Bakan Müezzinoğlu, 'Rumeli Balkan Buluşması'na Katıldı
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Müezzinoğlu: 'Bu tarihi bir dönüşümdür. Bundan sonra milli irade ne istiyorsa o olacak. Birileri tuzak kuramayacak, birileri ümük sıkamayacak. Bunlar şimdi hiç utanmadan, sıkılmadan 'hayır' deyin diye çalışıyor. Niye hayır? Senin tuzakların devam etsin diye mi, hayır. Efendim Tayyip Erdoğan diktatör olacakmış. Komik olma ya. Erdoğan belediye başkanlığından bugüne hep seçimle geldi. Sen milletin getirdiği Büyükşehir Belediye Başkanını şiir okudu diye görevinden alan diktatör anlayışsın' 'Mazlum ve mağdur milletlerin geleceğe daha çok umutla ve güvenle bakabilmeleri için milletin güçlü iradesine, milletin güçlü iradesinin arkasında olan o güçlü lidere, liderliğe ihtiyacımız var. Bu günü gelir Recep Tayyip Erdoğan olur, cesareti varsa günü gelir Kemal Kılıçdaroğlu olur. Ama cesareti yoksa, güveni yoksa, milletle bütünleşemiyorsa, o zaman milleti korkutmayacaksın. Korkak olan, cesur olamayan sensin, milletle beraber yürüyemeyen sensin'
Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, 16 Nisan'daki halk oylamasına değinerek, 'Bu tarihi bir dönüşümdür. Bundan sonra milli irade ne istiyorsa o olacak. Birileri tuzak kuramayacak, birileri ümük sıkamayacak. Bunlar şimdi hiç utanmadan, sıkılmadan 'hayır' deyin diye çalışıyor. Niye hayır? Senin tuzakların devam etsin diye mi, hayır.' dedi.
Sultangazi Belediyesi tarafından düzenlenen Rumeli Balkan Buluşması'na katılan Müezzinoğlu, kendilerine düşenin, geldikleri bölgelerdeki insanların sorunlarını unutmamak, oradakilere sahip çıkmak olduğunu söyledi.
Balkanlar'ın her köşesindeki eserlere sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Müezzinoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 2000 yılının haziran ayında yaptığı Makedonya ziyaretine değinerek, 'Baktım ki Recep Tayyip Erdoğan'daki Balkanlar hasreti, özlemi sanki benden daha çok. Kıskandım. Ömür boyu siyaset yasağı olan, cezaevinden yeni çıkan biri o toprakları, o imkansızlıklar içinde o bölgenin insanlarıyla gece gündüz demeden gezdi, yaşatılması için eline imkan geçince de ne gerekiyorsa yaptı.' diye konuştu.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı tarafından, Balkanların her köşesindeki 4 bin 500 eserin tekrar ayağa kaldırıldığını vurgulayan Müezzinoğlu, Manastır'da Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim gördüğü okulu ziyaret ettiklerini anlattı. Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
'Bazıları Atatürk'ü kullanır, bazıları Atatürk'ten geçinir, bazıları Atatürk'ün gölgesine yan gelip yatar ama biz gereğini yaparız. Bazen Cumhuriyet Halk Partili kardeşlerim alınıyorlar. Onlar samimiyetle söylüyorum. 'Atatürk'ten geçiniyorsunuz, Atatürk'ü kullanıyorsunuz, onun gölgesine yan gelip de yatıyorsunuz' diyorum. Çünkü o büyük önder Mustafa Kemal Atatürk her bir tarafından kuşatılmış, bölünüp, parçalanıp yok edilmek istenen bir millete inanarak ve güvenerek 'Ya istiklal ya ölüm' demiştir. Bu ülkenin vatandaşı olarak bu genç cumhuriyeti bırakanlara asla nankörlük yapma hakkım yoktur. Mirası büyütmek, geliştirmek herkesin boynunun borcudur, sorumluluğudur.'
