28 Şubat'ın Sembol İsmi 'Yasaklı Yıllar'ı Anlattı

Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 5. sınıfta okurken başörtüsü yasağı nedeniyle okuldan uzaklaştırılan Leyla Şahin Usta, 28 Şubat'ta yaşadıklarını AA'yla paylaştı AK Parti Konya Milletvekili Usta: 'Unutamadığım sahne, fakültede bayan robocopların bir arkadaşımızı iki kolundan sürükleye sürükleye zorla dersten çıkarması ve binanın dışına kadar kalabalığın arasından geçirerek gözaltına almasıydı' '28 Şubat bir darbeydi. Tanklar Sincan'da caddelerde yürüdü, tanklar inanan insanların üzerinden geçti ve herkesi sağa sola fırlattı. Toplumun ötekileştirmesi ve bir toplum mühendisliği çalışmasıydı. 28 Şubat, medyanın, ekonominin, siyasetin vesayet odaklarınca yönetildiği bir dönemdir' 'Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın güçlü lider kişiliği, yasağa karşı mücadele eden milyonların desteğiyle başörtüsü sorunu çözüldü. Siyasi anlamda Cumhurbaşkanımızın emek ve mücadelesi elbette herkesten fazladır' 'FETÖ mensupları en az yasakçılar kadar zarar verdi. Bizlerin atıldığı her konumdan onlar faydalandı ve ilerlediler. Maalesef 15 Temmuz darbe girişiminin planları 28 Şubat'tan beri yasakçılar ile iş birliği içinde uygulanarak gelmiştir'

GÜLSÜM İNCEKAYA - İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi 5. sınıfta okurken, 28 Şubat sürecinde, başörtüsü yasağı nedeniyle okuldan uzaklaştırılan AK Parti Konya Milletvekili Dr. Leyla Şahin Usta, 'Unutamadığım sahne, fakültede bayan robocopların bir arkadaşımızı iki kolundan sürükleye sürükleye zorla dersten çıkarması ve binanın dışına kadar kalabalığın arasından geçirerek gözaltına almasıydı.' dedi.

Milli Güvenlik Kurulunun (MGK), 28 Şubat 1997'deki olağanüstü toplantıda aldığı kararların ardından, daha sonra 'post-modern darbe' olarak adlandırılacak bir süreç başladı. 'Bin yıl süreceği' iddia edilen bu süreçte on binlerce insan mağdur edildi.

Cerrahpaşa Tıp Fakültesinde 5. sınıf öğrencisiyken kılık-kıyafet düzenlemesiyle eğitim hakkı engellenen Leyla Şahin Usta, o dönemin binlerce mağdurundan biri olarak başörtüsü mücadelesini ve o yıllarda yaşadıklarını AA muhabirine değerlendirdi.

Yasakların sınıflardan başlayarak yemekhanelere kadar uzandığını, yasağa uymayanların gözaltına alındığını söyleyen Usta, 'Tıp öğrencisiydim ve mezun olmama bir yıl kalmıştı. Yasak uygulamaya başlandığında önce amfi kapılarından içeri alınmadık. Stajları yaptığımız binaların kapısından alınmadık. Zamanla iyice yayıldı. Kütüphaneye, yemekhaneye ve öğrenci işlerine bile alınmaz hale geldik.' diye konuştu.

Hastanenin görevli personeli, asistan doktorlar daha sonra da polisler tarafından sınıflara alınmadıklarını belirten Usta, o dönemde kendisini çok etkileyen bir olayı şöyle anlattı:

'Bazen asistan doktorlar, bazen hocalar ve en sonunda polisler tarafından engellenir hale geldik. Unutamadığım sahne, fakültede bayan robocopların bir arkadaşımızı iki kolundan sürükleye sürükleye zorla dersten çıkarması ve binanın dışına kadar kalabalığın arasından geçirerek gözaltına almasıydı.'

- 'Bu ülkenin geleceği gençlerdik'

Usta, parlak, çalışkan, kimseye zararı olmayan gençler olduklarını ve birden bire tehlikeli kişiler ilan edilip toplumdan uzaklaştırılmaya çalışıldıklarını, bunu anlamanın çok zor olduğunu ifade etti.

