Boğazda 'Ekmek Parası' Mücadelesi
Çanakkale Boğazı kıyılarında balık avlayan balıkçılar ekmeklerini denizin derinliklerinden çıkarıyor Tekneyle denize açılan mürettebat, sabaha dek avladıkları balıkları cinslerine göre ayırıp, buzla kapladıktan sonra tüketiciye ulaşmasını sağlıyor.
Çanakkale Boğazı'nda balıkçılar, gece yarısı başladıkları zorlu mücadelelerini sabaha dek sürdürüyor. Teknolojik cihazlarla profesyonel yöntemlerle avlanan balıkçılar, istavrit, lüfer ve sardalye balığı arıyor.
Akşam saatlerinde 'Uysal-1' isimli tekneleriyle 'Vira Bismillah' deyip denize açılan avcılar, sabah saatlerine dek boğazı boydan boya turluyor. Kaptan Hasan Karabiber'in son teknoloji cihazlarla boğazdaki tarama işleminin ardından 'hazır olun' çağrısıyla ağlar, personel tarafından mavi sulara bırakılıyor.
Yaklaşık 700 metre uzunluğundaki ağlar yavaş yavaş boğazın serin sularına gömülürken, 30 kişilik mürettebat da denizden çıkacak nasiplerini bekliyor.
Bir süre sonra denizden ırgatlar yardımıyla çekilen ağlar, yine görevli personelce balıklardan temizleniyor. Cinslerine göre ayrıştırılıp kasalara yerleştirilen balıklar teknede deniz suyundan üretilmiş buzla kaplanıyor.
Kaptan Hasan Karabiber, AA muhabirine yaptığı açıklamada, boğazda profesyonel anlamda balık avladıklarını söyledi. Bu konuda teknelerinin de bazı özelliklere sahip olduğunu ifade eden Karabiber, balıkları teknelerindeki özel sistem sayesinde deniz suyu kullanarak elde ettikleri buzlarla kapladıklarını belirtti.
Balık yakalamak için çok çaba sarf ettiklerini anlatan Karabiber, 'Kulağımız sürekli meteorolojide, hava durumunda. Yeri geliyor haftalarca, aylarca ailelerimizin yanına gidemiyoruz. Çanakkale Boğazı'nda gece geç saatler olmasına rağmen ağlarımızı denize bıraktık. Sarıkanat, lüfer, istavrit, sardalye gibi balıklar yakalıyoruz. Sabah erken saatlere kadar balığın peşinden gidiyoruz. Havalar soğuk, şartlar ağır ama yine de ekmeğimizin peşindeyiz. Teknemizdeki özel buz makinesiyle deniz suyu kullanarak hazırladığımız balığı daha kaliteli olarak tüketiciye ulaştırabiliyoruz.' dedi.
- 'Hepimiz geçimimizi balıktan sağlıyoruz'
Karabiber, vatandaşlara en taze balığı en iyi şekilde yakalayıp göndermeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
'Ağlarımızı denize bıraktığımızda 700 metrelik bir alanı kaplıyor. Zaman zaman denizin dibindeki kayalara takılıyor ve yırtılıyor. Sezon bitiminde ise bu ağlarımızın bakımını yapıyoruz. Teknemizde 30 kişi çalışıyor. 30 haneye ekmek veriyoruz. Kendimiz de 3 kardeşiz. Hepimiz geçimimizi balıktan sağlıyoruz. Masraflarımız ağır oluyor ama yine de Allah bereket versin'
Aşçı Evren Diyar ise teknede her gün öğle yemeğinde mutlaka balık yenildiğini söyledi.
Personelin yemeğine çok dikkat ettiklerini dile getiren Diyar, 'Sabah kahvaltısında tahin pekmezi ihmal etmiyoruz. Sebze yemeklerini de genelde akşam yemeğinde yapıyoruz.' ifadelerini kullandı.
