Sütün 'Doğal Gofret'e Zahmetli Yolculuğu

Nevşehir'in Derinkuyu ilçesine bağlı Kaymaklı beldesinde, yöre halkının geleneksel yöntemlerle ürettiği ve 'doğal gofret' olarak da adlandırılan kuru kaymak, lezzetiyle her yaş grubunun ilgisini çekiyor İneklerden sağılan sütün bağ çubuğu ve saman kullanılarak yakılan tandırlardaki kazanda kaynatılmasıyla başlayan kuru kaymağın zahmetli üretim serüveni, tepsilerde dinlendirme, kurutma ve dilimlenme sonrası bal dökülerek servis edilmesiyle lezzet şölenine dönüşüyor.

BEHÇET ALKAN - Anadolu'nun geleneksel lezzetlerinden kuru kaymak, adını bu üründen alan Nevşehir'in Derinkuyu ilçesine bağlı Kaymaklı beldesinde zahmetli aşamalar sonrası hazırlandıktan sonra sofralara ulaşıyor.

Kaymaklı Belediyesi tarafından Türk Patent Enstitüsüne yapılan başvuru sonucu 6 Ocak 2010'da tescillenerek marka haline gelen kuru kaymak, lezzetiyle her yaş grubunun ilgisini çekiyor.

Yöre halkının geleneksel yöntemlerle ürettiği ve 'doğal gofret' olarak adlandırdığı kuru kaymak hiçbir katkı maddesi kullanılmadan yüzde 100 sütten imal ediliyor.

Sabahın erken saatlerinde ineklerden sağılan süt, bağ çubuğu ve saman kullanılarak yakılan toprak tandırlarda kazanlarla kaynatılıyor. Bir tas yardımıyla bir-iki metre yüksekten köpürtülerek tepsiye dökülen süt, kor ateş üzerine konan tepside dinlenmeye bırakılıyor.

Ortalama 6 saat bekletilen tepsinin üzerinde biriken kaymak bıçak yardımıyla kesiliyor ve oklava yardımıyla yufka gibi katlanarak konulduğu kalburun üzerinde 4 gün süreyle kurumaya bırakılıyor. Zahmetli aşamaların ardından ortaya çıkan kuru kaymak, küçük dilimler halinde, üzerine bal dökülerek servis ediliyor.

Beldedeki düğün ve nişan merasimlerinin yanı sıra evlerde ağırlanan misafirlere çerezin yanında da ikram edilen 'doğal gofret' olarak adlandırılan ürün, yöre halkı için geçim kaynağı da oluyor.

Atıştırmalık bir ürün olarak doğallığı ve besleyiciliği ile yoğun talep gören kuru kaymak, beldede bulunan iş yerlerinde satışa sunuluyor.

Yaklaşık 30 yıldır kuru kaymak yaptığını belirten Mihriban Şen, sütün sofraya kuru kaymak olarak gelinceye kadar geçen süreçteki meşakkatli işlemleri anlattı.

Günlerce emek verilen bir tepsi kuru kaymağın 30 liradan satışa sunulduğunu aktaran Şen, yaşanılan zahmete kıyasla ürünün fiyatının çok düşük olmasından yakındı.

Şen, 'Tandırı yakıyoruz, sütü kaynatınca tepsiye döküyoruz. 6 saat dinlenince kaymağı tepsiden alıp kurumaya bırakıyoruz. Kuruduktan sonra üzerine şerbet veya bal döküp yiyoruz. Yapımı çok zor, zahmetli, tepsisi 30 liraya satılıyor. Ama bu zahmete göre fiyat düşük.' şeklinde konuştu.

Beldede yaşayan Ersin Doğru da 'İnsanlar artık tamamen doğal ürünlere yöneldi, kuru kaymak yüzde 100 sütten oluşuyor, başka hiçbir katkı maddesi yok. Biz doğal gofret olarak tanıtıyoruz bunu. Yapım aşaması çok zahmetli.' dedi.

Doğru, beldedeki çocukların teknolojinin gelişmesiyle ortaya çıkan çeşitli abur cubur yerine 'doğal gofret' olarak kuru kaymak tükettiğini kaydetti.

- Seri üretime geçilmesi planlanıyor

Kaymaklı Belediye Başkanı Halit Elma ise belde adına tescillenen kuru kaymağın tanıtımı için her yıl yaz aylarında kaymak festivali düzenlediklerini, seri üretim yapılabilmesi için proje hazırlığında olduklarını belirtti.

Kuru kaymak üretiminin belde için ekonomi oluşturmasını istediklerini dile getiren Elma, 'Kuru kaymağı ön plana çıkarmak için çalışmalar yapıyoruz. Beldemizde çoğu evin geçim kaynağı oldu. Neredeyse bütün evlerde üretim var. Kaymakla ilgili projemiz var, üretimimizi hızlandıracağız. Pazarlama konusunda bir sıkıntı yok, farklı şehirlerden talep edenlere kargo ile gönderim yapılıyor.' ifadelerini kullandı.
Kaynak: AA