- 'Millete tuzak kuracak bir sistem getirdiler'
Müezzinoğlu, CHP'lilere 'Milletten korkuyorsunuz, milletin derdini paylaşmıyorsunuz, milletle beraber yürümüyorsunuz milletin değerleri umurunuzda değil.' dediğini ifade ederek, onların yalnız masa başında nutuk çektiklerini, Balkanlar'daki sorunları bir gün dert edinmediklerini, oradakilerle ilgilenmediklerini savundu.
Dış güçlerin Türkiye'nin ilerlemesine, gelişmesine, istikrarına ve milli iradesine tuzak kuracak bir sistem getirdiklerini, ne zaman millet başını biraz yukarı kaldırsa ümüğünün sıkıldığını ifade eden Müezzinoğlu, AK Parti kuruluncaya kadar bunun büyük oranda başarıldığını söyledi.
Tuzaklara alkış tutanlar ve destek verenlerin milletten korkanlar olduğunu dile getiren Müezzinoğlu, 'Milletin iradesinden, değerlerinden korkanlardır. Onun için zaman zaman Cumhuriyet Halk Partisi'ni bu anlamda, bu cumhuriyetin kurucusuna yakışmayan tavırları dolayısıyla eleştiriyorum. Yine eleştiriyorum. Milletin sisteminin, millete gelmesinin önünü kesmeye çalıştı.' dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan, başkanlık sistemi, cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili önerilerini yapmasını, güçlü bir parlamenter sistem önerisi getirmesini istediklerini anlatan Müezzinoğlu, 'Bir taraftan sen bu sistemi anlat, diğer taraftan biz diğerini anlatalım. O 'hayır' dedi. 'Mevcut yapı devam edecek.' dedi. Mevcut yapı kaos, sıkıntı, koalisyonlar üretiyor. Milletin kaderiyle oynuyor. Arkadan vesayet odaklarına fırsatlar veriyor.' diye konuştu.
Müezzinoğlu, milletin kaderiyle oynayanlara fırsat verilmemesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
'Cumhuriyet elden gidecek, dediler. Hedefimiz ne? Daha güçlü bir cumhuriyet. Yalan söylüyor, korkutuyorlar. Laiklik elden gidecek, diyorlar. Bu salonda başı açık ve kapalı kardeşlerim var. Laiklik elden mi gidiyor? Tam aksine laiklik kendini buluyor. Herkesin inanç özgürlüğüdür. Neden laiklik elden gitsin. Öbür taraftan Atatürkçülük elden gidiyor, diyorlar. Sen yan gelip de yattığın için elden gidiyor. Biz koşturuyoruz. Senin sayende bugün ülke ve millet bu noktaya geldi. Daha iyi noktalara gelebilmenin önünü açmadın, destek olmadın, vizyon koymadın. Özgürlükçü olmadın, millete yani cumhura sahip çıkmadın.'
Müezzinoğlu, yeni bir döneme girildiğini ve bu dönemde 'hayır' oyunu savunanların umut veren bir cümlesi bulunmadığını dile getirdi. Yeni sistemle ilk defa milli iradede ipin ucunun milletin eline geçeceğini vurgulayan Müezzinoğlu, şunları anlattı:
'Milletin yüzde 50'den fazlası ne diyorsa o olacak. Bunun karşısında nasıl durursun. Bunun daha iyi olmasıyla ilgili önerin varsa eyvallah başımızın üstünde yeri var. Bugüne kadar milletin sistemi değildi. Orduya farklı güç, Anayasa Mahkemesine farklı güç. Bu güçlerin hepsi milli iradenin üstünde. Ne zaman isterlerse milletin ümüğünü sıkacaklar ama onlara hiç kimse dokunmayacak. Yok kardeşim, millete kimse dokunmayacak. Bu tarihi bir dönüşümdür. Bundan sonra milli irade ne istiyorsa o olacak. Birileri tuzak kuramayacak, birileri ümük sıkamayacak. Bunlar şimdi hiç utanmadan, sıkılmadan 'hayır' deyin diye çalışıyor. Niye hayır? Senin tuzakların devam etsin diye mi, hayır. Efendim Tayyip Erdoğan diktatör olacakmış. Komik olma ya. Erdoğan belediye başkanlığından bugüne hep seçimle geldi. Sen milletin getirdiği Büyükşehir Belediye Başkanını şiir okudu diye görevinden alan diktatör anlayışsın.'