Teknede bulunan iki buz makinesi sayesinde denizden alınan su, buz haline dönüştürülerek buzhanede depolanıyor. 24 saatte 10 ton buz yapabilen sistem, balığın bu sayede bozulmadan korunmasına ve tüketiciye daha iyi şartlarda ulaştırılmasına katkı sağlıyor.
Kaynak: AA
Akşam saatlerinde 'Uysal-1' isimli tekneleriyle 'Vira Bismillah' deyip denize açılan avcılar, sabah saatlerine dek boğazı boydan boya turluyor. Kaptan Hasan Karabiber'in son teknoloji cihazlarla boğazdaki tarama işleminin ardından 'hazır olun' çağrısıyla ağlar, personel tarafından mavi sulara bırakılıyor.
Yaklaşık 700 metre uzunluğundaki ağlar yavaş yavaş boğazın serin sularına gömülürken, 30 kişilik mürettebat da denizden çıkacak nasiplerini bekliyor.
Bir süre sonra denizden ırgatlar yardımıyla çekilen ağlar, yine görevli personelce balıklardan temizleniyor. Cinslerine göre ayrıştırılıp kasalara yerleştirilen balıklar teknede deniz suyundan üretilmiş buzla kaplanıyor.
Kaptan Hasan Karabiber, AA muhabirine yaptığı açıklamada, boğazda profesyonel anlamda balık avladıklarını söyledi. Bu konuda teknelerinin de bazı özelliklere sahip olduğunu ifade eden Karabiber, balıkları teknelerindeki özel sistem sayesinde deniz suyu kullanarak elde ettikleri buzlarla kapladıklarını belirtti.
Balık yakalamak için çok çaba sarf ettiklerini anlatan Karabiber, 'Kulağımız sürekli meteorolojide, hava durumunda. Yeri geliyor haftalarca, aylarca ailelerimizin yanına gidemiyoruz. Çanakkale Boğazı'nda gece geç saatler olmasına rağmen ağlarımızı denize bıraktık. Sarıkanat, lüfer, istavrit, sardalye gibi balıklar yakalıyoruz. Sabah erken saatlere kadar balığın peşinden gidiyoruz. Havalar soğuk, şartlar ağır ama yine de ekmeğimizin peşindeyiz. Teknemizdeki özel buz makinesiyle deniz suyu kullanarak hazırladığımız balığı daha kaliteli olarak tüketiciye ulaştırabiliyoruz.' dedi.
- 'Hepimiz geçimimizi balıktan sağlıyoruz'
Karabiber, vatandaşlara en taze balığı en iyi şekilde yakalayıp göndermeye çalıştıklarını ifade ederek, şöyle konuştu:
'Ağlarımızı denize bıraktığımızda 700 metrelik bir alanı kaplıyor. Zaman zaman denizin dibindeki kayalara takılıyor ve yırtılıyor. Sezon bitiminde ise bu ağlarımızın bakımını yapıyoruz. Teknemizde 30 kişi çalışıyor. 30 haneye ekmek veriyoruz. Kendimiz de 3 kardeşiz. Hepimiz geçimimizi balıktan sağlıyoruz. Masraflarımız ağır oluyor ama yine de Allah bereket versin'
Aşçı Evren Diyar ise teknede her gün öğle yemeğinde mutlaka balık yenildiğini söyledi.
Personelin yemeğine çok dikkat ettiklerini dile getiren Diyar, 'Sabah kahvaltısında tahin pekmezi ihmal etmiyoruz. Sebze yemeklerini de genelde akşam yemeğinde yapıyoruz.' ifadelerini kullandı.
Teknede bulunan iki buz makinesi sayesinde denizden alınan su, buz haline dönüştürülerek buzhanede depolanıyor. 24 saatte 10 ton buz yapabilen sistem, balığın bu sayede bozulmadan korunmasına ve tüketiciye daha iyi şartlarda ulaştırılmasına katkı sağlıyor.