isimli Yemenli, cinayet haberini duyduklarında adadaki güvenlik ve istikrarın bozulacağını düşünerek büyük bir korku ve endişe yaşadıklarını belirtti. Sokatri, 'Doğduğumdan beri adada ne bir el silah sesi ne de bir cinayet haberi duydum. Daha önce Hadramevt'e bağlı olan ve hükümetin 2013'te müstakil bir vilayet olarak ilan ettiği Sokotra'da yıllardır iç barış ve huzurun hakim olduğu bir hayat yaşıyoruz.' dedi.
- Anlaşmazlıklar akil insanların hakemliğinde uzlaşıyla çözülüyor
Sorunlara kendilerine özgü yollarla çözüm bulduklarını anlatan Sokatri, 'Toplumsal ilişkiler, atalarımızdan bize miras kalan adet ve gelenekler, bizi birbirimize sıkıca bağladığı gibi uyum içinde bir hayat sürmemizi sağlıyor. İki kişi arasında bir anlaşmazlık olması durumunda toplum tarafından bilinen ve sayılan akil insanlara başvuruluyor ve onların hakemliğinde sorunların çözümü sağlanıyor. Buranın halkı adanın yıllardır sağladığı huzurlu ve dingin ortamı içinde barış içinde yaşıyor.' diye konuştu.
- Sokotra'da silah taşımak 'zayıflık' göstergesi
Silah taşımanın oldukça sıradan olduğu, hatta bir 'erkeklik' göstergesi olarak görüldüğü Yemen toplumunun aksine Sokotra'da halkın silah taşımadığı gibi ülke geneline hakim olan bu silah kültüründen de hayli uzak olmaları çatışmalardan uzak mevcut durumun en önemli nedenlerinden biri olarak gösteriliyor.
Yemen'de yaygın bir gelenek olan düğün ve gösterilerde havaya ateş açma burada görülmüyor. Ada sakinleri arasında silah sahibi pek az insan bulunuyor ve bu silahların da İngiliz işgali döneminden kalan eski tüfekler olduğu ifade ediliyor.
Yemenli çevreci aktivist ve blog yazarı Sicac eş-Şezabi, Sokotra halkının tabiatı gereği silah ile arasının iyi olmadığını dile getirdi. Şezabi, 'Adada yaşayanların barışçı tabiatı gereği burada silah, 'erkeğin onurunu zedeleyen onu küçük düşüren bir zayıflık göstergesi' olarak algılanıyor.' dedi.
Ada halkının, ülke genelinde hakim olan silah taşıma kültüründen uzak yetiştiğini aktaran Şezabi, bunda adada herhangi bir yırtıcı hayvan olmamasının önemli bir rolü olduğunu dile getirdi. Şezabi, adadaki yaşamı 'Adada yaşayan herkes, insanı da hayvanı da barışçıldır. Bu yüzden burada cinayet, soygun ve saldırı olayları yoktur, böyle şeyler görmez, duymazsınız.' bilgisini paylaştı.
- Suç oranı yüzde 1'in altında
Adadaki suç oranının yüzde 1'in altında olduğunu ve bunun da çoğunlukla akli dengesi yerinde olmayan kişilerce gerçekleştirilen hırsızlık gibi küçük çaplı suçların oluşturduğunu belirten Şezabi, şunları söyledi:
'Burada sorunlar her köyde ve yerleşim biriminde bulunan 'barış meclislerinde' çözülür. Halk tarafından sevilip sayılan akil kişiler, kabile liderleri ve halk bir araya gelerek sorunlarını konuşarak çözmeye çalışır. Geçen yıl ağustos ayında işlenen cinayet de bu meclisler yoluyla çözüme kavuşturuldu ve sulh ile sonuçlandı.'