Yanlış bir şey yapmadıklarını, sadece eğitim hakları için mücadele ettiklerini vurgulayan Usta, birçok şeyi sorgulamak zorunda kaldığını belirterek, şöyle devam etti:

'İlk başta insan bir düşünüyor, ben ne yaptım da hayatımı bu kadar engelliyorlar. Kimseye zarar vermeyen, başarılı, bu ülkenin geleceği olan gençlerken birdenbire tehlike olarak görülüyorsunuz ve toplumdan tamamen uzaklaştırılıyorsunuz. Bunu anlamak mümkün değil. Haklı olduğunuzu bilmek ve yanlış bir şey yapmadığınızdan emin olmak, doğru olanı doğru bir şekilde savunmak bizleri güçlendirdi. Beraber olmak güç verdi.'

- 'Tanklar inanan insanların üzerinden geçti'

Usta, 28 Şubat dönemini Türkiye'nin en acı ve karanlık günleri olarak niteleyerek, şunları anlattı:

'28 Şubat bir darbeydi. Tanklar Sincan'da caddelerde yürüdü, tanklar inanan insanların üzerinden geçti ve herkesi sağa sola fırlattı. Toplumun ötekileştirilmesi ve bir toplum mühendisliği çalışmasıydı. 28 Şubat, medyanın, ekonominin, siyasetin vesayet odaklarınca yönetildiği bir dönemdir. Cuntanın açıkça hükümeti tehdit edip seçilmişlerin değil kendi güçlerinin Türkiye’ye hakim olduğu bir dönemdir. Hukukun üstünlüğü değil, üstünlerin hukuka hükmettiği Türkiye tarihinin en acı günleridir 28 Şubat. Darbeydi, yaşanan sadece bir yasaktan söz etmiyoruz. Darbecilerin ve yasakçıların hakim olduğu, vesayetin gücü ile hareket edenlerin yerine milli iradenin hakim olduğu geçiş dönemini yaşadık. Bedelleri ağır olsa da tüm Türkiye'yi etkileyen tarihi bir sürecin yaşayanları olduk.'

- 'Yasakları baypas etmenin yollarını öğrendik'

Türkiye'de iki yıl mücadele ettikten sonra gittiği Viyana'da eğitimini tamamladığını belirten Usta, Yükseköğretim Kurulunun üniversitenin denkliğini kaldırması üzerine uzun yıllar Türkiye’ye dönemediğini söyledi.

Usta, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne itiraz başvurusunda bulunduklarını ancak olumlu yanıt alamadıklarını belirterek, şöyle konuştu:

'Artık okuma imkanı bizlere başörtüsü ile hiç mümkün görünmüyordu. Tamamen Allah'ın nasip ettiği bir yoldu. Avusturya hiç aklımızda yokken bir vesile ile Viyana Üniversitesi Tıp Fakültesi ile irtibata geçtik ve kabul belgelerimiz gelince bir bir gitmeye başladık. Viyana'dan 2003 yılında mezun oldum ancak YÖK denkliği olan üniversitenin denkliğini kaldırmıştı bu darbe sürecinde. O yüzden 2007 yılına kadar denklik alamadım. O yüzden Türkiye’ye dönemedim. Ama Viyana'da hekimliğe başladım ve orada ayrı bir tecrübe edindim.'

Hiçbir zaman yenilmişlik psikolojisi içine girmediğini, haklı olduğunu ve hakkını eninde sonda alacağına olan inancını kaybetmediğini dile getiren Usta, 'O yüzden yaşadıklarımız bizi yıpratsa da güçlenmemize ve farklı yönlerimizin gelişmesine vesile olmuştur. Artık yasağı baypas etmenin yollarını araştırıp kendimiz çözüm üretmeyi öğrenmiştik. Bu bana ve benim gibi darbe dönemini yaşayan çoğu kişiye bu bilinci öğretti. Her zorlukla pes etmeden uğraşmalı insan, zorlamalı ve çözümler üretebilmeli.' şeklinde konuştu.