- 'Milletin geleceğinin seçimidir'
Mehmet Müezzinoğlu, halk oylamasının bir siyasi parti değil, milletin gelecek seçimi olduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile alakası olmadığını vurgulayarak, 'Erdoğan fanidir, milletse bakidir.' dedi.
Merdivenin basamaklarının istikrarlı bir şekilde çıkılması gerektiğini anlatan Müezzioğlu, bu basamakları milletten başka kimsenin sallamaması, basamaklara kimsenin milletin iradesinden başka birini koymaması gerektiğini aktardı.
Müezzinoğlu, millete karşı sorumlulukları olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
'Balkanlardaki insanlarımızın yanlarında daha güçlü Türkiye'yi görebilmesi, mazlum ve mağdur milletlerin geleceğe daha çok umutla ve güvenle bakabilmeleri için milletin güçlü iradesine, milletin güçlü iradesinin arkasında olan o güçlü lidere, liderliğe ihtiyacımız var. Bu günü gelir Recep Tayyip Erdoğan olur, cesareti varsa günü gelir Kemal Kılıçdaroğlu olur. Ama cesareti yoksa, güveni yoksa, milletle bütünleşemiyorsa, o zaman milleti korkutmayacaksın. Korkak olan, cesur olamayan sensin, milletle beraber yürüyemeyen sensin. Milleti niye korkutuyorsun? 'O ne güzel bana yüzde 25, 24 yetiyor. Ben ana muhalefet partisiyim, hem iş yapmam gerekmiyor hem de bol bol konuşarak burada krallığımı sürdürüyorum.' Yok öyle yağma. Bundan sonra meydana çıkan, yüreğini koyan, alın terini döken, millete hizmet edecek. Yoksa 'Bana yüzde 13, yüzde 23 yetiyor, AK Parti yüzde 40-41'lere inerse, biz de koalisyon kurarız, aramızda başbakanlığı da dönüşümlü olarak alırız.' Ne güzel ya. Artık devir değişti.'
Müezzinoğlu, daha büyük ve güçlü bir Türkiye için parti ve siyasi tercihleri, yaşam felsefeleri farklı olanların, 'hayır' diyenlerin tuzaklarına dikkat etmesi, milletin kaderine sahip çıkması gerektiğini ifade etti.
Kaynak: AA
Sultangazi Belediyesi tarafından düzenlenen Rumeli Balkan Buluşması'na katılan Müezzinoğlu, kendilerine düşenin, geldikleri bölgelerdeki insanların sorunlarını unutmamak, oradakilere sahip çıkmak olduğunu söyledi.
Balkanlar'ın her köşesindeki eserlere sahip çıkılması gerektiğini vurgulayan Müezzinoğlu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile 2000 yılının haziran ayında yaptığı Makedonya ziyaretine değinerek, 'Baktım ki Recep Tayyip Erdoğan'daki Balkanlar hasreti, özlemi sanki benden daha çok. Kıskandım. Ömür boyu siyaset yasağı olan, cezaevinden yeni çıkan biri o toprakları, o imkansızlıklar içinde o bölgenin insanlarıyla gece gündüz demeden gezdi, yaşatılması için eline imkan geçince de ne gerekiyorsa yaptı.' diye konuştu.