- Güvenin sağladığı istikrar ortamı
Halkın çoğunun tarım ve hayvancılıkla uğraştığı Sokotra'da çobanlık yapan Said Ahmed, adada hakim olan güven duygusu sayesinde şu ana kadar hiçbir zaman ahırların kapılarını kilitleme ihtiyacı duymadığını ifade etti.
Her sabah ahırının kapısını açarak, yüzlerce koyununu otlamaları için adadaki geniş meralara saldığını, akşam olduğunda ise bir tane bile eksik olmaksızın tüm hayvanlarını gönül rahatlığı içinde ahırlarına yerleştirdiğini anlatan Ahmed, 'Ben adada yaşayanların koyunlarıma zarar vermesinden hiç korkmadım, korkmam da. Çünkü burada hiç kimse başkasının malına zarar vermez. Buradaki bütün hayvanlar sahipli ve kimin olduğu da bellidir.' dedi.
Adadaki güven duygusunun son derece güçlü olduğunu kimsenin araçlarını dahi kilitleme ihtiyacı duymadığını dile getiren Ahmed, 'Burada bir kişi araba çalsa dahi onu bu bölge içinde kullanamaz, dışarı çıkarabilmesi de çok zor. Aracı bölgeden çıkarmanın tek yolu, güvenlik güçlerinin kontrolü altında olan adadaki küçük liman. Çalınan aracın parçalanarak satılması da mümkün değil, çünkü zaten az sayıdaki tamir atölyelelerindeki ustalar kesinlikle bu tarz kişilerle iş yapmazlar.' diye konuştu.
- 'Sokotra halkı siyasi çekişmelerden uzak durmasını bildi'
Sokatra Emniyet Müdürü Salih Ali de adadaki mevcut güven ve istikrardan dolayı büyük sevinç ve gurur duyduğunu ifade etti. Ali şunları kaydetti:
'Sokotra halkı siyasi çekişmelerden ve iki yılı aşkın süredir ülkenin bir çok bölgesinde devam eden iç savaştan uzak durmasını bildi. Ada halkı tabiatı gereği şiddetin her türünden ve silah kullanımından geri duruyor. Ciddi sorunlar yok gibi. Bizim karşılaştığımız sorunlar sınırlı. Normal durumda adadaki mahkumların sayısı 10'u geçmez. Bunların çoğu da sadece tutuklulardan ibaret.'
2011'deki halk devriminin ardından bir türlü siyasi istikrarın sağlanamadığı Yemen, Eylül 2014'te Husilerin başkent Sana'yı ele geçirmesinin ardından 26 Mart 2015'ten bu yana Suudi Arabistan öncülüğündeki uluslararası koalisyonun destek verdiği hükümet güçleri ile Husiler ve devrik lider Ali Abdullah Salih yanlıları arasındaki çatışmalara sahne oluyor.
Sahip olduğu biyolojik önem ve ender bulunan çeşitlilik sebebiyle Sokotra, geçen ay UNESCO tarafından uluslararası deniz bölgeleri listesine alınmıştı.
Kaynak: AA
Birleşmiş Milletler (BM) raporlarına göre meşru hükümet ile Husiler arsındaki çatışmalar nedeniyle şu ana kadar bin 400'ü çocuk 7 bin 469 kişinin öldüğü, 40 bin 483 kişinin yaralandığı belirtilirken Yemen'in bu takımadalardan oluşan küçük vilayeti silah seslerinden uzak, suç oranının neredeyse yok denecek kadar az olduğu, insani ilişkilerde ise ülkedeki çatışma ortamından eser bulunmayan hoşgörü ve barış ortamıyla adeta başka bir ülke izlenimi veriyor.
Yaklaşık 3 bin 650 kilometre alana sahip 150 bin nüfuslu Sokotra vilayeti, kendi içinde sağladığı güvenlik ve istikrar ile Yemen'in huzurlu sakin limanı olarak görülüyor.