- 'Değil milletvekili olmak, okulu bitirmeyi bile hayal edemiyorduk'

AK Parti Konya Milletvekili Dr. Leyla Şahin Usta, Merve Kavakçı'nın milletvekili seçildiği halde sırf başörtüsü nedeniyle TBMM'den kovulduğunu hatırlatarak, 'O günlerde değil milletvekili olmak, okulu bitirmeyi bile hayal edemiyorduk.' ifadelerini kullandı.

'Kırıldık, incindik ama kimseyi kırmadık, incitmedik, o yüzden bugünleri görüyoruz. Türkiye bugünleri hak ettiği için buradayız.' şeklinde konuşan Usta, sözlerini şöyle sürdürdü:

'O günler ile bugünleri karşılaştırırsam herkesin yaşadıklarından birer roman çıkar. Ben hep eğitimimi tamamlayıp iyi bir insan olmayı hedefledim. O yüzden samimiyetle, ihlasla zorlukları aşmak için çabaladım. Hiç ümitsiz olmadım. Yorulduğumuz zamanlarda arkadaşlar birbirimize kenetlenerek güçlendik.’’

Usta, Türkiye'de başörtüsü sorununun çözümünde Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın büyük katkısı olduğunu vurgulayarak, 'Cumhurbaşkanımız Erdoğan'ın güçlü, lider kişiliği, yasağa karşı mücadele eden milyonların desteği ile başörtüsü sorunu çözüldü. Siyasi anlamda, Cumhurbaşkanımızın emek ve mücadelesi elbette herkesten fazladır.' dedi.

- 'FETÖ mensupları yasakçılar kadar zarar verdi'

Usta, 28 Şubat darbesi sonrasında başörtüsü mücadelesine FETÖ mensuplarının en az yasakçılar kadar zarar verdiğini söyledi.

Başörtüsü mücadelesini teferruat olarak kabul eden FETÖ üyelerinin Gülen'in emri ile hemen başörtülerini çıkardığını aktaran Usta, şöyle konuştu:

'FETÖ mensupları en az yasakçılar kadar zarar verdi. Bizlerin atıldığı her konumdan onlar faydalandı ve ilerlediler. Maalesef 15 Temmuz darbe girişiminin planları 28 Şubat’tan beri yasakçılarla iş birliği içinde uygulanarak gelmiştir. FETÖ mensuplarının hesapları çok ağır ve zor olacak. Hak, hukuk tanımayan bu insanların bu ülkeye verdiği zarar çok büyüktür.’’

- 'Kadınların güçlendirilmesi için çabalıyorum'

Leyla Şahin Usta, Türkiye'de artık kadınların, cinsiyetlerine, kıyafetlerine göre değil ehliyet, liyakat, beceri ve eğitimlerine göre değerlendirildiğini belirtti.

Kadına yönelik şiddet konusunda da çalışmalar yürüttüğünü dile getiren Usta, parlamentoda kurulan inceleme ve araştırma komisyonuna bu konuda önleyici ve koruyucu teklifleri sunduğunu ifade etti.

Bu konuda STK'larla iş birliği içinde çalıştıklarını dile getiren Usta, şunları kaydetti:

'Şiddet hiçbir şekilde hoş karşılanacak bir şey değil. Kadına, çocuğa, engelliye, yaşlıya şiddetle mücadele gibi birçok başlık altında çalışıyoruz. STK'larla iş birliği içinde olmayı bu noktada önemli buluyorum. O yüzden STK'larla yapılan çalışmalara aktif katkıda bulunarak, kadınların güçlendirilmesi için çabalıyorum. Hele ki toplumun büyük bir kısmı 28 Şubat gibi her türlü şiddete maruz kalmış kadınlarımızın cesaretlendirilerek hak ettikleri yerlerde olmaları ve yaptıkları iş ne olursa olsun en iyisini yapabilmeleri için çalışıyor ve iyi bir örnek model olmaya özen gösteriyorum. Rabbim mahcup etmez inşallah. Türkiye çok şeyler başardı. Bu başarılar yılmayan, hak ve hukuk içerisinde mücadele eden tüm kadınlarımızın başarısıdır.'

Kaynak: AA