Türk İşbirliği ve Koordinasyon Ajansı Başkanlığı tarafından, Balkanların her köşesindeki 4 bin 500 eserin tekrar ayağa kaldırıldığını vurgulayan Müezzinoğlu, Manastır'da Mustafa Kemal Atatürk'ün eğitim gördüğü okulu ziyaret ettiklerini anlattı. Müezzinoğlu, şöyle devam etti:
'Bazıları Atatürk'ü kullanır, bazıları Atatürk'ten geçinir, bazıları Atatürk'ün gölgesine yan gelip yatar ama biz gereğini yaparız. Bazen Cumhuriyet Halk Partili kardeşlerim alınıyorlar. Onlar samimiyetle söylüyorum. 'Atatürk'ten geçiniyorsunuz, Atatürk'ü kullanıyorsunuz, onun gölgesine yan gelip de yatıyorsunuz' diyorum. Çünkü o büyük önder Mustafa Kemal Atatürk her bir tarafından kuşatılmış, bölünüp, parçalanıp yok edilmek istenen bir millete inanarak ve güvenerek 'Ya istiklal ya ölüm' demiştir. Bu ülkenin vatandaşı olarak bu genç cumhuriyeti bırakanlara asla nankörlük yapma hakkım yoktur. Mirası büyütmek, geliştirmek herkesin boynunun borcudur, sorumluluğudur.'
- 'Millete tuzak kuracak bir sistem getirdiler'
Müezzinoğlu, CHP'lilere 'Milletten korkuyorsunuz, milletin derdini paylaşmıyorsunuz, milletle beraber yürümüyorsunuz milletin değerleri umurunuzda değil.' dediğini ifade ederek, onların yalnız masa başında nutuk çektiklerini, Balkanlar'daki sorunları bir gün dert edinmediklerini, oradakilerle ilgilenmediklerini savundu.
Dış güçlerin Türkiye'nin ilerlemesine, gelişmesine, istikrarına ve milli iradesine tuzak kuracak bir sistem getirdiklerini, ne zaman millet başını biraz yukarı kaldırsa ümüğünün sıkıldığını ifade eden Müezzinoğlu, AK Parti kuruluncaya kadar bunun büyük oranda başarıldığını söyledi.
Tuzaklara alkış tutanlar ve destek verenlerin milletten korkanlar olduğunu dile getiren Müezzinoğlu, 'Milletin iradesinden, değerlerinden korkanlardır. Onun için zaman zaman Cumhuriyet Halk Partisi'ni bu anlamda, bu cumhuriyetin kurucusuna yakışmayan tavırları dolayısıyla eleştiriyorum. Yine eleştiriyorum. Milletin sisteminin, millete gelmesinin önünü kesmeye çalıştı.' dedi.
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan, başkanlık sistemi, cumhurbaşkanlığı sistemi ile ilgili önerilerini yapmasını, güçlü bir parlamenter sistem önerisi getirmesini istediklerini anlatan Müezzinoğlu, 'Bir taraftan sen bu sistemi anlat, diğer taraftan biz diğerini anlatalım. O 'hayır' dedi. 'Mevcut yapı devam edecek.' dedi. Mevcut yapı kaos, sıkıntı, koalisyonlar üretiyor. Milletin kaderiyle oynuyor. Arkadan vesayet odaklarına fırsatlar veriyor.' diye konuştu.
Müezzinoğlu, milletin kaderiyle oynayanlara fırsat verilmemesi gerektiğini belirterek, şöyle devam etti:
'Cumhuriyet elden gidecek, dediler. Hedefimiz ne? Daha güçlü bir cumhuriyet. Yalan söylüyor, korkutuyorlar. Laiklik elden gidecek, diyorlar. Bu salonda başı açık ve kapalı kardeşlerim var. Laiklik elden mi gidiyor? Tam aksine laiklik kendini buluyor. Herkesin inanç özgürlüğüdür. Neden laiklik elden gitsin. Öbür taraftan Atatürkçülük elden gidiyor, diyorlar. Sen yan gelip de yattığın için elden gidiyor. Biz koşturuyoruz. Senin sayende bugün ülke ve millet bu noktaya geldi. Daha iyi noktalara gelebilmenin önünü açmadın, destek olmadın, vizyon koymadın. Özgürlükçü olmadın, millete yani cumhura sahip çıkmadın.'