- 'Doğduğumdan beri adada ne bir el silah sesi ne de bir cinayet haberi duydum'
Geçen yıl ağustos ayında haber bültenlerinde yayınlanan bir olay Yemen'de heyecana neden oldu. Ülkenin en sakin ve huzurlu noktası olarak bilinen Sokotra'da 42 yıl sonra ilk defa bir kişi ateşli silahla vurularak öldürülmüştü. Ülkede kısa süre heyecana neden olan, 'çatışmalar Sokotra'ya da mı sıçrıyor?' sorusu kısa süre sonra cevap buldu. Söz konusu olayın aynı kabileden iki kişi arasındaki arazi anlaşmazlığı nedeniyle gerçekleşmiş olduğunun anlaşılması üzerine tüm Sokotralılar rahat bir nefes aldı.
AA muhabirine konuşan Sokotralılar, ülkenin en sakin ve huzurlu bu küçük bölgesinde çatışmadan uzak barış ve huzurun hakim olduğu bir hayat yaşamalarının en önemli sebeplerinden birinin ada halkında hakim barış ve güven duygusu olduğunu söyledi.
Sokotra'nın merkezi Hadibu'da yaşayan İskender es-Sokatri isimli Yemenli, cinayet haberini duyduklarında adadaki güvenlik ve istikrarın bozulacağını düşünerek büyük bir korku ve endişe yaşadıklarını belirtti. Sokatri, 'Doğduğumdan beri adada ne bir el silah sesi ne de bir cinayet haberi duydum. Daha önce Hadramevt'e bağlı olan ve hükümetin 2013'te müstakil bir vilayet olarak ilan ettiği Sokotra'da yıllardır iç barış ve huzurun hakim olduğu bir hayat yaşıyoruz.' dedi.
- Anlaşmazlıklar akil insanların hakemliğinde uzlaşıyla çözülüyor
Sorunlara kendilerine özgü yollarla çözüm bulduklarını anlatan Sokatri, 'Toplumsal ilişkiler, atalarımızdan bize miras kalan adet ve gelenekler, bizi birbirimize sıkıca bağladığı gibi uyum içinde bir hayat sürmemizi sağlıyor. İki kişi arasında bir anlaşmazlık olması durumunda toplum tarafından bilinen ve sayılan akil insanlara başvuruluyor ve onların hakemliğinde sorunların çözümü sağlanıyor. Buranın halkı adanın yıllardır sağladığı huzurlu ve dingin ortamı içinde barış içinde yaşıyor.' diye konuştu.
- Sokotra'da silah taşımak 'zayıflık' göstergesi
Silah taşımanın oldukça sıradan olduğu, hatta bir 'erkeklik' göstergesi olarak görüldüğü Yemen toplumunun aksine Sokotra'da halkın silah taşımadığı gibi ülke geneline hakim olan bu silah kültüründen de hayli uzak olmaları çatışmalardan uzak mevcut durumun en önemli nedenlerinden biri olarak gösteriliyor.
Yemen'de yaygın bir gelenek olan düğün ve gösterilerde havaya ateş açma burada görülmüyor. Ada sakinleri arasında silah sahibi pek az insan bulunuyor ve bu silahların da İngiliz işgali döneminden kalan eski tüfekler olduğu ifade ediliyor.
Yemenli çevreci aktivist ve blog yazarı Sicac eş-Şezabi, Sokotra halkının tabiatı gereği silah ile arasının iyi olmadığını dile getirdi. Şezabi, 'Adada yaşayanların barışçı tabiatı gereği burada silah, 'erkeğin onurunu zedeleyen onu küçük düşüren bir zayıflık göstergesi' olarak algılanıyor.' dedi.
Ada halkının, ülke genelinde hakim olan silah taşıma kültüründen uzak yetiştiğini aktaran Şezabi, bunda adada herhangi bir yırtıcı hayvan olmamasının önemli bir rolü olduğunu dile getirdi. Şezabi, adadaki yaşamı 'Adada yaşayan herkes, insanı da hayvanı da barışçıldır. Bu yüzden burada cinayet, soygun ve saldırı olayları yoktur, böyle şeyler görmez, duymazsınız.' bilgisini paylaştı.
