Bab'daki DEAŞ Zulmünden Kaçan Sivillerin Zorlu Yaşam Mücadelesi

Suriye'nin Halep kentine bağlı Bab ilçesindeki DEAŞ zulmünden kaçarak muhaliflerin kontrolündeki çevre köylere sığınan Suriyeliler kurdukları çadırlarda hayatta kalma mücadelesi veriyor Bab'ın Deyr Hafir bölgesinden kaçan Suriyeli Cevad: 'Örgüt bizden kendi kontrolündeki bölgelere gitmemizi istiyordu. Muhaliflerin kontrolündeki bölgelere yöneldiğimiz için bize ateş açıldı' 'DEAŞ, hiç kimseye merhamet etmeyen bir örgüt, İslamla dinle alakası yok'

KEMAL KARAGÖZ / HALİT SÜLEYMAN - Türk Silahlı Kuvvetleri (TSK) destekli Özgür Suriye Ordusu'nun (ÖSO) Suriye'nin Halep kentine bağlı Bab ilçe merkezinde ilerleyişi sürerken, terör örgütü DEAŞ'ın ilçedeki zulmünden kaçarak muhaliflerin kontrolündeki Bab'a bağlı Susanbat köyü ve çevresine sığınan aileler kurdukları derme çatma çadırlarda hayata tutunmaya çalışıyor.

Çoğunluğunu kadın ve çocukların oluşturduğu pek çok aile kendi imkanlarıyla kurdukları çadırlarda, su ve elektriğin olmadığı bir ortamda zor şartlar altında yaşam mücadelesi veriyor.

Sahip oldukları her şeyi geride bırakan yalnızca yanlarında getirebildikleri birkaç hayvanı çadırların çevresindeki arazilerde otlatan aileler, DEAŞ zulmünün bitmesi için her gün dua ettiklerini söylüyor. Şu an yaşadıkları yerin bir nebze olsun daha güvenli olduğuna inanan aileler, DEAŞ zulmünden kaçamayarak yaşamını yitiren yakınlarının da üzüntüsünü yaşıyor.

AA muhabirine konuşan Halil el-Cevad isimli Suriyeli, DEAŞ zulmü nedeniyle Bab ilçesinin güneyindeki Deyr Hafir bölgesindeki evlerini terk ederek muhaliflerin kontrolündeki bu bölgede çadırda yaşamak zorunda kaldıklarını anlattı.

- 'DEAŞ, hiç kimseye merhamet etmeyen bir örgüt, İslamla dinle alakası yok'

Terör örgütü DEAŞ'ın muhaliflerin kontrolündeki bölgelere gitmelerini istemediğini belirten Cevad şunları söyledi:

'Örgüt bizden kendi kontrolündeki bölgelere gitmemizi istiyordu. DEAŞ, araçlara yüklediğimiz eşyalarımızı aldı. Canımızı onlardan zor kurtardık. DEAŞ kontrolündeki bölgelerde yaşam çok pahalı oldu. Bölgede ölüm her an ensemizdeydi. DEAŞ, hiç kimseye merhamet etmeyen bir örgüt, İslamla dinle alakası yok. Muhaliflerin kontrolündeki bölgelere yöneldiğimiz için bize ateş açıldı. Gece karanlığından istifade ederek onların bölgesinden çıkabildik.''

İlçeden çıkarken terör örgütü DEAŞ tarafından koyunlarına dahi el konulduğunu, büyük zorlukların ardından muhaliflerin kontrolündeki bu bölgeye ulaşabildiklerini ifade eden Cevad, ancak şimdi rahat bir nefes alabildiklerini dile getirdi.

Cevad, terör örgütünün zulmünün ne büyük boyutta olduğunu sokakta gördükleri cesetlerle daha net anladıklarını ifade ederek, 'Sadece üzerimizdeki elbiselerimizle buraya geldik. Allah razı olsun buradaki köylüler her şeylerini bizimle paylaştı, temel ihtiyaçlarımızı onlar karşıladı. Tabak, çanak, tencere ne görüyorsanız bize köylüler verdi.'' dedi.

- 'Evlerimizden hiçbir şey getirmedik'

Meryem Hazal isimli Suriyeli kadın ise üç gün önce Bab'dan kaçarak buraya geldiklerini ifade etti.

'Bab çevresinde, DEAŞ kontrolündeki bölgeden geçerken militanlar kafileye ateş açtı.' diyen Hazal şöyle konuştu:

'Aracımız olmadığı için DEAŞ'ın kontrolündeki bölgeden yaya olarak çıktık. Evlerimizden hiçbir şey alamadık, buraya hiçbir şeyimizi getirmedik. İlçede bir yere çıkamıyorduk. Bir kadın çarşı pazara gidip alışveriş yapamıyordu. Burası Allah'a şükür çok iyi.''

Köylülerin kendilerine ellerindeki tüm imkanları seferber ettiğini ifade eden Hazal, 'Buraya geldik, köylüler bize yardım etti. Köy meclisine yardım için isimlerimizi verdik. Yardımseverlerden yardım bekliyoruz.' dedi.

DEAŞ'tan kurtulmak için her şeyi göze aldıklarını ve sonunda muhaliflerin kontrolündeki bölgeye geldiklerini kaydeden Hazal, 'DEAŞ zulmünden kurtulmak için küçük çocuklar dahi dua ediyor.' ifadelerini kullandı.

- 'DEAŞ, muhalif bölgelere gitmemizi engellemek için ateş açıyordu'

Terör örgütü DEAŞ'ın kontrolündeki Meskene beldesinden kaçarak ÖSO'nun kontrolündeki Susanbat köyüne geldiklerini aktaran Aliye Mustafa, 'Terör örgütü DEAŞ'ın kontrolündeki bölgeden gece yola çıktık. Buraya ulaşmak için uzun süre yürüdük. DEAŞ muhalif bölgelere gitmemizi engellemek için ateş açıyordu.' diye konuştu.

'Biz her şeyi göze alarak yolumuza devam ettik' diyen Mustafa sözlerini şöyle tamamladı:

'Havalar soğuk olduğu için çocuklar hastalandı. DEAŞ, sadece siyah kıyafet giymemiz konusunda bizi zorluyordu. Kardeşlerimizle dahi yürümemize izin vermiyordu. Erkeklerimiz her gün DEAŞ baskıları nedeniyle ateş üstündeydi. Namaz kıldıklarına inanmıyorum. Bizi sürekli öldürmekle tehdit ediyorlardı. Evet çok sayıda kişiyi öldürdüler. Ancak ÖSO güçleri, bizim ailemizdir.'
Kaynak: AA