Müezzinoğlu, yeni bir döneme girildiğini ve bu dönemde 'hayır' oyunu savunanların umut veren bir cümlesi bulunmadığını dile getirdi. Yeni sistemle ilk defa milli iradede ipin ucunun milletin eline geçeceğini vurgulayan Müezzinoğlu, şunları anlattı:
'Milletin yüzde 50'den fazlası ne diyorsa o olacak. Bunun karşısında nasıl durursun. Bunun daha iyi olmasıyla ilgili önerin varsa eyvallah başımızın üstünde yeri var. Bugüne kadar milletin sistemi değildi. Orduya farklı güç, Anayasa Mahkemesine farklı güç. Bu güçlerin hepsi milli iradenin üstünde. Ne zaman isterlerse milletin ümüğünü sıkacaklar ama onlara hiç kimse dokunmayacak. Yok kardeşim, millete kimse dokunmayacak. Bu tarihi bir dönüşümdür. Bundan sonra milli irade ne istiyorsa o olacak. Birileri tuzak kuramayacak, birileri ümük sıkamayacak. Bunlar şimdi hiç utanmadan, sıkılmadan 'hayır' deyin diye çalışıyor. Niye hayır? Senin tuzakların devam etsin diye mi, hayır. Efendim Tayyip Erdoğan diktatör olacakmış. Komik olma ya. Erdoğan belediye başkanlığından bugüne hep seçimle geldi. Sen milletin getirdiği Büyükşehir Belediye Başkanını şiir okudu diye görevinden alan diktatör anlayışsın.'
- 'Milletin geleceğinin seçimidir'
Mehmet Müezzinoğlu, halk oylamasının bir siyasi parti değil, milletin gelecek seçimi olduğunu, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile alakası olmadığını vurgulayarak, 'Erdoğan fanidir, milletse bakidir.' dedi.
Merdivenin basamaklarının istikrarlı bir şekilde çıkılması gerektiğini anlatan Müezzioğlu, bu basamakları milletten başka kimsenin sallamaması, basamaklara kimsenin milletin iradesinden başka birini koymaması gerektiğini aktardı.
Müezzinoğlu, millete karşı sorumlulukları olduğunu belirterek, şunları kaydetti:
'Balkanlardaki insanlarımızın yanlarında daha güçlü Türkiye'yi görebilmesi, mazlum ve mağdur milletlerin geleceğe daha çok umutla ve güvenle bakabilmeleri için milletin güçlü iradesine, milletin güçlü iradesinin arkasında olan o güçlü lidere, liderliğe ihtiyacımız var. Bu günü gelir Recep Tayyip Erdoğan olur, cesareti varsa günü gelir Kemal Kılıçdaroğlu olur. Ama cesareti yoksa, güveni yoksa, milletle bütünleşemiyorsa, o zaman milleti korkutmayacaksın. Korkak olan, cesur olamayan sensin, milletle beraber yürüyemeyen sensin. Milleti niye korkutuyorsun? 'O ne güzel bana yüzde 25, 24 yetiyor. Ben ana muhalefet partisiyim, hem iş yapmam gerekmiyor hem de bol bol konuşarak burada krallığımı sürdürüyorum.' Yok öyle yağma. Bundan sonra meydana çıkan, yüreğini koyan, alın terini döken, millete hizmet edecek. Yoksa 'Bana yüzde 13, yüzde 23 yetiyor, AK Parti yüzde 40-41'lere inerse, biz de koalisyon kurarız, aramızda başbakanlığı da dönüşümlü olarak alırız.' Ne güzel ya. Artık devir değişti.'
Müezzinoğlu, daha büyük ve güçlü bir Türkiye için parti ve siyasi tercihleri, yaşam felsefeleri farklı olanların, 'hayır' diyenlerin tuzaklarına dikkat etmesi, milletin kaderine sahip çıkması gerektiğini ifade etti.