- Suç oranı yüzde 1'in altında
Adadaki suç oranının yüzde 1'in altında olduğunu ve bunun da çoğunlukla akli dengesi yerinde olmayan kişilerce gerçekleştirilen hırsızlık gibi küçük çaplı suçların oluşturduğunu belirten Şezabi, şunları söyledi:
'Burada sorunlar her köyde ve yerleşim biriminde bulunan 'barış meclislerinde' çözülür. Halk tarafından sevilip sayılan akil kişiler, kabile liderleri ve halk bir araya gelerek sorunlarını konuşarak çözmeye çalışır. Geçen yıl ağustos ayında işlenen cinayet de bu meclisler yoluyla çözüme kavuşturuldu ve sulh ile sonuçlandı.'
- Güvenin sağladığı istikrar ortamı
Halkın çoğunun tarım ve hayvancılıkla uğraştığı Sokotra'da çobanlık yapan Said Ahmed, adada hakim olan güven duygusu sayesinde şu ana kadar hiçbir zaman ahırların kapılarını kilitleme ihtiyacı duymadığını ifade etti.
Her sabah ahırının kapısını açarak, yüzlerce koyununu otlamaları için adadaki geniş meralara saldığını, akşam olduğunda ise bir tane bile eksik olmaksızın tüm hayvanlarını gönül rahatlığı içinde ahırlarına yerleştirdiğini anlatan Ahmed, 'Ben adada yaşayanların koyunlarıma zarar vermesinden hiç korkmadım, korkmam da. Çünkü burada hiç kimse başkasının malına zarar vermez. Buradaki bütün hayvanlar sahipli ve kimin olduğu da bellidir.' dedi.
Adadaki güven duygusunun son derece güçlü olduğunu kimsenin araçlarını dahi kilitleme ihtiyacı duymadığını dile getiren Ahmed, 'Burada bir kişi araba çalsa dahi onu bu bölge içinde kullanamaz, dışarı çıkarabilmesi de çok zor. Aracı bölgeden çıkarmanın tek yolu, güvenlik güçlerinin kontrolü altında olan adadaki küçük liman. Çalınan aracın parçalanarak satılması da mümkün değil, çünkü zaten az sayıdaki tamir atölyelelerindeki ustalar kesinlikle bu tarz kişilerle iş yapmazlar.' diye konuştu.
- 'Sokotra halkı siyasi çekişmelerden uzak durmasını bildi'
Sokatra Emniyet Müdürü Salih Ali de adadaki mevcut güven ve istikrardan dolayı büyük sevinç ve gurur duyduğunu ifade etti. Ali şunları kaydetti:
'Sokotra halkı siyasi çekişmelerden ve iki yılı aşkın süredir ülkenin bir çok bölgesinde devam eden iç savaştan uzak durmasını bildi. Ada halkı tabiatı gereği şiddetin her türünden ve silah kullanımından geri duruyor. Ciddi sorunlar yok gibi. Bizim karşılaştığımız sorunlar sınırlı. Normal durumda adadaki mahkumların sayısı 10'u geçmez. Bunların çoğu da sadece tutuklulardan ibaret.'
2011'deki halk devriminin ardından bir türlü siyasi istikrarın sağlanamadığı Yemen, Eylül 2014'te Husilerin başkent Sana'yı ele geçirmesinin ardından 26 Mart 2015'ten bu yana Suudi Arabistan öncülüğündeki uluslararası koalisyonun destek verdiği hükümet güçleri ile Husiler ve devrik lider Ali Abdullah Salih yanlıları arasındaki çatışmalara sahne oluyor.
Sahip olduğu biyolojik önem ve ender bulunan çeşitlilik sebebiyle Sokotra, geçen ay UNESCO tarafından uluslararası deniz bölgeleri listesine alınmıştı.