İstanbul'da 'Diasporadaki Filistinlilerin Halk Konferansı'
İstanbul'da dün başlayan ve 3 bin 500'ü Türkiye dışından 6 bin Filistinlinin katıldığı 'Diasporadaki Filistinlilerin Halk Konferansı' sona erdi.
Kapanış bildirisinde, konferansın, birlik ve değişmez değerlere geri dönüş, devrim ve fedakarlık ruhunun canlandırılması ve Filistinlilerin Filistin üzerindeki hakkının vurgulanması yönünde bir çağrı ve sesleniş olduğu ifade edildi.
Bildiride, 'Oslo Anlaşması ve akabinde verilen tavizler ile İsrail ile yapılan güvenlik koordinasyonunun Filistin halkının çıkarlarına zarar verdiği ve haklarını elinden aldığı' ifade edildi.
Diasporadaki Filistinlilerin karar alma mekanizmasındaki rolünün etkinleştirilmesi ve tüm Filistinlilerin yasal temsilcisi olan Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) yeniden yapılandırılmasının önemine işaret edilen bildiride, yeni bir ulusal meclisin seçilmesi için şeffaf demokratik seçimlerin yapılması çağrısında bulunuldu.
'Filistin halkının işgalci İsrail'e karşı her türlü mücadele ve direnişi sergileme hakkı vardır. Bu, uluslararası kanunlar ile semavi dinlerin garanti altına aldığı bir hak olarak görülmektedir.' ifadesine yer verilen bildiride, Filistinli gruplara 1964 ve 1968 milli misaklarına ve direniş programına bağlılık temeli üzerinde birleşme çağrısı yapıldı.
Filistin halkının Arap ve İslam dünyasının temel parçası olduğunun vurgulandığı bildiride, Filistin mülteci kamplarının Arap ülkelerinde yaşanan çatışmaların dışında tutulması, kendilerine sosyal, insani ve ekonomik tüm haklarının verilmesi istendi.
Kaynak: AA
Bildiride, 'Oslo Anlaşması ve akabinde verilen tavizler ile İsrail ile yapılan güvenlik koordinasyonunun Filistin halkının çıkarlarına zarar verdiği ve haklarını elinden aldığı' ifade edildi.
Diasporadaki Filistinlilerin karar alma mekanizmasındaki rolünün etkinleştirilmesi ve tüm Filistinlilerin yasal temsilcisi olan Filistin Kurtuluş Örgütü'nün (FKÖ) yeniden yapılandırılmasının önemine işaret edilen bildiride, yeni bir ulusal meclisin seçilmesi için şeffaf demokratik seçimlerin yapılması çağrısında bulunuldu.
'Filistin halkının işgalci İsrail'e karşı her türlü mücadele ve direnişi sergileme hakkı vardır. Bu, uluslararası kanunlar ile semavi dinlerin garanti altına aldığı bir hak olarak görülmektedir.' ifadesine yer verilen bildiride, Filistinli gruplara 1964 ve 1968 milli misaklarına ve direniş programına bağlılık temeli üzerinde birleşme çağrısı yapıldı.
Filistin halkının Arap ve İslam dünyasının temel parçası olduğunun vurgulandığı bildiride, Filistin mülteci kamplarının Arap ülkelerinde yaşanan çatışmaların dışında tutulması, kendilerine sosyal, insani ve ekonomik tüm haklarının verilmesi istendi.